ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
internet ile ilgili pratik bilgiler
-
wikipedia'nın ingilizce sayfalarını anlamakta zorlanıyorsanız daha basit bir ingilizce'nin kullanıldığı "simple" ingilizce sayfalarını kullanabilirsiniz.
tek yapmanız gereken adresteki "en" yerine "simple" yazmak.
örnek:
https://en.wikipedia.org/wiki/africa
https://simple.wikipedia.org/wiki/africa
demografi
-
demografi, dünya'da veya bir ülkede bulunan nüfusun yapısını, durumunu, dinamik özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. yunanca demos (halk) ve graphein (yazmak) kelimelerinden meydana gelmiştir.
demografi, dünyada veya bir ülkede bulunan nüfusun yapısını, durumunu, dinamik özelliklerini inceleyen bilim dalı. yunanca demos (halk) ve graphein (yazmak) kelimelerinden meydana gelmiştir. nüfusun coğrafyası veya nüfusbilim olarak da tanımlanır.
demografi kısaca mevcut nüfusun; yaş, cinsiyet, evlilik durumu, geçim durumu, tahsil durumu gibi çeşitli sosyal ve ekonomik yönlerini inceleyen demografi; ülkelere ve bölgelere göre nüfus dağılımını ve doğum, ölüm, göç hareketi gibi gelişmeleri inceler
30 ocak 2015 birgün gazetesi manşeti
-
çok sağlam ayarlar vermiş ve en sonunda da güldürmüş manşettir.
sağlam düzeltmişler.
jpg okuyamam hd'si yok mu diyenler buyurun
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ilahiyat fakültesindeyim erasmusla hacca gittim
entry:
6. zikir partilerine de gittin mi kardeşlik ?
9. @6 içi zemzem dolu havuzlarda parti yapardık girişte hurma verirlerdi
yavaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etmesi
-
halk tv yazarı ismail saymaz'ın dediğine göre; iyi partili bir grubun mansur yavaşa adaylık teklifinde bulunması üzerine mansur yavaş, altılı masa uzlaşırsa 'evet' diyeceğini söyledi.
meral mommy'nin bu mansur yavaş politikası yavaş yavaş kesinleşiyor gibi. güneşli günler yakındır.
edit: aktrolleri çıldırtacak açıklama.
kaynak
edit2: evet anlaşılan dediğim gibi aktroller çıldırmış durumda mesaj kutuma doluştular hatta bi tanesi 'tuvalet terliğine oy verecek adamlarınız,alayınız gelin üst üste koyacağız' diye kafiye de yapmış ahahaha. kudurun oğlum kudurun, seçimlerden sonra kendi odanıza asarsınız reisin fotoğrafını, reisçiliğinize orada devam edersiniz.
son edit: sözlüğe bu kadar at sikinin doluştuğunu bilmiyordum. insanlar fikirlerini de söyleyemiyor artık. kafa kesen zihniyetle aynı bunlar.
15 temmuz şehitleri anısına basılan 1 tl
-
paradan atatürk'ü kaldırmak için ilk adım.
tepki çekmezse yavaş yavaş önce madeni paralardan sonra kağıt paralardan atatürk'ü kaldıracaklar, bu da bunun nabız yoklaması.
nasıl olsa şehitler ayağına kimse ses çıkaramaz diye istediklerini yapıyorlar.
demişti dersiniz.
edit: saçma sapan hatıra parası kavramıyla gelmeyin bana. 70milyon basıp piyasada kullanılabilen bir para hatıra parası falan olamaz, amacı farklıdır.
yiyorsa git darphanenin sitesinde satılan diğer hatıra paralarıyla alışveriş yapmaya çalış, ondan sonra konuşalım.
iş yaşamının yazılı olmayan kuralları
-
en önemli kuralı şudur: sevdigin mesleği yap. işini sevmiyorsan bırak ve sevebileceğin bir iş bul kendine.
* gün içerisinde ne kadar arazi olursan ol, i$e asla ama asla geç kalma ve i$ten asla ama asla ilk cıkan da sen olma.
* işini ne kadar iyi yaparsan yap mutlaka etrafında seni çekemeyenler olacaktır. ilk ba$larda yüzüne güleceklerdir, sakın kahramanlık yapma, kimseyi kar$ına alma.
*ne olursa olsun, yerden göge kadar haklı da olsan, yönetim kadrosundan birine topluluk içinde hoşuna gitmeyecek davranı$larda bulunma.
*dünyanın en mükemmel çalı$anı sen degilsin, her işe elinde tuz ile atlama. sadece yanındakilerle iyi geçin. ortaya nifak tohumlari ekme yeter.
* herzaman $ık giyin, elin yüzün düzgün olsun. .
* torpille gelenlere sinir oldugunu asla belli etme. ya da belli et için rahat edecekse. nasılsa bir işe yaramayacak.
