ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vedat milor'un 20 günlük süt kuzusu yemesi
-
burada simdi tam su anda bir kavga basliyor.
ben de taraf olayim bari.
madem 5 ay sonra yenecek, seni de simdi oldursunler fark etmiyor bu mantiga gore. nasil 30-40 yil sonra oleceksin.
su kodumun ego yuklu insanlarinda bulunan tum dunya benim icin yaratildi sanrisi oldugu surece daha cok canlar gidecek boyle.
ulan et yenir bu doganin kanunu ama yeri geliyor aslan, cita bile bebeklere dokunmuyor lan. koskoca adamlar 20 gunluk hayvani yiyor, hadi yedin gelip bi de yayginlastirmak icin reklamini yapiyor.
vedat milor'u cok severim ama burada kendisi iyi yapmis da diyemem.
cenk & erdem
-
telefonla canlı yayına bağlanan kişinin 9'a basması üzerine erdem bey ceza olarak bir fıkra anlatır ve cenk bey fıkra bitince alaycı bir ifadeyle güler...
e: bu fıkrama kahkahalarla gülen 70 milyonu duyar gibiyim cenk bey...
c: duyargalarım var diyorsunuz... (telefondaki kişiye* döner...) aldınız mı ağzınızın payını hanımefendi? 9'a basarsanız böyle olur.
e: cenk bey yalnız bir dakika, bu bir ceza madem... insanlar niye gülerek kendilerine ceza çektiriyorlar? yani 9'a basarak... demek ki bu bir ceza değil, benim fıkralarımı gerçekten seviyorlar cenk bey.
c: işte tuna kiremitçi de sizin gibi düşündüğü için devamlı kitap yazıyor erdem bey!
iki ineğiniz varsa
-
orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.
ornek:
sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"
steam
-
herkese selamlar, bu sefer sizi arsivciadam ile zam gelmeden alınması gereken oyunlar etkinliği ile karşılıyorum.
dolar her geçen gün yükseliyor, firmalarda her geçen gün abii 1000 satıyoruz ama 1 alıyoruz acaba neden diyerek inceleyip ardından steam'in tavsiye ettiği kur dışında fiyatlar vermesi sonucu daha geçtiğimiz gün ets 2 149 tl oldu... acı ama gerçek..
o halde ben de fırsat bu fırsat normal fiyatıda ucuz olan, indirimlerde şahane olan, bu daha da artar diyebileceğim seri oyunlar paylaşıcam.
bu listeyi yaparken neyi nasıl baz aldım önce onu söylemeliyim. öncelikle firmanın diğer oyunlarındaki geçmişte yaptığı tutum ve diğer ülkelerdeki fiyat farkına bakarak ilerledim. çoğu oyunda fiyatlandırma indirimde 1 dolar olrken bizde 0.10 dolara satılıyor. bunu düşününce ben de olsam bu fiyattan satmam. bu sebeple yakında zam gelirse ah ulan keşke önceden alsaydık dememek için, alınacak başlıca oyunları yazdım bu yazıda.
yazımda büyük, en çok bilinen oyunlar, fiyatı 100 tl olan oyunlara vs yer vermedim daha çok indie oyunlarda tuttum listeyi
dipçe: bu oyunlara zam gelmeyede bilir, oyunu alırsınız ve fiyatı zamlanmaz ve atıyorum indirime giderse sorumluluk kabul etmem. ki indirime gideceğini çok sanmıyorum *
oyunları 4 listeye ayırdım.
1- oynamadan ölme : (uzun oyun süresi, bol keyif, mutluluk, bitince gelen üzütü)
shadow tactics blades of the shogun
this war of mine
the long dark
serial cleaner
postal 2
dishonored
the talos principle
2-uzun zaman gerektirenler : (oyun süresi oynayana göre değişiyor, yani sonsuz gibi, biraz bilgi gerekiyor, türü sevmeyene gelmez)
northgard
don't starve together
cozy grove
mordhau
911 operator
borderlands 2
frostpunk
terraria
oxygen not ıncluded
3-ismi duyulanlar : (bağımlılık yapar, sinir eder, seversen bırakmaz)
hotline miami
hotline miami 2
bully scholarship edition
beat cop
deadlight
thief
the forest
katana zero
outlast
disco elysium
4- keyfe uyarsa : (değişik tarzda, kısa oynayış, çerezlik)
ape out
mark of the ninja remastered
my friend pedro
party hard
darq
12 is better than 6
kona
road redemption
police stories
dipçe: burada oyunlar benim oynayıp tavsiye ettiğim oyunlardır, bu oyunlar dışında da her oyuna zam gelebilir. ben daha çok normalde de ucuz ama indirim döneminde affetmeyin diyebileceğiniz oyunlar hazırladım.
