ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lost
-
finaliyle birlikte dünya üzerindeki her dinden insanı imana getirmiştir. neymiş kuantum mekaniğinde yeri varmış da bunların, neymiş bir bölümümünde olanlarla cern'de deney aynı kapıya çıkıyormuş da bilmem ney... ne oldu ulan? ne oldu? 6 yıldır izlediğimiz dizinin ana fikri kazaya, kadere ve ahiret gününe iman fikri çıkmadı mı? allahım sen büyüksün yarabbim, kul hüvallahü ehad...
en güzel kitap adları
yıllar sonra anlaşılan imalar
-
bazen en olmadık yerde akla gelirler. hiç alakasız, aniden, böyle bir anda bundan beş yıl, on yıl, on beş yıl öncesinden annenizle babanız aranızda geçen bir konuşma aklınıza gelir ve ancak yıllar sonra anlam verirsiniz o konuşmadaki imalara. "çok yorgunum erken yatalım", "ben de yorgunum, yatıyorum, hadi oğlum yerine git sen de". tüylerim diken diken oldu yazarken bile... ne de safmışım. saat 20:00 p.m'de neyin yorgunluğu, neyin uyuması bu acaba günahkar bedenler???
ya da ofiste (ofis: türkiye'de sözlük yazarlarınının yaşadığı yerlere verilen ad) aniden akla gelen liseden bir kız arkadaşın söylediği şey: "hafta sonu annemler yok. özge ve beril erkek arkadaşlarıyla bize gelecek, sen de gel, patates kızartırım". bakın burdaki genel imayı o zaman anlamamış ve ezgi'nin davetine sınıftaki en yakın arkadaşlarımdan yaşar'la gitmiştim. ama yıllar sonra ofiste anlayınca hayata isyan edesim geldi. ama yine de patates kısmı kafa karıştırıcı geliyor hala. onu niye söyledi lan acaba?
insan vücudundaki anatomik ve fizyolojik kusurlar
-
ya ilkokul çağındaydım, ya da öncesinde.. o sıralar işte, tv'de bir çizgi film vardı. hiçbir şeyini hatırlamıyorum çizgi filmin, bir sahnesi hariç. bir yerinde küçük bir çocuk, koalalardan bahsediyordu, artık koala mı görmüştü neydi bilmiyorum, onu dinleyen yetişkinler de şey diyordu "ama küçük hanım, koalaların nesli yıllar önce tükendi".
bu sahneyi hatırlıyor olmamın sebebi, tahmin edersiniz ki aslında koalaların neslinin tükenmemiş olması. tv'de ilk defa koala gördüğümde şaşırmış, "koalaların nesli tükenmemiş miydi ya" demiştim. hatta büyük olasılıkla ilk gördüğüm anda kafamda yer etmiş bu "nesli tükendi" bilgisi galip gelmiş, kanlı canlı bir koalayı görmüş olmama rağmen koalaların artık yaşamıyor olduğunu düşünmeye devam etmiştim.
daha sonra yine gördüğümde yine şaşırmıştım. seyrettiğim çizgi filmin gelecekte geçen bir hikayeyi anlattığı, ve o hayali gelecekte koalaların neslinin tükenmiş olduğunu sonradan çözdüm tabi ama koala gördükçe şaşırmaya devam ettim sürekli. peki bu şaşırmam ne kadar sürdü dersiniz..
şu an 39 yaşıma geldim, hala her koala gördüğüm, her koala lafı duyduğumda aklıma hep o çizgi film ve o sayede edindiğim "nesilleri tükendi" bilgisi gelir. otuz sene geçti aradan ve hala taaaaaaaaaa o gün aklıma girmiş bilgiyi tamamen silemedim. ilk yıllarda daha şiddetliydi bu, sanki reddedersem bütün kabullerimin sarsılacağı bir bilgiydi bu ve beynim direnç gösteriyordu bu yeni bilgiye.
koalaların yaşayıp yaşamadığı bilgisi dini inanç değil, ideoloji değil, hayatını şekillendirmek için temel aldığın ve onun üstüne kat çıktığın bir bilgi değil.. ama otuz sene önce tek bir sahne, hepi topu birkaç saniye sürmüş bir çizgi film anısı beni otuz senedir kovalar durur. bunu bağlayacağım yere gelelim şimdi..
birkaç saniye, ya da tek bir sahneyle değil, çocukken sürekli olarak, defalarca, tekrar tekrar kafanıza kakılmış bilgileri düşünün. dini inançlarınızı, ilkokul tarih/türkçe/sosyal bilgiler kitaplarınızda her sayfada sizi, sizden kabul ettikleriniz dışında sayılan bütün insanlara düşman etmeye şartlayan, dört başı mamur bir ırkçı yaratmaya çalışan fikirleri düşünün. duyduğunuz ezanların sayısını, kafirleri öbür dünyada nelerin beklediğini, milli kahraman/önderlerinizin ne kadar muhteşem insanlar olup, her şeyinizi onlara borçlu olduğunuzu, bayrağınızı bayrak yapanın kan olduğunun kaç defa tekrar edildiğini ve bilumum ırkçı/dinci hezeyanları.
