hesabın var mı? giriş yap

  • ceyrek kampanyasi oldugu icin tutmaz.

    sesege'ye takma imkanim olsa tam takarim.

  • temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.
    ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel'e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.
    temel'in en iyi arkadaşi dursun temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:
    - yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.
    temel;
    - yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim dedim.

  • tarihte gizli kalmış ilk kadın doktordur. bir tıp okulunda eğitim görerek 1849 yılında mezun olan ve tıp doktoru diploması alan ilk kadın olarak kabul edilen elizabeth blackwell'den 36 yıl önce tıp doktoru olmuştur. birçok zorluğa karşı koyarak doktor olan james barry'nin gerçek adı margaret ann bulkley'dir.

    maddi zorluklar ve kayıplarla geçen çocukluğundan sonra margaret ve annesi londra'ya taşındılar. margaret burada dr. edward fryer'den ders almaya başladı. 1809 yılında, dayısının ismini (james barry) alarak edinburg üniversitesi'ne tıp öğrencisi olmak üzere kaydoldu. 3 yıl sonra mezun olduktan sonra cerrah olarak orduya katıldı ve 1816 yılında güney afrika'da görev yapmaya başladı.

    afrika'ya gittiğinde, her sabah erkenden uyanıp, vücudundaki kıvrımları gizlemek ve dar omuzlarını geniş göstermek için vücuduna havlular koyacak ve onunla birlikte sırrını saklayarak 50 yıl yaşayacak güvenilir bir uşakla anlaştı.

    askerlerin yanı sıra mahkumlar ve cüzzam hastaları için sağlıklı koşullar sağlanması ve daha iyi beslenmeleri konusunda yenilikçi yaklaşımlar sergiledi. cerrahi konusunda ününü pekiştiren bir operasyon gerçekleştirerek, christina hertzog isimli kadına, mutfak masasında sezaryen doğum yaptırdı. 1826 yılında henüz anestezinin keşfedilmediği dönemde gerçekleştirdiği bu acil operasyonla hem kadının hem de bebeğin hayatını kurtardı.

    hayatını kurtardığı bebeğe onun adını vermediler ancak o bebek tam 40 yıl sonra doğan 8. çocuğuna james barry munnik hertzog adını verdi ve bu bebek 1924-39 yılları arasında güney afrika'nın başbakanı oldu.

    margaret ann bulkley 1828 yılına kadar güney afrika'da kaldı. sonrasında batı hint adalarında sarı humma hastalığıyla savaştı. kırım savaşı döneminde yüksek ölüm oranlarını incelemek üzere bölgeye gitti. ingiltere ordusu'nun en yüksek tıbbi rütbesi olan 'hastaneler genel müfettişi' olarak 1857 yılında kanada'ya gönderildi. emekli olduktan sonra kendisine verilen şovalye ünvanını reddeti.

    ünlü hemşire florence nightingale james barry için ''daha önce orduda onun kadar katı bir varlık görmedim'' demiştir. margaret ann bulkley bilinen ilk kadın doktor olmasının yanı sıra kraliçe viktoria'nın ingiltere'sinde 50 yıl boyunca ingiltere ordusunu kandırmayı başarabilmiş bir kişidir.

  • eski bir rivayete gore turklerin atalarina goklerden gelen sihirli bir tas armagan edilmistir.. bu tas her devirde turk samanlarinin ve buyuk turk komutanlarinin elinde bulunmustur.. ve isin ilginc tarafi bu tasin hala onde gelen samanlarin elinde olduguna inaniliyor.. bu tas sayesinde, turkler istedikleri zaman yagmur, kar, dolu yagdirip, ruzgar estirip firtina cikarabiliyorlarmis.. tasin en son hangi tarihe kadar kullanildigi billinmiyor ancak osmanlilarin da bu tastan haberleri oldugu rivayet ediliyor..

    bu tasin kullanma kilavuzu da sadece turklerin elinde olup kimseciklere de soylememislerdir.. bu tas nerden gelmis diye merak edenler icinse cevap da soyle.. kadim mu uygarligindan.. aslinda olayin asli su: mulular vakti zamanen dort tane tas yapmilardir.. bunlar amerikan sinemasinda kutsal taslar diye de bilir.. gocler basladiginda her yone giden bir tas almistir yanina.. orta asyaya gocenler, su tasini almislardir ve bu tas en nihayetinde turklerin eline gecmistir.. diger uc tas da ates, toprak, ve ruzgar misir, sumer ve maya uygargiligana gonderilmistir.. bir de besinci bir tas vardir ki, keza kendi hakkaten de tastir, bu besincisi olmadan geri kalan dordu sittin sene calismazlar.. vel hasili kelam, bu taslar an itibariyle tedavul de olmayip 2012 yilinda cikacak bir zat tarafindan tekrar aktiflestirilecegine dair duyumlar var..