bu başlıkta sadece steam hakkında bir yazı girdim. ama hem steam hem de diğer platformlar, oyunlar hakkında bilgilendirme ve haberler verdiğim sayfalarım var, telegram kullananları böyle , twitter kullananları böyle , steamde arkadaş olup hediye göndermek isteyenleri böyle , steamtrades üzerinden takas yapmak isteyenleri böyle alabilriim.
steam indirim dönemleri ve etkinlikleri yaklaşıyor, sizleri güzel indirimler olursa buradan da haftalık indirimlerle rahatsız etmeyi düşünüyorum. teşekkürler. aklınızda kalanlar için yeşil ışık yakmayı zararlı görmeyiniz.
edit: @arcticfur ve elem hatırlattı sağolsun disco elysium listeye eklendi. firmanın başka oyunu yok, haliyle zam gelir mi gelmez mi bilemedim ama bize en yakın fiyat neredeyse %200 fazla olduğu için ihtimal var diyerek ekledim. teşekkürler
bomboş yolda şerit değiştirirken sinyal vermek
-
evde yalnız başına esnerken ağzını kapatmak gibi bir şeydir.
kış uykusu'nu ilk üç günde 43.495 kişinin izlemesi
-
recep ivedik 4'un 1 milyon 641 bin kisilik rekorunu sarsmis ama kiramamistir. buradan anlasiliyor ki nuri bilge'nin sahan gokbakar gibi olabilmesi icin on firin ekmek yemesi ve spor yapmamasi gerekiyor.
21 kasım 2022 nissan türkiye rezaleti
-
zaman ayırıp okursanız bana hak vereceğinizi düşündüğüm rezalettir.
28.04.2022 tarihinde nissan yetkili bayisi avcılar görkem'den 2022 model (yeni kasa) nissan qashqai araç satın aldım. araç platinum premium paket yani en dolusuydu (dolu paketi özellikle belirttim çünkü entrynin devamında bu husus anlam ifade edecek). satın aldığım tarihte aracın kredi kampanyalı fiyatı 881.000 tl idi (peşin 850 bin tl gibi bir fiyata alınabiliyordu galiba) şu an araç yaklaşık 1.3 milyon tl (tüm araç fiyatları ne yazık ki böyle benlik bir durum değil yani, yapacak bir şey yok)
kasım 2022'de araçta çeşitli sorunlar çıkmaya başladı: araç ilk çalışmalarda geç çalışıyordu, çalıştırma tuşuna belki 5 belki 10 kez basınca anca çalışıyordu tamamen random yani. daha sonra klima sıcak motor havası üflemeye başladı. multimedya ekranı ve sistemi bir anda gitti ve bir daha gelmedi. son olarak otonom sürüşte kullanılan direksiyon sistemi hata verdi. 21.11.2022 tarihinde bu şikâyetlerle aracı satın aldığım avcılar görkem'e başvurdum. yetkili servis tarafından “multimedya ekranının değişmesi gerektiği, yurtdışından tedarikinin 1 ay süreceği, araçta başkaca herhangi bir sorun olmadığı” ifade edilerek yedek parça beklemek üzere araç tarafıma aynı gün içerisinde teslim edildi. belirteyim multimedya ekranı olmadan araç boş paketten daha da boş hale geliyor.
