ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin karayolundaki hız rekorları
-
taksim meydanı - istiklal caddesi istikameti
13 km/s... (filme yetişecektim)
facebook'tan akp'li akrabaları silmek
-
şu görsel bardağı taşıran son damlaydı nasıl böyle bir salak akrabam olabilir dedim sildim gitti.
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
-
zaman çok hızlı geçiyor. ufak bi hesap yaptım. iki gün sonra ben tam 34 yaşında ve tam 22 yıldır babasını görememiş biri olucam.
bu 22 yılda o kadar çok şey birikti ki ona söylemek istediğim nereden başlasam bilmiyorum. cenazesinin olduğu gün "ne kadar çok seveni varmış babamın geldiğinde söyleyelim" demiştim annemede daha bi hıçkırarak ağlamıştı. ölümü, ölenin artık gelmeyeceğini hemen kabullenemiyor insan. ağzımdan öyle kaçmıştı işte.
başlarda kızgındım hep. sanki ölmeyi o istemiş gibi söyleniyordum sürekli kendi kendime. allaha da kızıyordum. dedem daha yaşlı o ölseydi babamı almasaydı allah. bi kaç ay sonra dedem de öldü zaten evlat acısına daha fazla dayanmadı kalbi. o da ölünce kaldık dımdızlak. evin hatta ailenin tek erkeği olmak 12 yaşındaysanız biraz zor oluyor. maddi olarak söylemiyorum. babamın 39 yaşına kadar yaptığı serveti çok uğraşmama ramen 22 senede bitiremedim. şu an ölsem kendi oğluma mirasım babamdan bana kalanların bir kısmı olacak :/
konuyu dağıttıkça dağıtıyorum. uzun lafın kısası babama bir kez olsun "seni seviyorum baba" demeyi çok isterdim. sanıyorum ki hiç söylememiştim sağlığında. anneme de söylediğimi hiç hatırlamıyorum. şimdi arayıp söylesem " niye bu kadar çok içiyorsun oğlum" der. yarın da şu anki cesaretim olmaz. ben niye böyle bi adamım ya?
kafa güzel olunca uzatıyorum böyle. buraya kadar okuyup sarhoş muhabbetimi çekenlerden özür diliyorum.
son sözlerim babama olsun. söylemek isteyip de söyleyemediklerimin bir kısmı;
" babacım ben seni çok seviyorum.. çok özlüyorum.. oğluma senin adını verdim. babacıııım diye seviyorum onu. ben sana layık bi evlat olamadım ama oğlum umarım senin gibi bi insan olur. gözlerim yanıyor baba. sanırım toz kaçtı. bu arada cenazene o kadar çok kişi geldi ki inanamazsın. ne çok sevenin varmış"
güvenlik açığıyla alakalı bir sorun olmamıştır
-
içişleri bakanı açıklaması. çüş!
---------------------------------------------
düzenleme: (bkz: 10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama) bu konuyla ilişkili bir açıklamadır.
linki ise biri atsın ekleyeyim, canımız sıkkın, link bulasım yok. söyledi işte yalan söyleyecek halimiz yok.
"bi bitmediniz amk" isimli suser linki attı, teşekkürler kendisine: https://www.youtube.com/watch?v=94zpn6yu5s4
bir gün linksiz kendinizin bile yaşamadığına inanacaksınız neredeyse. bu kadar deney yoluyla yaşanılan hayatlar insanı boğar.
milli ve yerli para ile kur oyununu bozacağız
-
"mevcut tl nerenin parasıydı ki?" diye düşündüren açıklama.
mimarlığı bırakıp dilenci olmak
-
merhaba sevgili sözlük ahalisi.
sizlere çok sevdiğim, türkiye gibi her şeyin belinin bağlı olduğu inşaat sektörünün mihenk taşlarından birisi olan mimarlığı bırakıp dilenci olmaya başlama kararımı anlatacağım. bu elbette hiç kimsenin pipisinde olmayabilir. ama önce bir okuyun derim.
türkiye'nin büyükşehirlerinden birinde yaklaşık 7 yıldır mimarlık yapıyorum.
mezun olunca bol para kazanacağım hayaliyle okuduğum mesleğe 1.800 lira maaşla başladım. üstelik gece gündüz de çalışıyordum.
1. yıl
-hiç izin yapmadım.
-tam 7 ay süren bir uygulama projesinin teknikerliğini yaptım. bu sürenin yaklaşık 6 ayında ekstra mesai yaptım. yaklaşık 2 ayında sabahladım.
2. yıl
-teknikerliğe devam ettim. mimarlığın çizim yapmaktan başka bir şey olmadığını düşünmeye başladım.
-maaşıma 200 lira zam yapıldı. sigortam asgari ücretten yatırılmaya devam etti.
3. yıl
-müteahhit görüşmelerini de yaptım. belediye görüşmelerine otobüsle gittim. evrak işleri peşinde koştum.
-maaşıma 250 lira zam yapıldı. sigortam aldığı yapım işinde mimar çalışan göstermek zorunda olan bir şirket tarafından yapılmaya başlandı. yani bonservisim olmadan satıldım. üstelik ekstra maaş almadım.