bazen rastlıyorum, bugün savunduğunuz fikirleri "evet tamam küçükken empoze etmiş olabilirler ama zaten doğru fikirler bunlar, şu an gelişmiş zihnimle tekrar değerlendirdiğimde iyi ki öğretmişler diyorum" diyenler çıkıyor. o zaman soruyorum işte,
otuz sene önce bir çizgi filmde "koalaların nesli tükendi" lafını duydum diye yıllarca, defalarca tersinin kanıtı önüme çıktığı halde bu yeni bilgiyi kabul etmeye zorlandı benim zihnim, siz gerçekten bugünkü aklınızın saf ve bozulmamış olduğuna emin misiniz.. yıllarca beyninize enjekte edilmiş bütün o hezeyanların, tersine dair kanıtları gözünüze sunulduğunda ağzınızdan çıkan "sütü bozuk, vatan haini, terörist vs" laflarının altında gerçekten de böyle dediklerinizin böyle olması mı yatıyor, yoksa aslında sadece beyniniz yeni bilgiye karşı direnç mi gösteriyor.
insan vücudundaki kusurlara girer mi bu bilmiyorum. sonuçta bilgiyi depolama şeklimiz de fizyolojimiz dahilinde olduğuna göre girer diyelim. çocukken öğretilen (ki ona beyin yıkama deniyor) bilgileri yıllarca inkar edemeyen, yanlış olsa bile sıkı sıkı sarılan basit bir canlıyız biz.
ve bunları yazdığım yer artık sadece bu insanlarla dolu. hepimiz child abuse kurbanlarıyız aslında. n'apalım.. bunu mümkün kılan bir türüz biz.
akplilerin oylarımız çalındı algısının yıkılması
-
önemli üst edit: öncelikle başlığa sahip çıkan, paylaşan, sosyal medyada 500bin görüntülenme sayısına ulaştıran sizlere çok teşekkür ederim. bir kere daha gösterdik ki; ekşi sözlük "isterse" bu oyunu bozar! ensar vakfı'nda bozdu, ışid 2 askerimiz vahşice katlettiğinde bozdu ve 24 saat içinde bu başlığı ve yapılan manipülasyonu yarım milyon insana ulaştırdı ve bu oyunu da bozdu! az önce akp il başkanı çıkıp "sıfır oy" konusu ile ilgili açıklama yaptı. açıklamaya geçmeden önce "sıfır oy" konusu ile ilgili aktroll tayfasının yaydığı manipülasyonlara bakalım:
https://eksiup.com/ae2bacc99105
https://eksiup.com/dd7bb3fb9724
https://eksiup.com/00bc69b84452
seçim akşamı hep bir ağızdan "17410 oyumuz çalındı!" diye algıya başladılar. ancak biz bunların yalanlarını ortaya serdikçe bu rakam düştü, düştü, düştü, düştü... ve şimdi; bugün, akp il başkanı açıklamasına göre "sıfır oy" yazılan toplam oy sayısı sadece 2675 oy. bu sayı da 31186 sandığın olduğu istanbul'da sadece 15 sandığa tekabül ediyor.
yani tüm yaygarayı 2675 oy için yaptılar. şimdi buna da ağlamaya başlarlar elbette. ancak bu "sıfır oy" hatası akp kadar chp'ye de yapıldı. örneğin sadece kadıköy'de ekrem imamoğlu'na "sıfır oy" yazılıp düzeltilen oylar sonrası imamoğlu 450 oy daha kazandı. bunu da bizzat şerdil dara odabaşı açıkladı:
https://twitter.com/…ara/status/1113029382896058369
sehven yapılan bu hataların seçimin genel sonucuna hiçbir tesiri yok! ancak bunlar aktroll ordusu ile bu 2225 oyu(2675-450) seçim akşamı şişirip 17410 olarak yaymak; bu kadar oyumuz sisteme girilmedi diye algı yapmak ve farkı eritip geçersiz oylarla istanbul'a çökme planları yaptılar.
ancak bu planları ekşi sözlük bozdu!
tek tek kontrol ettik ve sıfır girildi dedikleri sandıkların sisteme doğru bir şekilde girildiğini burada hep birlikte ifşa ettik. bunu da tüm türkiye duydu ve oyunları çöktü!
