hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten sevdiğiniz biriyle evlenirseniz aklınızdan geçmeyecek olanlardır. tabi ki sıkıntı olur, tartışma olur lakin insan kardeşiyle yeri geliyor tepişiyor sonunda bir gülümseme her şeyi unutturuyor. evlilik mide bulandırıcı detaylar taşımıyor sevgi, saygı ve güven varsa. meraba ben güzin abla lan.

  • iki yatay iki dikey alandan oluşan 4 alanlık bir matrikstir. daha yüksek performanslı bir takım kurmak için kişinin kendini daha iyi tanıması ve open areasını genişletmesi gerekliliği vurgulanır.

    alanlar sırası ile:

    open area
    bu alan kişinin kendi bildiği ve diğer insanların kişi hakkında bildiği karakteriksel özellikleri içerir.

    blind area
    kişinin kendisinde bilmediği buna karşın diğer insanlar tarafından bilinen özellikleri içerir.

    hidden area
    kişinin kendinde bildiği ancak bunu diğer insanlarla paylaşmadığı özellikleridir.

    unknown area
    kişinin ve diğer insanların bilmediği kişinin özelliklerini içerir.

    yeni işe başlamış bir kişinin normal koşullarda open areası dar olmaktadır. ancak zamanla insanlarla kurulan iletişimin artması ile insanlar tarafından daha fazla bilinir hale gelmesi ve dolayısı ile open areası genişlemektedir. bu kişiyi daha iyi bir takım üyesi yapmaktadır. yaklaşımda vurgulanan kişinin open arasını genişletmek için hidden arasında sakladığı şeyleri daha fazla paylaşımda bulunması kendini zorlamasıdır, blind areasında olan göremediği özellikleri diğer insanlardan feedback alarak farkındalık kazanması istenir. ayrıca unknown area için danışmanlık, tecrübeli insanlarla konuşmak ve feedback alarak bu alanlar daraltılabilmektedir.

    insan yönetimi yapabilmek için insanların öncelikle kendilerini çok iyi tanımaları gereklidir. bu yaklaşım kişinin kendisini tanımasını ve aynı zamanda yönetici pozisyonunda çalışanların daha fazla geribildirimde bulunması gerektiğini vurgulamaktadır.

  • tam olarak benim anım değil aslında. gerçek bir anı da değil işin doğrusu. sadece bir kişi için doğru bu anı, o da umarım harika bir hayat geçiriyodur, geçirmiştir.

    90 lı yılların başı, örli doksans diye bilinir. atakule vardı ankara'da, bildin mi? keşke bilmeyeydin, neyse o zaman orası popüler allah sizi inandırsın ve kumpir diye inanılmaz bir yemek yapıyolar. yeni çıkmış sayılır. bi kumpirin içine çift sosis koyulabildiğini ve böylece king kumpir olduğunu öğrendiğimizde içimizi heyecan kaplayan yıllardı. vay be.

    neyse efenim, bastık gittik biz kumpiri yemeye. girdik dükkana, oldukça boştu. oturduk, king kumpirimizi sipariş ettik. kısa keseyim, geldi kumpirler afiyetle yedik. sonra, lakabı gödeleme olan (niye hatırlamıyorum) arkadaşımız sadece garip bir insan olduğu için kumpirin patatesini de komple yedi. niye yiyon dedik, güzel oluyo dedi. neyse bitirdi bu patatesi yemeyi ve tuvalete gitti. tam o sırada büyük ihtimalle mekanın sahibi olan lacoste tşörtlü, pantolon askısı takmış amca masamıza geldi. afiyet olsun dedi, beğendiniz mi dedi. ivit dedik, çokzeldi. o sırada amcanın gözü boş kumpir kartonuna takıldı ve sordu.

