ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
brooklyn
-
saoirse ronan'ın harika bir oyunculuk sergilediği, 1950lerin amerikasını renkli kıyafetler, dekorlar, beyaz tenli kadınların kırmızı rujlarıyla şahane yansıttığı, içimi ısıtan, ara ara hüzün katan bir film.
irlandalı din adamlarının son derece yardımsever ve duyarlı olmaları, kendi insanını korumaları, destek olmaları kendilerine saygı duymamı sağlamıştır (spotlight gerçeğine rağmen).
aşkın kişiyi nasıl güzelleştirdiğini, hüznüne neşe kattığını, umutsuzluğuna umut olduğunu bir kez daha göstermiştir.
eksik bulduğum tek tarafı 50lerin irlandası hakkında (siyasi-ekonomik-sosyokültürel) özet geçmemiş olması. neden kalifiyeli elemanlar iş bulamıyor, neden toplumun yarısı amerika'ya göç etmek istiyor, mesela amerika'da neden brooklyn? (brooklyn= küçük irlanda).
toparlarsam eğer, izlemekten son derece keyif aldığım, kırmızı ruj kokan bir film olmuştur.
teoman'ın tükenmişlik açıklaması
-
sadece teoman'ın değil; tüm ülkenin tükenmişlik hali var. keşke biz de senede 2 ay çalışıp 10 ay kafa dinleyebilsek...
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: türk kizi google dan mail hesabi...
entry1: alamaz cünkü adamlar cep telefonu numarasi istiyor. olmaz olamaz.
başlık: camide nike ayakkabimi caldi picin teki
entry1: iyi ilerde zekat vermedim demessin
entry2: vay amk 15 senedir camiye gitmiyorum nasıl lan hala aynı mı bi değişiklik var mı?
entry3: ben bugün parmak arası terlikle gittim nikeyle döndüm
23 haziran 2021 çin'de görülen ufo
-
bu aralar üçgen moda oldu, bizim zamanımızda hep daireseldi.
30 ağustos kutlamalarının tüm yurtta yasaklanması
-
an itibariyle türkiye’nin her yerinden düğün videoları gelirken, insanlar deli gibi tatilde eğlence mekanlarında eğlenirken alınan karardır.
vatan hainliğiniz ve yürüttüğünüz bütün süreçler için hesap vereceksiniz.
edit:
aklıma geldikçe çıldırıyorum.
-lise ve üniversite sınavları yapıldı.
-15 temmuz kutlandı.
-ayasofyada onbinler saf tuttu.
ama 30 ağustos’ta corona var öyle mi?
cinci hoca seansı
-
doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.
yabancıymış gibi duran türk markaları
-
(bkz: collezione)
yaran diyaloglar
-
bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.
x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
y: nedir abi?
x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.
(bkz: yarım yarım yarılmak)