hesabı da toparlarsak ve akp'nin itiraz ettiği bu 2225 oyu da başımızın gözümüzün sadakası olarak akp'ye yazsak bile istanbul'da fark 21270 oy ile ekrem imamoğlu lehine!
bu sefer yavuz hırsız ev sahibini bastıramadı! sandıkta aldığımızı masada vermedik! istanbul rantı ellerinden gittiği için kuduruyorlar! bırakın kudursunlar. biz üzerimize düşeni, gerçekleri ortaya çıkartma refleksimizi devam ettirdiğimiz sürece bunlar yalanlarında boğulacaklar.
bu oyunu bozmakta bana mesajla tutanak göndererek, özelden destek mesajı atarak, başlığa entry girerek, sosyal medyada paylaşacak yardım eden tüm yazarlara, tüm ekşi sözlük ailesine teşekkür ederim. bu zafer hepimizin arkadaşlar!
seni çok seviyorum ekşi sözlük <3
***** ***** ***** ***** *****
bu başlık altında yapılacak olandır. bu başlığı da olabildiğinde entry yazarak yukarıda tutunuz ve çevrenizle paylaşınız.
istanbul'da ekrem imamoğlu 23.495 oyla kazanınca bunlar kelimenin tam anlamıyla kudurdular. twitter'da sürekli tutanak paylaşıp duruyor, sözlükte mrtcevik isimli aktroll vasıtası ile de ak parti'nin 235.000 geçersiz oyu olması, istanbul seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiası ve istanbul'un hala cumhur'a dönebileceği gerçeği başlıkları ile algı oluşturulmak istenmekte.
şu paylaştıkları sandık tutanaklarını şimdi bir karşılaştıralım da bu aktroll tayfanın neyin peşinde olduğu açıkça ortaya çıksın.
iddia: sultanbeyli 2004 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://twitter.com/…o0_/status/1112744448012832768
gerçek: https://eksiup.com/8349ce397323
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal esentepe mh 2101 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffe6yw0aeq6fk.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8bf450f03762
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal atalar mh 1028 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffg6vxcaafgpb.jpg
gerçek: https://eksiup.com/1d58ae53b172
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bağcılar 4365 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı(tutanak her ne kadar büyükşehir değil meclis üyeliği olsa da, bunu da araştırmak için sisteme ayrıca baktım)
https://pbs.twimg.com/media/d3ffk7pxcamneow.jpg
gerçek: https://eksiup.com/d9e11cf77892
gerçek 2(belediye meclis üyeliği): https://eksiup.com/679091c53274
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 1382 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgtkawoaas_tj.jpg
gerçek: https://eksiup.com/454f3b0c3300
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 3357 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgsv4wsaeyegi.jpg
gerçek: https://eksiup.com/098fe7998292
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: maltepe 2075 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fk4jcwoayk0he.jpg
gerçek: https://eksiup.com/601746c30343
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: gaziosmanpaşa 1234 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://s2.eksiup.com/77b83aae8591.jpg
gerçek: https://eksiup.com/f7f19cd7d119
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 2194 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2fcqx0aa3gtw.jpg
gerçek: https://eksiup.com/682762fcc943
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1229 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2e3ewsay_t3j.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8a656e84a572
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1070'nolu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2f64w0amtrzv.jpg
gerçek: https://eksiup.com/53c1f4c25681
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
sosyal medyada başka tutanak vb görürsem onları da karşılaştırıp eklerim. ama beni beklemeden merak eden herkes https://sts.chp.org.tr/ adresine girip kendisi de kontrol edilebilir. yani usulsüzlük var dedikleri tutanaklar, zaten sisteme düzeltilerek girilmiş. henüz sisteme eklenmeyen ve çok konuşulan 2-3 sandığın da ıslak imzalı halleri ysk beklenmeden chp'nin kapalı devre sistemine zaten doğru bir şekilde girildi. ortada usulsüzlük falan yok. boşa ağlamayın, ekrem imamoğlu istanbul'un yeni sefiridir; biad edin!
bir dip not da mrtcevik isimli algıcı aktrolle özel olarak açayım. paylaştığı tutanaklarda ekrem imamoğlu oyları sıfır gözüküyor. örneğin bu ve bu
yani bu salağa göre chp oy çalarken kendi adayının oyunu da sıfır yazmış hagdhagdfhgahfg
bu akp'nin sosyal medya ajanslarında falan para ile tuttuğu gerizekalıların iq'su bu kadar işte.