    (bkz: kutsal taslar)

  • 2022 yaz indirimleri kapsamında birtakım oyunlar önereceğim platform.

    oyun seçkimin ana teması, benim gibi yıllarca bol challenge, try hard ve aaa open world oyunlardan bezmiş, ayaklarını uzatıp mouse veya controller ile chill deneyim yaşamak isteyen 30+ yaş bireyler için. mümkün olduğunca bilindik oyunlardan kaçınmalı ve güzel indirim almış, belli bir kalitenin üstünde ve çok beğenerek oynayıp bitirdiğim oyunlar. sıralama alfabetiktir.

    agent a - 3,20 tl

    point & click türüyle arası olmayanlar için bile kendini oynatacak seviyede. zor değil, eğlenceli ve keyifli vakit geçirmeli. 3.5-4 saat içinde bitiyor.

    beholder - 2,70 tl

    distopik bir gelecekte, bir apartmanın görevlisi olarak sağı solu gözetlediğiniz, sağlam senaryolu ve güzel vakit geçirmelik.

    darq - 5,76 tl

    inside ve limbo'dan esintiler taşıyan, onlar kadar kaliteli olmasa da fena olmayan bir 2-3 saat geçireceğiniz atmosferik puzzle platformer.

    detective grimoire - 2,70 tl

    yine bir point&click. yine türle arası olmayanlar için ideal. ortalama bir ingilizceyle tatlış karakter ve senaryo eşliğinde polisiye bir deneyim. point&click türleri genelde zor ve kafa patlatmalı olur fakat bu listede zor oyun yok :)

    distraint - 1,10 tl

    atmosferik ve güzel bir deneyim. türkçe dil desteği de var. beğenirseniz oyunun 2. si de mevcut. baya beğenmiştim bunu.

    dlc quest - 3 tl

    oyun piyasasındaki dlc çılgınlığıyla daşşak geçen çok eğlenceli bir platformer. menü tuşlarından, müziğe, grafiklere kadar her şeyi upgrade edebildiğiniz gülmeli eğlenmeli bir oyun.

    far: lone sails - 12,50 tl

    yakın zamanda devam oyunu geldi. hem aracımızla yol alıyoruz, hem engelleri aşıyoruz, hem de oyunun atmosferiyle büyüleniyoruz. çok kaliteli oyundur.

    the gardens between - 17,92 tl

    zamanı ileri/geri sararak puzzle çözdüğümüz, yine chill ve kaliteli bir oyun. tavsiye ederim.

    gris - 6,75 tl

    bu muhtemelen çok önerilmiştir ama yazmadan geçemedim. oyun değil tam anlamıyla bir sanat eseri.

    lake - 21,44 tl

    chill oyunun sözlük karşılığı. çok büyük bir indirime girmemiş farkındayım ama öyle rahatlatıcı bir şey ki. cennet gibi bir şehirde posta arabasıyla insanların kargolarını, mektuplarını dağıttığımız, diyalog ve müzikleriyle de kafayı rahatlatan bir oyun. işten güçten bunalınca girip her şeyden uzaklaşmak için birebir.

    last day of june - 7,75 tl

    bu oyunu çok geç keşfettim. hem çok tatlış hem çok hüzünlü. hiç spoiler vermiyim ama çok kaliteli bir deneyim sunuyır bence.

    ravenous devils - 10,50 tl

    bu oyun daha yeni çıktı indirime de girmedi fakat fiyatı zaten çok makul diye yazdım. vahşi bir oyun gibi gözükmesine rağmen çok keyifli. kaynak ve zaman yönetimi oyunu ama muadilleri gibi zor değil.

    steamworld dig 2 - 8 tl

    çok güzel bir metroidvania. ilk oyunu oynamadan direkt buna dalabilirsiniz. oynanışı, atmosferi, renk paleti, müzikleri falan akıyor oyun.

    what remains of edith finch - 16,50 tl

    bu da çok tavsiye edilmiştir. bunu da yazmadan geçmek istemedim. muazzam bir deneyim.

