hesabın var mı? giriş yap

  • ayrılık insanlar icin: kadını erkeği tabiki de olmaz, ama erkeğin ki daha ağır geciyor nezdimde. erkek aşk acısı yaşamaz, ölüm yaşar, kendinden geçer, depresyona girer, kafasına her şeyi takar. bakımsızdır, pasaklanır, küflenir evi.
    bir kaç dk yüzünü görebilmek için günübirlik şehirlerarası yolculuğa bile çıkar. terkedilirken bile fedakarlık yapar.
    bu erkeğin çevresinde mutlaka: "sana kız mı yok" diyen bir klişeci de mevcuttur. yarasını deşer.
    erkek, aşk acısını unutmaz, unuttuğun zanneder.
    alkol, saçma sapan ps oyunlarında teselli arar.

    ya kızlar?

    hemen şıkır şıkır giyinip çoşmaya giderler. bir de sosyal medyadan ayrıldığını herkese duyurma merak vardır, mutlaka pusuda bekleyen bir adam da olur nedense. instagram, twitter hemen aktifleşir. acılarını eğlenerek, gerdan kırarak atmaya çalısırlar. bir de bunlardan yanında "ececim sana hic yakışmıyordu zaten" diyen bir gerizekalı da mutlak bulunur. sonra bi çocukla tanışılır, bir öpüş yapılır, diğer gerizekalı acı mı çekiyor, üzülüyor mu, kim takar yalova kaymakamını, güzelinden bir fotoğraf paylaşılır. olaylar gelişir.

    biri saksımızı çiğneyip gitti
    biri duvarları yıktı
    camları kırdı
    fırtına gelip aramıza serildi
    biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
    her şeyi kötüledi
    bizi yaraladı
    biri şarabımızı döktü
    soğanımızı çaldı
    biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
    ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor

  • çok sevimli satıcılar var burada. alacağım ürünle ilgili ne zaman çetleşsek oldukça samimi diyaloglar oluşuyor. genelde cümlelerine "dear friend" diye başlayıp samimi bir esnaf gibi ilgileniyorlar. cümlelerinin sonunda da mutlaka sevimli bir smiley koyuyorlar. mesela bir keresinde takip numarası da olmadığı için 50 küsür gündür gelmeyen bir ürün için, "takip numaram da yok 50 gündür bekliyorum ama gerçekten yolladınız mı?" diye sormuştum da eleman, "bu ürünün garantisi benim kardeş ürünü yolladım biraz daha sabır istiyorum senden" deyip sonuna da yüzü kızarmış smiley koymuştu. ben de "tamam bro sen öyle diyorsan bekleyeceğim" diyerek elleri ağzında kıskıs gülen smiley koymuştum. geçenlerde ürün gelince feedback'lerime baktım da elemanın yazdığını görünce kahkaha attım. abi devamlı müşteri yağlar gibi yağlamış.

    "very nice buyer, ıf i have 10 stars,i will give you 12!!!"

    vay be çok iyi almışım demek ki. nasıl da almışım ama. aldığım da 5 dolarlık bir lego. çok feci lego alırım. elin çinlisi bile kayıtsız kalamamış bu alışıma. müthiş bir alıcıyım.

  • ben az kazanan bir adamım. öyle akıllı telefonum filan yok. geçen şirketin evrağı teslim etmek için cevahir'e gittim. daha önce de birkaç kez yine aynı sebeple gitmiştim. neyse lafı uzatmayayım kendisini orada gördüm.

    imza mı istesem, foto mu çektirsem diye düşündüm. en iyisi ölümsüz bir anı olan foto çektireyim dedim. dedim dedim de ben de akıllı telefon yok ama bilic de orada. bir daha nereden göreceğim onu deyip yanına gittim.

    derdimi tarzanca-ingilizce anlattım. kırmızı kapaklı samsung telefonumu gösterdim; ''but i want photo with you'' dedim tarzanca olarak. utanmadan bir de dedim ki; ''take photo with your phone than e-mail to me, ok?''

    aklımca; ''senin telefonunla çekelim bana e-mail ile gönder olur mu?'' demek istedim. adam zeki tabi, şak diye anladı. ben olur mu öyle şey len filan deyip kızacağını düşünüyordum ''okey'' dedi, beraber selfie çekindik. sonra e-mail'imi aldı. teşekkür edip tokalaştık.

    sonra ben şirket evrağını teslim ettim. sonra işe yeninden döndüm. dönüş yolunda; ''iyi çekindik de bu bana göndermez ki hacı'' diye düşünüyordum, neyse çekildik mi çekildik diye kendimi avutuyordum. yol bunu düşünerek geçti. yeniden masamın başına oturdum, e-maillere bir heyecanla baktım. yoktu.

    neyse, göndermezse canı sağolsun dedim. o gün bilic'ten gelen giden yoktu. ertesi gün de yoktu, ondan sonra da yoktu. olmadı. artık ben vazgeçtim. içten içe de biraz kızgındım, sonra artık umudumu kaybettim. yaklaşık 10 gün sonra tanımadığım bir adresten e mail geldi, şüphelendim ama yok ya artık gelemez dedim. heyecansız bir şekilde açtım. bir baktım bilic'le ikimizin fotoğrafı ve bir de antrenmana davet mektubu.