4. yıl
-tek başıma mimari projenin her detayına hakimdim. üstüne 3 boyutlu görsel çalışmalar da yapıyordum.
-maaşıma 250 lira daha zam yapıldı.
5. yıl
-artık ofisi ben yönetiyordum. patron dışarda iş peşinde koşuyordu.
-şirket sahiplerinin inşaat işine de girmesiyle şantiye gezmeye başladım.
-maaşıma 300 lira zam yapıldı.
6. yıl
-ırak'ta antrepo, lüks konut, stadyum gibi işlerin proje çalışmalarını yürüttüm ve yönettim. 6 kez ırak'a gittim.ilk kez aldığım pasaport harcımı kendim ödedim.
-maaşıma 200 lira zam yapıldı.
-bu yılın 5 ayı maaşım geç yattı.
7. yıl
-3 tane kentsel tasarım projesi çalışması yaptım. yaklaşık 10 ha, 7 ha ve 17 ha'lık alanlarda kentin rögar kapağının yerine kadar tasarladım, kontrol ettim ve işi yürüttüm.
-maaşıma zam yapılmadı. şirkete %20 ortaklık teklif edildi. kabul etmedim. çıkacağımı söyleyince 500 lira zam yapıldı.
bugün itibarıyla mesleği bırakıyorum. gelelim sebeplerine;
1. yıl kazandığım para: 21.600 tl
2. yıl kazandığım para: 24.000 tl
3. yıl kazandığım para: 27.000 tl
4. yıl kazandığım para: 30.000 tl
5. yıl kazandığım para: 33.600tl
6. yıl kazandığım para: 36.000tl
7. yıl kazandığım para: 42.000tl
toplam kazandığım para: 214.200 tl
dilencilerin hesabını yapalım mı?
3 tip dilenciyi gözüme kestirdim.
1- ışıklarda duranlar
2-kalabalık bir sokağın kaldırımında duranlar
3-cami önünde duranlar
1- ışıklarda duranlar
1 trafik ışığı normal bir trafik akışının olduğu yolda yaklaşık 5 dakikada 1 kez kırmızı yanıyor. aslında daha kısaları da mevcut ama örneğimiz bu. kırmızı ışığın yanma süresi yaklaşık 20 sn. daha uzunları da mevcut.
1 kişi trafik ışığı 1 kez kırmızı yandığında en az 2 lira toplayabiliyor. daha da fazla toplayanları mevcut.
5 dakikada :2 tl
60 dakikada: 24 tl
günde 10 saatte: 240 tl
1 ayda: 7.200 tl
2-kalabalık bir sokağın kaldırımında duranlar
önünden dakikada 50 kişi geçiyor ve bunların yalnızca 1 tanesi 1 lira veriyor. başarı oranı: %2
1 dakikada :1 tl
60 dakikada: 60 tl
günde 10 saatte: 600 tl
1 ayda: 18.000 tl
3-cami önünde duranlar
2. hesapla neredeyse aynı, ancak erkekler için zor. zabıta falan hikayeleri. başarı oranı düşük. ama hesap aynı.
1 dakikada :1 tl
60 dakikada: 60 tl
günde 10 saatte: 600 tl
1 ayda: 18.000 tl
üstelik cuma günlerinin daha bereketli geçeceği kesin.
şimdi dostlar, soruyorum size? bu trafik ışıklarında dilenciler, bu cami önlerindeki teyzeler, sokaklarda sabahtan akşama kadar oturan eli kolu sağlam insanlar neden dileniyor?
beyaz yakalının yakasına yapışmış vergiler, ödediği borçlar, yasal olmak için elinden geleni yapmasına rağmen hiç bir şeye sahip olamamış insanlar neden devam ediyor mesleklerine?
bugün,
arkadaşlarım bugün, tüm beyaz yakalıları, sigortası asgari ücretten yatan tüm çalışanları, çıkıp trafik ışıklarında, köşebaşlarında, cami önlerinde dilenmeye davet ediyorum. çıkın ve yardım isteyin. ben istiyorum, çünkü geçinemiyorum.
edit: entry tamamlanmadan göndermiş bulundum. düzeltildi.
insanlarda üremenin ders kitabından çıkartılması
adile naşit'i toprak kabul etmedi zırvası
-
birinin de cikip
- ulan onun bunun evladi, haysiyetsiz, subyanci, pic
sen mektep caginda dedigin
ufacik kizlarin raksindan, gulusmesinden tahrik mi oluyorsun ?
demedigi hadisedir.
bu ve bunun gibi pedofili sozde dinci
ibnelerin torunlari iste bugun gunasiri coluk cocugu kacirip katleden, tecavuz edenler.
kurtulamadik gitti bu ruh hastalarindan.
lütfen pipimi kesmeyin diye ağlayan çocuk
-
abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunlugu sunnetlidir, hijyen amacli.
kaynak: abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunluguna vurdurttum.
parasız olmaktan daha zor olan şey
-
(bkz: sagliksiz olmak)