    ---

    ya da bunların hepsini boşverin, 2 oyun alayım bütün seneyi geçireyim kafasındaysanız, yüzlerce kez tavsiye edilmiş hades ve dead cells oyunlarını gözüm kapalı tavsiye ederim. hala bunları oynamadıysanız veya bir sebepten ötürü önyargınız varsa her şeyi bir kenara koyun, pişman olmayacaksınız :)

  • hergün televizyonda halka açıklama yapan ukrayna başkanı bugünkü konuşmasında çarpıcı açıklamalar yaptı.
    satır başları:
    ben dahil herhangi bir politikacı, eski politikacı, iş adamı ya da üst düzey devlet adamı vip işlemi görmeyecek. herhangi bir özel hastanenin vip işlemi yaparak birisini kabul ettiğini öğrenirsek hastaneyi kapatacağız. sizler de sıradan insanlarla aynı hizmeti alacaksınız. aynı hastanelere gideceksiniz. ayrıca tedavi için isviçre'ye, israil'e gidemeyeceksiniz. belki sonunda bu ülkeyi 28 yılda (sovyetlerden ayrıldıkları zamandan bahsediyor) nasıl bu hale getirdiğinizi anlarsınız.
    çin ile çok sıkı işbirliği yapıyoruz. bize test ve korunma malzemesi konusunda çok yardımları oluyor.
    taksi şoförlerine ayrıca teşekkür ediyorum. bu dönemde sağlık personelini hastanelere ve evlerine ücretsiz taşıyorlar.
    sıkıyönetim kurallarını bozanlar hapisle cezalandırılacaktır.
    yemek ve ilaçları yüksek fiyatla satanlar hapisle cezalandırılacak.
    üniversite öğrencilerini dışarı atanlara hapis cezası verilecek.
    vergiler salgın geçene kadar kaldırıldı.
    elektrik ve su fiyatları yarıdan fazla düşüldü.
    yaşlılara yiyecek yardımı. (bu zengin bir işadamının yardımı)
    tüm hastane hizmetleri ücretsiz verilecek.
    instagram linki

  • şu haberde görülen insanın içini sızlatan ailedir. söyleyecek söz bulamıyorum. kendi vatandaşımız bu durumda iken ortadoğuda ağırlığını koymak nedir arkadaş

    edit1: haberi yapan muhabiri bulup babanın telefonuna ulaştım. antepli arkadaşlardan benimle birlikte gelecek varsa yeşillendirsin. gidip konuşalım aile ile. ben işin maddi boyutunu hallederim. sadece biraz utangaç olduğumdan cesaret verecek birilerini arıyorum yanımda.

    edit2:arkadaşlar çok sağolun herkes yardım etmek istiyor. ancak şu anda kampanya başlatmıyoruz. önce gidip durumu anlamak aile ile görüşmek gerek. haberin çıkalı 5 gün olmuş. ancak cihan haber ajansından geldiği için, ana akım medya gündeme taşımamış. biz başlığı açtıktan sonra, uludağ sözlükteki arkadaşlarda başlık açmış. yani şu anda en önemlisi konuyu gündemde tutmak. ailenin durumunu inceleyip, ne yapmamız gerektiği konusunda sizlere danışacağım.

    sonuç:cigerci ile adamı bulduk. sözün bittiği yerdeyiz arkadaşlar. 30 yıldır bu şehirde yaşıyorum. burnumuzun dibinde böyle hayatlar olduğunu yeni öğrendiğim için kendime mi küfredeyim ne yapayım bilmiyorum.
    bildiğiniz gibi değil, o mahallede dolaşmak, diğer insanların hayatını görmek... nefesinizin boğazınızda düğümlenmesi. diyebilirim ki bu aileden daha kötüleri bile var orda.

    bildiğiniz gibi değil arkadaşlar. bu fakirlik bu yoksulluk. ben ne diyeyim bilmiyorum. olay para ile çözülecek olsa neyim varsa verir gelirdim onlara.

    bizim yapabileceğimiz birşey yok. sadece devletin dikkatini çekmeye çalışabiliriz.

    tüm iyi yürekli insanlara sonsuz teşekkürler.