* herşeyi akı$ına bırak. gereksiz yere strese girmekten çekin. işin tadını cıkarmaya bak
* i$yerinde yeniysen seni başkaları ile * mukayese edeceklerdir. senden daha fazla çalıştıgını ve i$inde çok iyi oldugunu söyleyeceklerdir. sakın inanma senden önceki muhtemelen hiçbir i$e yaramayan salağın tekidir . gidişine çok sevinmişlerdir ama seni de gaza getirmekten çekinmezler. sakın benim için de iyi dü$ünsünler diye kendini hırpalama. bildigin i$ini yap.
fikir almak
-
bir gün bir genç sartre'ın yanına gider ve ona bir konuda fikrini almak istediğini söyler. taşrada yaşayan hasta bir annesi vardır ve paris'te üniversite okuma olasılığı. hangisini seçmeliyim diye sorar.
sartre şöyle cevap verir,
"sorunun ne olduğu kadar kime sorulduğu da önemlidir, sen bu soruyu gelip bana soruyorsan, almak istediğin cevap ve aslında yapmak istediğin şey bellidir."
fikir almak isteyen insanın birçok farklı motivasyonu olabilir. ama benim en sık gördüğüm neden sorumluluğu paylaşma ihtiyacı. büyük bir karar almak, hata yapmaktan korkan bir insan için çok zorlayıcı bir dönüm noktası olabiliyor. okul seçimi, meslek seçimi, ilişkiye başlamak, ayrılmak, evlenmek, boşanmak gibi kararlar, 'ya yanlış kararsa' korkusu ile bir türlü alınamıyor. sonra bir bilenden fikir almak istiyor insanlar. oysa bir insanın herhangi bir kararı için tek bilen vardır, o da kendisi.
bana bu dönüm noktalarında başvuran insan çoktur. 'femme hanım ne yapmalıyım' derler. oysa femme bir yerde doğmuş, bir yerde büyümüş, bir ailenin ferdi olmuş, bir okula gitmiş, bir çevresi olmuş, zevkine göre izlemiş okumuş, sevgili olmuş, ayrılmış, aşık olmuş, evlenmiş, kızmış, barışmış, affetmiş ya da affetmemiş bir kadın. hiç kimsenin evrensel doğruları haiz olmadığı gibi o da bunları bilmiyor. kendi hayatı için doğru olduğuna inandıklarını yapıyor. onların da doğru mu yanlış mı olduğunu kesin bilemiyor tabii çünkü kimse seçmediği yolun nereye çıkacağını tam olarak bilemez ama öyle ya da böyle, tercih ettiği yolun tadını çıkarmaya çalışıyor.
birinden fikir almak istediğiniz zaman kimden ve neden fikir almak istediğinizi bir düşünün. çünkü kendi doğrunuzu bulmanın tek yolu içinize bakmaktır.
güzellik hariç erkekleri aşık ettirebilecek şeyler
-
zamanın birinde, koca bir mermer kütlesinin üzerine eğilmiş çalışan bir heykeltraş varmış. haftalarca o koca mermer kütleyi oymuş durmuş. bir gün bir çocuk gelip “o kayanın içinde ne arıyorsun” demiş. heykeltraş da “bekle, göreceksin” demiş.
aradan bir süre geçmiş ve heykeltraş o mermer kütleden çok ama çok güzel bir at heykeli yapmış. çocuk hayran hayran heykele bakarken, “kayanın içinde at olduğunu nereden bildin” demiş.
bazı erkekler var, o güzelliği her durumda buluyor beyler. kadın-erkek farketmez, her insanın içinde hayran kalınacak bir şeyler vardır. aramaya inanmak gerek.
saygılarımla.
550 sandalyeli mecliste 554 toplam oy çıkması
-
siyasetin çürümüşlüğüne bir örnektir. oy ve ötesi'ni meclise de mi sokalım. bu ne kardeşim.
introvert
-
herkesin lider, takım çalışmasına yatkın, popüler olması beklenildiği dünyada biraz anlaşılamamış insan topluluğu. hayır, daha önce de belirtildiği gibi asosyal değiller, özgüvensiz hiç değiller. hayatın kaotik akışı içinde “kendilerini dinleme”yi seviyorlar. eğer bu akışa fazla kaptırıp kendilerinden uzaklaşırlarsa mutsuz ve depresif hissediyorlar. introvert tarafı daha baskın biri olarak bunu bu şekilde algılamam birazcık geç oldu. çünkü gerek iş, gerek okul hayatında gerekse özel hayatta olması gerektiği hissettirilen, örnek olarak gösterilen durum biraz daha extrovert olmak. dolayısıyla durumda hiçbir yanlışlık olmamasına rağmen, kendinizde bir sorun olup olmadığını sorgulamanız veya kendinizi sıkıcı olarak adlandırmanız bir yerde kaçınılmaz olabiliyor.*
aslında kendinizi bilip belirli kalıplara uymaya zorlamamak, bunun dışında birbirimize anlayış gösterip introvert olmayı "değiştirilmesi gereken bir durum" olarak görmemek en doğrusu bence. konuyla alakalı şahane bir konuşma izlemek isterseniz:
http://www.ted.com/…in_the_power_of_introverts.html
tüvtürk'ün devamlı kusur uydurması rezaleti
-
fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.
şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.
lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.
kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.
not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.
debe editi : yolun da farın da açık olsun
anne bitti
-
sadece annelerin misyonudur.
kardeşim olana kadar kullandığım kalıptır.
-anneee bittiiiiie
-geldim canım
işte bu kadar.
ne zaman ki anne kardeşi doğurmak için hastaneye yattı, biz babayla kaldık.
baba da dayadı yumurtayı; sabah haşlanmış, öğlen sucuklu akşam soğanlı yumurta..
-babaaa bittiiieee
-aferin, gel de kestane ye.
-??????
-baba?
-efendiim?
-bittiiiii?????
-aferin kızıma, hadi ellerini yıka gel.
-aha?
çözdük olayı baba sayesinde. teoriyi pratiğe aktarabildik.
kalp kırmadan ter kokuyorsun deme yolları
-
-ananı sikim, ölü sikip mi geldin lan, git bir yıkan hayvanoğlu hayvan.
debe edit: bu entry bütün ter kokanlara girsin.