birkaç gün içerisinde tüm sorunların aynen devam ettiğini gördüm ve sorunları video ve görsel
olarak kayıt altına aldım ve bunları görkem ile paylaştım. bu süreçte aracı ihtiyaç nedeniyle kullanmaya devam ettim. 09.01.2023 tarihinde araç bu sefer hiç çalışmadı. aracı çekici ile tekrar görkem'e gönderdim. yapılan incelemede bu sefer “multimedya ekranının hala tedarik edilmediği, marş motoru soketinde sorun olduğu ve sorunun düzeltildiği, araçta başkaca bir sorun olmadığı” ifade edilerek araç tarafıma teslim edilmeye çalışıldı. talebim üzerine servis personeli ile test sürüşü yaptık ve klima arızası ile otonom sürüşte kullanılan direksiyon yardımı hatasının aynen devam ettiğini tespit ettik. teknik elaman “haklısınız ben onlara değil şunlara bakmıştım” gibi gerekçeler sundu. yani görkem tarafından şikâyetlerim detaylı incelenmemiş ve geçiştirilmişti. görkem tarafından söz konusu sorunların da multimedya ekranı arızası ile ilişkili olabileceği ifade edildi. gel gelelim multimedya ekranının tedariki aradan geçen 2,5 aylık sürede hala sağlanmıyor. nissan türkiye ile de iletişime geçtim ama ne zaman tedarik sağlanacağına ilişkin kendileri yeterli cevap dahi verilmiyor. kaldı ki çıkış noktasından şimdi çıksa bile bana ulaşması en az 1 ay sürer diye düşünüyorum. görkem'de benim gibi multimedya ekranı bekleyen 5 6 kişi olduğu söylendi bir ara.
son servis ziyaretinde araç serviste 1 hafta falan kadar kaldı bu süreçte muadil araç olarak kiralık dacia duster verildi. sonra aracı yine teslim almak durumunda kaldım çünkü yurtdışına çıkarken de kullanıyorum aracı. eşimin ailesi batı trakya'da yaşayan türklerden olduğu için araçla yurtdışına sık çıkıyorum. bilen bilir arabayla yurtdışına çıkmak için yeşil sigorta yapılır ve ancak kendi aracını yurtdışına çıkarabilirsin. ben de bu araca yıllık sigorta yapmıştım. yarıyıl tatili için çocuklarımı yunanistan'a bırakmak için araca ihtiyacım vardı.
son olarak bugün aracın sol arka lastiğinin basıncı düşünce lastikçiye gittik. sıfır aldığım araca fotoğraf görsel
ve görsel
de görüleceği üzere bizim bilgimiz dışında bir aşamada yama yapılmış. belirteyim araç benden ve servisten başka hiç kimsede kalmadı. neyse tamir ettirdik. sonrasında hem görkem'i hem de nissan türkiye'yi aradım. kesinlikle böyle bir işlem yaptırmamış olmama rağmen “sizin kullanımınız sonra sonrası olmuş da olabilir” dediler. bazılarınız bu konuda haklılar diyecek ama benim böyle bir şey yapabileceğimi ima etmeleri bile beni çok rahatsız etti.
sonuç olarak, aman sorun çıkmasın diye bayiden aldığımız sıfır aracın sorunlarıyla boğuşuyoruz. ek olarak ailemin güvenliğini tehdit edebilecek hususların da olduğunu gördük. yüksek donanım almak için kendimi mali olarak zorladım ama elimde kliması doğru dürüst çalışmayan, radyosu dahi olmayan bir araç var şu an. aracı kullandığım dönemim üçte biri bu şekilde geçti bile.
edit 1: aynı sorunu yaşayanlar çok herhalde link açıkçası nissan güvendiğim markaydı, ancak başıma gelenlerden sonra nissan'a olan güvenim sarsıldı. bu kadar köklü ve güvenilir bir markanın itibarının bu şekilde zedelenmesi, garanti ve servis sürecinin ortada kusurlu ve ayıplı bir mal varken bu şekilde olması üzücü.
edit 2: soranlar oldu son durum nedir diye. nisan sonu gibi çağırdılar yedek parça geldi diye. bir hafta içerisinde takıldı. daha sonrasında herhangi bir problem kalmadı. şu an da herhangi bir sorun yok.
en gereksiz üniversite bölümleri
-
edit: başlık başa kalmış. başlığı açan yazar uzun bir liste yapmıştı, içinde jeoloji de vardı. işbu entry, ona istinaden yazılmıştır.
içlerinden jeoloji öylesine gereksizdir ki, aylar önce erzurum'da şev duraylılığı bilgisizliğinden aşağı kayıp ülke bütçesine milyon dolar zarar veren tesisle alakası yoktur.