    kıt ingilizcemle bunu anladım ama bir arkadaşa kesin olsun diye tercüme ettirdim. evet, önümüzdeki perşembe beni davet ediyordu. önümdeki 4 günü bir bayramı bekler gibi bekledim, allem edip kallem edip patrondan izin aldım ve beşiktaş antrenmanına gittim.

    bu sefer hazırlıklıydım, bir arkadaşın fotoğraf makinesini yanımda getirmiştim. binlerce foto çektim. sağol bilic, bana çok güzel bir perşembe sabahı yaşattın.

    debe editi: hikaye gerçek mi diyenler oluyor, evet hikaye gerçek değil. yalnız bu entry'nin sevilmesindeki maharet benim değil. slaven bilic'in. kimse bilic öyle şeyler yapmaz lan demedi. herkes bilic'in böyle gönlü bol, taraftarına değer veren biri olduğu konusunda hemfikir. ben de bu yazıyı kurguladım yazdım. insanları hayal kırıklığına uğrattıysam affola.

  • daha üst düzeyde yararlanmak için birkaç öneri paylaşacağım nacizane.

    daha hızlı bir şekilde kullanıcı girişi yapın:
    windows kullanıcı girişi ekranında parola kısmını atlamanız önerilmez. aksi halde, bilgisayarınıza erişen herkes sisteminize giriş yapabilecektir. "ayarlar>hesaplar>oturum açma seçenekleri" yolunu izleyin. buradaki seçenekler ile hızlı giriş yapabilirsiniz. örneğin gerekli donanımlara sahipseniz yüz tanıma veya parmak izi gibi oldukça güvenilir yöntemlerle windows oturumu açabilirsiniz. ayrıca pin kodu veya güvenlik anahtarı ile d giriş yapabileceksiniz.

    dinamik windows kilidi:
    ilk öneri hızlı oturum açma ile ilgiliydi fakat ekran kilidi kullanmayı da unutmamalısınız. masaüstünü [windows]+[l] tuşlamasıyla kilitleyebiliyorsunuz. böylece izinsiz kimseler bilgisayarınıza erişemeyecekler. yine "oturum açma seçenekleri" menüsünden erişebileceğiniz " dinamik kilit" ayarı ile kilitleme işlemi otomatik hale getirilebilir. akıllı telefonunuzu bluetooth üzerinden windows'a bağlayın ve "dinamik kilit" fonksiyonunu aktive edin. telefonunuz yanınızdayken bilgisayardan uzaklaştığınız durumlarda, masaüstünüz otomatik olarak kilitlenecektir.

    akıllı telefonunuzu bilgisayarınıza bağlayın:
    windows 10 bilgisayarınızı, akıllı telefonunuz ile microsoft store'dan edinebileceğiniz "telefonunuz" uygulamasını kullanarak kolayca bağlayabilirsiniz. böylece bildirimler masaüstünüze gönderilecek, fotoğrafları kolayca senkronize edebileceksiniz ve windows ile telefon araması (eğer akıllı telefonunuz android ise) yapabileceksiniz. programı çalıştırın ve mobil cihazınızın işletim sistemini seçin. android kullanıcıları daha avantajlı çünkü çok daha fazla seçeneğe sahipler. apple/iphone için sadece temel bir destek sunuluyor ve ek olarak telefondan masaüstüne bağlantı gönderilmesine izin veriliyor. apple kullanıcıları, bu işlemleri yapabilmek için akıllı telefonlarına edge tarayıcısını yükleyerek microsoft hesapları ile giriş yapmalılar. android cihazlar içinse windows sistemine qr koduyla bağlanmanızı sağlayacak guide uygulaması bulunuyor.

    arama fonksiyonunu optimize edin:
    windows tuşuna bastıktan hemen sonra aramak istediğiniz kelimeyi yazın. böylece windows, arama fonksiyonunu çalıştıracaktır. bu şekild eprogramları da hızla çalıştırabileceksiniz. eğer yeterli arama sonuçları alamıyorsanız, dizin sebepli bir hata olabilir. "ayarlar>ara>windows'ta arama" yolunu izleyin. devamında "dosyalarımı bul" ayarını "gelişmiş" olarak işaretleyin. böylece arama yaptığınızda tüm sistem kontrol edilecektir. eğer windows arama fonksiyonundan memnun değilseniz, everything gibi ek uygulamaları kullanabilirsiniz.

