ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
para sıkıntısı olmasa iştigal edilecek meslekler
-
rönesans tipi mucit, sanatçı, doğa bilimci, filozof. hepsinden bir karışım.
minibüsçülerdeki kızgınım vites değiştirmesi
-
hemen ardından 100 tl uzatıp 'şurdan bi kadıköy alır mısın?' diyerek fatality' ye gidilebilir.
farah zeynep abdullah'ın yılmaz güney tweet'i
-
sırf solcu olduğu için katil ve bölücü birini savunan koyunlar linç etmeye çalışacaktır.
ama yerinde ve haklı bir tepki göstermiştir.
anne
-
geçen aksam kofte yaparken kofteleri saydigimi fark ettim ve daha once hic saymadigimi. annenin kaderi kiza demisler, huylari da biraz boyle sanirim. zaman gectikce, kuzularla birlikte kofteleri de sayiyorsun muazzez. bos odalarin isiklarini sondurur oluyorsun.
kelle basi alti kofteden hesabini yapiyor anne, kendisi sozde sevmediginden yemiyor. ben yemezsem her evladima bir kofte fazla duser diye dusunuyor ve agiz tadiyla bir kofte dahi yiyemeden gidiyor. essek degilsin ya, sen de dusunuyorsun, bu dunyada gun gordu mu annem, yasamadi ki daha hic, ben ona ne verebildim ki, o nereye gidiyor. kapilara baka baka yiyorsun kofteni, anne her an kapidan girip tabagina bir tane daha koyacakmis gibi geliyor; ama gelmiyor.
arkadaslarin anneleri hakkinda dert yaninca yahut yaninda annelerine ses tonunu yükselttiklerinde onlari sarsip uyandirmak istesen de, eskiden aynisini sen yaptigindan belki biraz mahcubiyetle sesini çikaramiyorsun, idare et diyorsun, içinden keske benimki yasasa da karissa derken. o ne büyük bir lütuf sonradan anliyorsun. özlemek anneyi, sevgisini baska sevgilerde tamamlamaya çalismak, çok tuhaf. özel günlerin hakkinda eskiden beri canlandirdigin resimlerin içine o gün gelince onu asla sigdiramiyorsun, çocukken aklinin ucuna gelmeyecek senaryo senin hayatin olmus, yasiyorsun. haydi otur plan yap simdi yapabiliyorsan yoksa aç zeki müren dinle mihrabim diyerek yüz vurdugun kisileri hatirla, hepsi bir annen ediyor mu..
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
-
sanırım bu bi ritüel. ünvanı artınca odasında terlik giymeye hak kazanacaktır veya sandalet...
sebebi ne ki acaba?
resim
bu kez gerçekten (#46976011) gelen mesajlar üzerine edit:
teşekkürler.... yüzünüzde biraz tebessüm yarattıysam ne mutlu...
edit2: haa bi de hazır o kadar araştırma görevlisi başlığa toplanmışken, yüksek lisans, yurtdışında yüksek lisans hakkında ufkumu açar mısınız?
özel mesaj veya deayri@outlook.com yoluyla ulaşabilirseniz. sevinirim...
ortaköy'de öldüresiye dövülen 3 kişi
-
türkiye' de gece kulübüne gitmek gibi bir hatayı 9-10 sene önce yapmıştım. tabi en iyilerinden biriydi, çok kötü bir olay olmadı ama içerideki tipler, dışarıda herhangi bir yeraltı örgüte bağlılık yemini etmiş güvenlikler, bahşiş vermiyorsan; hizmet yok garsonlar, arabanı gavurun malı gibi kullanan sabıkalı valeler, kol gibi hesaplar...
eğlence bunun neresinde? bunlar eğlence mekanı diye geçiyor ama gittiğinde stres oluyorsun. klişe olacak ama avrupa'da cidden eğleniyorsun; eğlence mekanında.
edit: içimin yağları eridi; 10 kişiye tek dalarım vari at hırsızı tipleri güzel benzetmişler. çok rahat, çok profesyonel.
efes pilsen'in cinsiyetçi biraları
-
en büyük ayıbı allah yapmış aslında nasıl iki farklı cinsiyet yaratabilir ya böyle bir şey nasıl olabilir acilen duyarı kasılmalı
şeyma subaşı'nın direk dansı yapması
-
elektrik direğine tırmanan tedaş personeli gibi olmuş. o nasıl bir estetiklikten uzaklıktır?
bir uzaylıya dünyanın yerini tarif etmek
-
uzayda kaybolan bir astronotun büyük çilesi. uzaylının seninle iletişim kurabilen, isterse seni dünyaya geri gönderebilecek teknolojiye sahip türüne denk gelmişsin ama güneş diyorsun bakıyor, samanyolu diyorsun bakıyor. senden daha açıklayıcı bir tarif bekliyor seni geri gönderebilmek için. sen de ona bakıyorsun, kamera gözlere zumluyor...
türk futbolunun en utanç verici anı
-
konyadaki milli macta ankara patlamasinda olen insanlar icin 1 dakikalik saygi durusunda islik calinmasi. hemde hep bir agizdan
utanctan ote en ahlaksiz andi benim icin