3. havalimanı ve 3. köprüyle ilgili saha çalışmalarında bizzat doktorlar ve avukatlar çalışır.
petrol ile ilgili saha araştırmasını da ebem yapar. keza raporu da yine ebem hazırlar.
mars'tan alınan kayaç numunelerini dişçiler incelemektedir.
aylar sonra gelen edit: yine amerika'da usgs, gezegenlerin jeolojik yapısını irdeleyen kendisine bağlı bir astrojeoloji departmanına sahip. keza nasa'da çalışan jeologlar mevcut. adamlar şu sıralarda sen göbeğini kaşırken muhtemelen new horizons'tan son gelen görüntüler ışığında plüton'daki jeolojik faaliyetleri, tektonizmanın olup olmama ihtimalini yorumluyor, jupiter'in uydusu europa'nın yüzeyinde gözlenen yapılardan, kabuğunun altında ~100km (challenger deep'in kabaca 10 katı) derinliğinde bir okyanusun varlığından ve yitim zonlarından söz ediyorlar. io'nun volkanik faaliyetleri ve püskürttüğü gaz hakkında incelemeler yapıyorlar. 67p/churyumov-gerasimenko üzerinde yapılan çalışmaları paleontolojik bulgular ile sentezleyerek yeryüzünde hayatın orijinine dair teoriler üretiyorlar. mars'a yapılması tasarlanan insanlı görevlerde görev alacak bilim insanları içinde jeolog var. curiosity ve mars reconnaissance orbiter tarafından sağlanan verileri jeolog yorumluyor. aralık 1972'de, apollo görevlerinin sonuncusu olan apollo 17 göreviyle ay'a giden harrison schmitt bir jeologtu ve 111 kg numune ile dünya'ya döndü. ha "bunlar benim ne işime yarayacak?" diyorsan o senin problemin.
bunun dışında fosil yakıtlar başlı başına jeoloji ve jeofizik ile ilgilidir. karbonifer döneminde oluşan kömür yataklarından tut, deniz dibine gömülmüş canlıların fosilleri sayesinde hayatımızda yer edinen petrol ve doğalgaz gibi yakıtlar bugün insanoğlunun temel enerji rezervini oluşturur. ha "ben hiç bunlara bulaşmayacağım, nükleer santrallerde kendi enerjimi kendim üreteceğim" diyorsan da uranyum ve türevi radyoaktif elementlere mecbursun. bunların nerelerden nasıl elde edileceği ile bu adamlar ilgileniyor.
yaran fıkralar
-
bir türk, bir fransız, bir de ingiliz trenle yolculuk ediyorlarmış.
trendeki odaları sıcaklayınca fransız pencereyi açmış ve içeri bir tane sinek girmiş.
fransız hünerini göstermek için kılıcını çektiğiyle sineğe bir tane vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış.
diğerleri hayretle bakarken, fransız cebinden karvizit çıkartmış ve ingilizle bizim türk'e vermiş, karvizitte "fransa'nın en iyi kılıç ustası" yazıyormuş.
bunu gören ingiliz hemen pencereyi açmış ve içeri bir tane daha sinek girmiş.
hemen okunu çekmiş bir fırlatmış sinek duvara yapışmış, cebinden karvizitini çıkartmış "ingiltere'nin en usta okçusu".
tabi türk altta kalırmı. hemen pencereyi açmış içeri bir tane daha sinek girmiş, bizim türk cebinden bıçağı çıkarttığı gibi sineğe fırlatmış, sinek yere düşmüş ve sinek bir kaç dakika sonra yerden kalkmış ve geri uçmuş.
bunu gören ingilizle fransız basmış kahkahayı bizim türk cebinden karvizitleri çıkartmış ve ingilizle fransıza vermiş.
"fenni sünnetçi remzi"
türkan şoray'ın aslında güzel olmaması
-
her zaman düşünüp linç edilme korkusuyla bir türlü kuramadığım cümle.
overrated bence.
istediğim eczaneden ilacımı alıyorum
-
kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.