edit1: bağcılar 1212 ile ilgili çokça mesaj geldi, başlıkta da değinenler olmuş. yetmemiş bu ağlak aktroller 1212 no'lu sandık için başlık bile açmış shdfhsgh bağcılar 1212'nin ve sosyal medyada konuşulan 2-3 sandığın değerleri chp'nin intranet(dışarıya kapalı olan ve ysk verileri ile kendi verilerini doğrudan karşılaştıran, eğer ysk verisi ile bir uyuşmazlık varsa uyarı veren) sistemine doğru olarak girildi. işin doğrusunu da ali alkan twitter'dan zaten paylaştı: https://twitter.com/…tatus/1112722870701039616?s=20
edit2: beyoğlu'nda akp'nin 4971 geçersiz oy için yaptığı itiraz, somut delil olmadığı gerekçesiyle ilçe seçim kurulu tarafından reddedildi
https://eksiup.com/fad6f4e6e248
oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu
kütahya'nın ülke olmaması
-
içinde kütah'lar yaşamadığı içindir.
oylanınca gelen edit. olm başlığı ben açmadım ya.
t-shirt insanı vs gömlek insanı
-
gömlek insanı, tişört giyecekse polo yaka tişört giyer.
tecmo super nba basketball
-
http://game-oldies.com/…nba-basketball-sega-genesis
http://game-oldies.com/…sketball-nintendo-super-nes
bu yukaridaki linklerden sega ve nintendo versiyonlarini ucretsiz olarak oynayabilirsiniz.
acikcasi gercekten zamaninin otesinde bir basketbol oyunuydu, biz o tarihlerde amiga'da railroad tycoon oynadigimizdan trenlere mehabbet ile bakip muhasebeci olmaya heves ettigimizden pek dikkat edemesek de iki arkadas veya daha onemlisi iki kuzen bir araya geldiginde muhtac olunan oyunlardan biriydi. hele ki nasil oldugunu anlamadigim bir sekilde 90'larin basinda bir anda basketbol askiyla yanip tutusan genclik yetistiginden boyle kurallara sadik ve adeta simulasyon havasini yakalamis oyunlar cok revactaydi. sonra ayni elemanlar gece gunduz basketbol sortuyla dolasmaya baslamislardi hey gidi gunler.
adnan oktar'ın bikinili poz veren kedicikleri
-
gerçek islam bu olsa ya la.
william kemmler
-
kiz arkada$i tillie ziegler'i baltayla dograyarak öldürmek sucundan carptirildigi ölüm cezasi, 6 agustos 1890 tarihinde auburn hapishanesinde yerine getirilmi$tir..
sabah 6.32'de hücresinden cikarilan ve hapishanenin bodrum katindaki infaz odasina getirilen william kemmler sandalyeye kendisi oturmu$, görevliler tarafindan sandalyenin elektrik ileten aksamlari, ellerine, bacaklarina ve kafasina baglanmi$tir.
kaynaklara göre hapishane müdürü charles durston "good bye william" dedikten sonra edwin davis 2000 voltluk akimi verecek olan $alteri indirmi$; tekrar kaldirmak icin 17 saniye beklemi$tir..
akim kesildikten sonra dr. spitzka ve dr. southwick tarafindan yapilan kontrolde william kemmler'in nefes aldigi farkedilmi$, akimin tekrar verilmesi gerektigi ortaya cikmi$tir.. fakat daha ilk denemesinde olan ve eksik taraflari bulunan sandalye, bu kadar kisa sürede ikinci akimi verecek $ekilde tasarlanmami$ durumdaymi$.. sandalyenin tekrar akim verecek duruma gelmesi beklenirken kemmler iyice canlanmi$, elini kolunu oynatir durumda, acilar icinde bagirmaktaymi$..
elektrik aksami 2000 voltu verebilecek duruma geldiginde, $alter tekrar indirilmi$, bu sefer 90 saniye boyunca kesilmemi$tir.. infazin bitiminde kemmler'in vücudundan dumanlar ciktigi ve infaz odasinin yanik et koktugu gözlemcilerin hatiralarinda kendine önemli bi yer bulmu$..
bu nedenlerle, aslinda william kemmler elektrikli sandalye test pilotudur ve sandalyede yakilarak cezasi infaz edilen ilk mahkumdur..
(10 küsür sene önce bitirdigim devlet lisesi ingilizcesiyle cevirdigim olay hakkinda "balta degil lan o ingiliz anahtari, hapisanede degil lunaparkta olmu$ olay ibi$" diyen olursa saygi duyarim ama kin beslemeden de duramam haberiniz olsun)
niğde'de 1938'de çekilmiş şaman bebek fotoğrafı
-
(bkz: güzele ne giyse yakışır)
bebeyi nazardan korumak için çirkinleştireceğiz diye yola çıkmışlar ama bu sefer de karizmanın öz evladı olmuş. ver eline baltayı, vikinglerle yağmaya çıksın.
insan kara deliğe düşse ne olur
-
insan karadeliğe düşerse bir kütüphanenin arkasına geçer. böyle bir film mi yapsam acaba? çok saçma bir fikir öyle değil mi? evet bence de öyle.