hesabın var mı? giriş yap

  • bi gün tartıştık hatunla, çok sinirlendim, tam o an göz göze geldik telefonumla, karar verdim, çakıcam duvara. çok sinirliyim olm, çok artisim, kuzeyim adeta, gıli gıli salihim, rıza babayım, gecelerin yargıcıyım. lan sonra bi aklıma geldi daha ödenmemiş en az 7-8 taksidi var ibnetorun, baktım hatunun telefon eskilikten ölecek, kaptım kızın telefonunu fırlattım duvara, paramparça oldu lavuk. tamam çok havalı olmadı ama rahatladım acayip, yattım uyudum mışıl mışıl.

  • bir dönem diyetisyene gidilmiş ve başarılı bir şekilde 10 kiloya yakın kilo verilmiştir. daha sonra çeşitli nedenlerle diyet bırakılmış ve o 10 kilo aynen geri alınmıştır. bu geri alma sürecine askerliği nedeniyle şahit olamayan arkadaşa asker ziyaretine gidilir. arkadaş nizamiyeden çıkar çıkmaz sorar: "olm sen diyetisyene gidiyodun, naaptın diyetisyeni mi yedin?"

    eve dönülür, eşofmanlar giyilir, yürüyüşe çıkılır, spor salonuna yazılınır.

  • şu şekilde olabilir;

    +yakışıklı olduğun kadar kühtahsın.
    -ben küstah filan değilim. o nerden çıktı?
    +ben de onu diyorum yakışıklı olduğun kadar küstahsın zaten.

    diyip kaç. son cümleni anlayana kadar baya uzaklaşmış olursun.

    edit: imla.

  • erciyes üniversitesinde yatmakta olan oğlum atlas lösemi, acil a rh+ trombosit kan ihtiyacımız var, 0505 492 17 36,

    debe edit: atlas'a kan verildi ve bir ünite kan da yine losemi başka bir çocuğa verildi, süpersin sözlük. 70 e yakın çakı gibi kan gönüllüsünüde listeme ekledim. losemi servisinde kan ihtiyacı olduğunda daha hızlı ihtiyaç karşılanacak inşallah. siz iyisinizde siyasiler kötü, varolun. konu kendini imha edebilir.

    *losev'i de hatırlatayım burdan açtırılmayan bir hastanesi var sözlük. üyede olabilirsin, bağışta yapabilirsin, etrafına hatırlatabilirsin. türkiyenin bu hastaneye ve losev'e ihtiyacı var. losev

    *buda var ekşi sözlük donör oluyor kampanyası

  • cumhurbaşkanlığı bitsin çok güzel yorumlarım var. şimdi hapise atıyolar. seviyoruz seni. mucks.

  • adamın hastalığı nedir bilmiyorum ama bunu seçtiğine göre kendisini daha kötü bir ölüm şekli bekliyordu herhalde.
    bana işin ürkütücü gelen tarafı şu:düşünsenize akşam yatıyorsunuz ve yarın sabah öleceğinizi biliyorsunuz. o günün son gününüz olduğunu, yediğiniz yemeğin son yemeğiniz olduğu biliyorsunuz.sabah kalkıyorsunuz kalktığınız son sabah oluyor.
    umarım kimse bunun gibi bir seçim yapmaya mecbur kalmaz.
    edit:yazar arkadaşlar sağolsun bilgilendirdiler. abimiz motor nöron sinir bozukluğundan (sanırım als olarak geçiyor) muzdaripmiş.

  • ölümündeki "ama" denkleminin yanlış kurulmaması gerektiğini düşündüğüm kişi.

    hakkında medyada yazılanlara, söylenenlere, hatta islamın aslında ne kadar hoşgörülü olduğunu anlatmak amacıyla televizyona çıkıp konuşan kimi kişilerin demeçlerine bakıldığında, özet olarak şöyle bir yorumun ağırlıkta olduğu kolayca görülebilir: "tabii ki bir kimseyi düşüncesinden dolayı öldürmek ayıptır, günahtır, yapılmaması gerekir, ama o da şöyle provokasyonda bulunmuştur, bu kadarının da hoşgörülmesi zordur".

    işte tehlike burada başlıyor. "ama" istisnasının neye tanındığı, küçük bir ayrıntı değildir. bu gibi kurulan cümleler ne kadar iyi niyetle yazılmış olurlarsa olsunlar, ne kadar doğruluk payı içerirlerse içersinler, o "ama"yı, önce polemiğe, sonra kültür çatışmasına, sonra karşılıklı nefrete tanımış (ve taşımış) demektirler. zira o "ama"nın ardından karşı taraftan da çok güzel bir "ama" üreten bir kişi çıkacak, ona yeniden "ama" demek gerekecektir. sonunda da hoşgörünün ve barış içinde birlikte yaşamanın belki de en büyük savunucusu olan iki farklı kökenden insan tartışmada, giderek kavgada karşı karşıya gelecektir.

    bu "ama", bir yanıyla faşizme, provokasyona, diğer yanıyla bir insanın fikirlerini başka bir insan üzerinde şiddet uygulayarak kabul ettirmesine tanınmış bir "ama"dır. tekrar etmekten kaçınmadan söylenmelidir ki, içindeki fikirler ne kadar samimi ve ne kadar iyi niyetli olursa olsun, beyanının içine bu "ama"yı koyan kimsenin en azından iki kere düşünmesi gerekir. provokasyon olsun olmasın, hiçbir şey bir insanı öldürmenin mazereti olamaz.

    bütün bunlar, theo van gogh'un "eser"lerine yapılabilecek olumsuz eleştirilerden bağımsız fikirlerdir. onlar, doğal olarak eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de. ancak bu eleştirinin, bunları meydana getiren kişinin öldürülmesi eyleminden ayrı ve bağımsız yapılması gerekir.