hesabın var mı? giriş yap

  • blokflütünü alıp ona yedirmek isterdim. ki zannedersem bu o kadar da zor olmazdı; zira helvacıoğlu markaydı flütü. parçalarına ayırıp ayırıp, temizleme çubuğuyla boğazından aşağı ittire ittire yedirmek isterdim ona.

    çünkü bu komşu çocuğu ne zaman canı sıkılsa blokflüt çalışırdı. çalardı demiyorum bakın, hakikaten "çalışırdı". ve ben onun bir kat üstünden, seneler senesi ılgaz anadolu'nun sen yüce bir dağısın'ı dinledim. süper baba'nın müziği millet için nostaljik ve hoş bir hatıra olarak kalmışken sinir yaptı bende, stres yaptı hep.

    flütünün içinin ne zaman tükürük dolduğunu bile anlar hale gelmiştim, sesin o ıslak, detone ve kontrolsüz kayışından...

  • uçak irtifa kaybediyormuş. pilot, hostesi çağırıp "uçaktan 4 kişiyi at, ağırlığı azalt" demiş.
    hostes hemen alman'ın yanına gidip "çabuk aşağı atla!" demiş ve alman atlamış.
    hostes fransız'ın yanına gidip "rica etsem uçaktan atlar mısınız?" demiş ve fransız atlamış.
    hostes türk'ün yanına gitmiş ve "sen bu uçaktan atlayamazsın!" demiş ve türk durur mu, atlamış.
    hostes son olarak kürt'ün yanına gelmiş ve "bu uçaktan atlamak yasak!" diye fısıldayıvermiş...

  • asla asla deme diye boşa dememişler....

    12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.

    5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *

    edit: toplamda 70 yaptık :) son 7... entrymi görüp bana yazan, destek olan, beni yalnız bırakmayan tüm yazarlara selam olsun; mesajlarda dediğim gibi "umut hep var!"

  • forbes dergisinin iddiasıdır. türkiye hükümeti abd'li bir teknoloji firmasından sosyal medyada fişleme, şifre kırma vs. için hizmet aldığı ortaya çıkmış. öyle ki söz konusu teknoloji firmasında çalışan bazı işçiler etik dışı bir işe alet olduklarını düşünerek istifa etmişler.

    haber şurada: http://www.forbes.com/…llance-erdogan/#51a33d5275ce

    bu haberin üzerine gidecek türkiyeli gazeteci bulunur mu, bilmiyorum. hükümet bir açıklama yapar mı ondan da emin değilim. ne yapacağımızı bilmiyorum.

  • kurban olasimin geldigi kopektir. tatliliga bak aklimi cildirdim. bizim evde 2 kedi var teki uzaktan izler muhtemelen digeri de anneme "terlik ise yaramaz al bunu" diye bicak falan getirir ulan.