ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukluktan kalma güzel alışkanlıklar
-
gofret ve jelibon gibi abur cubur yiyeceklerle ölesiye mutlu olabilmek.
il nome della rosa
-
jean jacques annaud un 1986 yılında çektiği olağanüstü görsele sahip film. görüntü yönetmeni tonino delli colli(1922-2005). filmi izlerken kamerayı size unutturan ve o çağa sokan bir durum var görselde öyle böyle değil. itici christian slater ı bile görmezden gelebiliyorsunuz izlerken. tabi filmin havasını bu denli etkileyen önemli bir faktör de sean connery nin william of baskerville olması.
bir kızın bir erkekten hoşlandığını anlamak
-
mümkün değildir. en azından bende öyle. şu an sabah akşam düşündüğüm biri var. adama ne selam veriyorum, ne sohbet ediyorum, ne yakınlarına oturuyorum, ne dokunuyorum...
aksine kasıldığımı belli etmiycem diye, portakala limona bakar gibi bakıyorum. gözlerimi kaçırasım geldiğinde daha çok oyalanıyorum o civarda, sanki orada kalbimi hoplatan bir şey yokmuş gibi takılıyorum.
iletişime geçmiyorum.
malım galiba. biri bana flört101 versin lan hayrına!
edit: bu arada rica ediyorum yanlış anlaşılma olmasın; katiyen "köpek çekmek" için yapmıyorum ( bu da ne ayıp bi deyim, neyse). aksine, utandığım; elimi kolumu nereye koyacağımı bilemediğim; reddedilmekten çekindiğim için böyle saçmalıyorum.
anıtkabir kaça yapıldı biliyor musunuz
-
son saniyedeki göz hareketine bakar misiniz. atomu parçaladı. o kadar haklıyım göz hareketi o. senin gözünü sikm..
engelli rampası önüne park eden aracı boyamak
tarlada bir gecede beliren gizemli daire
bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri
-
tekel bayisi işletmesi.
komşuları itici yapan detaylar
-
tam üstümde oturan komsumun spor salonu var. o yuzden cok erken kalkiyor. kendisi de masallah vucut yapmis iri kiyim.sabahin korunde gurultulu bicimde uyaniyor. sanki yataktan cikmiyor, dusuyor. adamin sabah rutinini ezberledim.ve seslerden anladigim kadariyla şöyle bir sey kabaca; yataktan düşme, bu dusme sonucu agriyan basina buz almak icin mutfaga depar atma, buzu kafaya dan dan dan diye vurarak aciyi azaltma, buz kafada kirilinca sangir sungur sesler esliginde biraz da ovarak devam etme, banyoya gidip suyu dibine kadar acip tazyigini kontrol etmek, yeterince tazyikli degil diye sinirlenip konkordotttooooo diye kukremek, kosarak yine odaya gelip laps lups diye zırh giyinmek (pamuk ses cikarmiyor cunku) sinirle dolap kapilarini carpmak ve en son kilicini kalkanini kapip celik kapiyi da vurup saniyorum tazyik sikayetini belediyeye iletmek uzere evden cikmak. uyku sersemi hep boyle hayal ediyorum. o lambur lumbur yuvarlanirken merdivenlerden ben tekrar uykuya daliyorum. evet benim komsum yuvarlanarak iniyor, herhalde badicilere ozgu bir stil bu bilemiyorum. normal inmeyle o ses çıkmaz.
edit.
17.00'de işten çıkıp 17.30'da evinde olan insan
-
evde onu bekleyen veya birazdan eve gelecek olan bir gönüldaş yoksa eve ister 17:15'te gelinsin ister 19:00'da gelinsin ne fark eder.yaş biraz ilerleyince daha çok anlaşılıyor bu durum.gençlere sözüm yok işten erken gelsinler otursunlar dizilerini izlesinler ama bir yerden sonra insanın bilgisayar ekranına bakası gelmiyor.
hayat çok garip.bayılırdım halbuki dizi izlemeye.
rakı masasında olması gerekenler
-
galiba benim de olmam gerekebilir.
evrenin simülasyon olduğunun kanıtı
-
paradoksal bir kanıt olacaktır. simülasyon olduğunun kanıtı bulunursa ve yazılımcı bundan hoşnut olmazsa evreni bir süreliğine durdurur, bir yama ekler zamanı da biraz geriye alıp yeniden başlatır. sorun kalmaz.
yazılımcı bir yerde bunun simülasyon olduğunun ortaya çıkmasını istiyorsa o zaman iş kötü. programın sonuna gelmiş olabiliriz.
26 kasım 2019 migros iphone izdihamı
-
market yönetiminde olsam telefonları manav reyonuna koyar fake atardım.