    çoklu masaüstü kullanın:
    çoğu zaman windows sistemindeki işleriniz birbirine girebilir. örneğin kişisel kullanım ve profesyonel çalışmalar veya boş zamanlarınızdaki farklı işlemleriniz karışıklığa neden olabilir. bu nedenle, sanal masaüstleri kullanarak bunları birbirinden görsel olarak ayırmanız gerekir. çoklu masaüstleri ile iş ve kişisel masaüstlerinizi ve bu masaüstlerindeki program ve araçları kategorize edersiniz. gerekli pencereye [windows]+[tab] kombinasyonu ile geçebilirsiniz. ekranın sol üst kenarından yeni masaüstleri oluşturabilirsiniz. fareyi kullanarak istediğiniz pencereyi arzu ettiğiniz masaüstüne sürükleyin. ayrıca pencereleri "+" sembolüne taşırsanız yeni bir masaüstü de otomatik olarak oluşacaktır. [windows]+[ctrl] kombinasyonu ve yön tuşlarıyla masaüstleri arasında hızlıca geçiş yapabilirsiniz.

    gece moduna geçiş yapın:
    windows 10, ekran parlaklığı ayarını ışık ve çevre koşullarına göre otomatik olarak değiştirebiliyor. ek olarak bilgisayarınızda "ayarlar>sistem>monitör" yolunu izleyip "gece ışığı" ayarını aktive ederseniz, windows akşam ve gece saatlerinde mavi ışık oranını azaltacaktır. bu ayarın gözleri koruduğu belirtiliyor.

    daha iyi bir görev yöneticisi:
    windows 10 işletim sisteminde [ctrl]+[shift]+[esc] tuşlamasıyla görev yöneticisini açabilirsiniz. yönetici aracından daha fazla detay isteyen kullanıcılar ise microsoft'un ücretsiz process epxlorer yazılımını indirebilirler. fakat [windows]+[g] kombinasyonu ile erişebileceğiniz game bar aracı da size sistem performansıyla ilgili bilgiler aktarabiliyor. açılan pencerede yukarıdaki "kaynaklar" sekmesine geçin ve "daha fazla göster" butonuna tıklayın.

    ikincil sandbox sistemi:
    ikinci bir windows sistemini ek bir programmış gibi çalıştırmak da yapabileceğimiz işlemler arasında. fakat bu fonksiyon standart windows 10'da kapalı halde bulunuyor. profesyonel kullanıcılar "denetim masası>program ve özellikler>windows özelliklerini aç veya kapat" yolunu izleyerek windows sandbox'u aktive edebilirler. fakat bu fonksiyonun işe yaraması için bios görselleştirme desteğinin de açılması gerekiyor çünkü microsoft hyper-v teknolojisi sandbox için arka planda çalışıyor. ayarlandıktan sonra sandbox hızlıca çalıştırılarak yeni programları denemek veya güvenli internet gezintisi için kullanılabilir. windows 10 home kullanıcıları ise virtual-box benzeri bir yazılımdan yararlanarak ek olarak windows sistemler çalıştırabilirler.

    windows otomatizasyonu:
    aynı işlemler için farenizle aynı şeylere tıklamaktan sıkıldınız mı? power automate desktop ile microsoft, pek çok görevin otomatik hale getirilebileceği güçlü bir araç yayınladı. yazılım, uzun süre ücretli bir yapıdaydı fakat microsoft artık programı ücretsiz olarak sunuyor ve windows ile entegre etmenin planlarını yapıyor. power automate desktop ile fare tıklamalarınızı ve klavye girdilerinizi, makrolar olarak kaydedebileceksiniz. böylece tek tıkla makroları çalıştırarak gerekli işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesini sağlayacaksınız. araç, siz bir test akışı oluşturduğunuz zaman çalışıyor. sol taraftaki "actions" kısmından çeşitli eylemlerin listesini inceleyebilirsiniz. bunlar, programlama dillerinin yineleme ve şartlar gibi klasik ögeleri. ayrıca "copy files", "start outlook" veya "extract images from a pdf file" gibi basit işlemler de bulunuyor. kullanımda iki seçeneğiniz olacak: eylemleri merkezdeki bölüme sürükleyebilir veya yaptığınız işlemleri kaydetmek için makro kaydediciyi başlatabilirsiniz. power automate desktop kendi içerisinde bazı numaralara da sahip olduğundan, önceden hazırlanmış eylemleri de kullanabilirsiniz. böylece farklı adımlardaki otomatikleştirilmiş fonksiyonları bir araya toplayıp tek tıkta çalıştırabileceksiniz.

    windows'u yeniden kurun:
    eğer windows 10 sisteminize format atmak isterseniz, bu işlem için herhangi bir hazırlık yapmanıza gerek yok. "ayarlar>güncelleştirme ve güvenlik> kurtarma" yolunu izleyerek "bu bilgisayarı sıfırla" özelliğini kullanabilirsiniz. tam kapsamlı bir sıfırlama için tüm içeriğin silinmesini tercih edebilirsiniz. fakat dosyalarınızı silmemeniz de mümkün.

  • sinava girerken gerekli bir belgeyi evde unutmaktan daha aptalcasi, evde unuttugunu zannedip tekrar eve donmektir. ba$ima gelmi$tir..

    edit: işbu entry değişik zamanlarda sma hastası bebişler için editlendi.