    -evladım bunun patatesi nerede?
    +abi onu yiyen arkadaş tuvalete gitti. çok fakir kendisi, annesi babası da yok. biz buraya getirdik onu kumpir yesin diye, yapma dedik ama dayanamadı hepsini yedi. kusura bakmayın amca :/

    diyiverdim. neden bilmiyorum öyle yaptığımı. bir dönemdi sanırım, ergenliğimin yanında bir de dış ergenlik falan geçiriyordum galiba. yeni tanıştığım insanlara abuk subuk yalanlar söylüyordum. hava atma falan amaçlı değil ha. nerede okuyosun diyolar, okumuyorum su satıyorum diyorum. baban ne iş yapar diyolar, muhasebeci demiyorum da beyaz eşya bayimiz vardı sattık ganyan bakıyoruz diyorum. bakkala teyzemler geldi çorum'dan diyodum lan durduk yere, töbe estafırılla. teyzem de yok, çorum'dan kimseyi de tanımam etmem.

    neyse, amca bunu duyunca dudak titretti birden. ağlıycak lan kalantor gibi adam. oturun gitmeyin, geliyorum ben dedi ve gitti. o sırada gödo geldi (gödeleme) hadi gidek falan diyo, biz de oyalıyoruz işte, kolalar bitsin az daha oturak falan diye. derken amca belirdi yanımızda elinde üç tane kumpir.

    -bunlar da genç müşterilere ikramımıııızzzz. hadi afiyet olsun. diyip kaçtı.

    gödo nooluyo la dercesine bakıyor, biz girşmişiz bile kumpire. neyse o da çok soru sormadı, yedi kumpirini. tabi yine kabuğuyla yedi allahın davarı. kalktık, kasaya gittik. hesap ödendi dedi çocuk. ısrar ettik, olmaz dedik. bari ilk yediğimiz 3 taneyi ödeyelim dedilk. olmaz dedi çocuk. biz uzatınca, patron sizden para alırsam beni buraya yatırıp sker. çıkın lan şimdi dışarı!! dedi.

    çıkmadan tuvalete gideyim dedim, koridorda amca durdurdu beni. haftaya yine gelin oğlum, arkadaşınızı da getirin. aferin üstünü başını yapmışsınız siz, tertemiz maşallah dedi.

    utancımdan daha fazla dinleyemedim amcayı, koşarak çıktım dükkandan. dolmuşa binip eve döndük, işeyemedğim için yolda çok sıkıştım. altıma ediyodum ama o ayrı hikaye. amcayı bi daha hiç görmedim, cesaret edip bi helallik alamadım.

  • organ bağışı ile alakalı bir programda "hepsini bağışladım ama kalbimi bağışlamadım, o allaha mahsus" demiş bir insan.
    o allah seni pinpon topu yapsın, masalarda sek muazzez.

  • bildiğim kadarıyla 2 insan tartışırken , düzgün konuş , saygılı ol v.s ifadelerini kullanır.

    az önce oradaki bir barzonun tartışma esnasında karşısındakine kibar olma dediğini duydum. hayatı boyunca seviyeli bir tartışma yapamamış herhalde. bunun gibi başka bir tür de rakibine karşı yerde tepinme , toz fırlatma gibi davranışlar sergiliyor. insan değil de pokemon sanki amk.

  • bak hele bak. dışarıdan baksan adam sanırsın bunu. dışı parisli entelektüel, içi yozgatlı emmi tipini sevdiğimin.

    edit: bu arada a haber kamerasıyla "tesadüfen" karşılaştığına inanan polyanna'lar yoktur herhalde.

    edit 2: konulukonusuznevarsa nickli arkadaşın haklı mesajını aynen kopyalıyorum:
    "ben çaylağım entry giremiyorum :) yazmak ve dikkat çekmek istediğim konu konuşan çocuk kaç yaşındaymış ki o durumları kuyrukları görmüş :) lan zaten 18 senedir iktidar sabit ondan önce koalisyon vardı chp zaten 96 kadar seçim yasaklıydı :) bunları yazabilirseniz sevinirim teşekkür ederim . iyi günler dilerim"