ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 haziran 2015 erdoğan'ın yazılı açıklaması
-
halkın zopasını yeyince yazılı açıklama yapmış kişi beyanatı. düne kadar meydanlarda esip gürlüyordu.
90'lı yıllar futboluna dair özlenen şeyler
-
- aut atışı kullanan stoper [ogun temizkanoğlu]
- devre arası forma değiştiren takımlar
- 4. hakemin orta hakem yerine maça devam etmesi
- müsabakayı aynı anda cine5'in şifreli ekranında izleyip radyodan dinlemek
- şapkalı kaleciler [aumann]
- endüstriyelleşip samimiyetini kaybetmemiş futbol ortamı
- hakan peker [ateşini yolla bana]
- athena [holigan]
- hagi & hakan şükür
- arçil & şota
- uche & högh
- amokachi & oktay
- bir biletle 3 kişi maça girmek
- tribünleri diklemesine kesen takımın rengini taşıyan şeritler
gibi renkli ve hüzünlendiren şeylerdir.
slovakya'nın ukrayna'ya 3 asker göndermesi
ali ağaoğlu'nun hürriyet gazetesine verdiği ilan
-
vay anasını adam parayı bastırıp köşe yazısı yazmış, bir de diğer gazeteciler gibi poz vermiş. asrın ayılığı olabilir bu.
küçükken sadece pazarları yıkanmak
-
eskiden ne kadar pis oldugunuzu gosterir. nedendir bilinmez ama bir toren seklinde pazar gunleri anne sinirli bir sekilde eline gelen herseyi bir daha yikar, banyoya girilir, daha gunes batmadan isik acilir; ki igrenc bir duygudur, banyodan cikilir, kardesl/abla ile kavga edilir, sonra "olacak o kadar" izlenir ailecek, gulunur. ne aciklidir bunlar simdi dusununce, biraz da ic kararticidir. (bkz: anılar)
imla hataları yüzünden insanlardan soğumak
-
bundan seneler önce bir kızla takılıyordum. yani flörtleşme dönemi işte. neyse bu bir gün me-se-ne'den yazdı,
- yarın sabah kavaltı yapalım mı şöyle deniz kenarı bir yerde?
dedim herhalde yanlışlık oldu hızlı yazarken, garibim heyecanlandı herhal!
dedim yapalım, nerede diye sordum;
- ortaköy'de güzel bir kavaltıcı biliyorum oraya gideriz.
ben şok! bir şey de diyemedim. ertesi sabah koştum gittim, meraktan ölüyorum. yazı dilinde "kahvaltı" yazamıyor ama ya konuşma dilinde ne durumda diye kafamda deli sorular.
buluştuk, hemen saldım oltayı, "önce bir kahve içelim mi yoksa direkt kahvaltı mı?"
- kavaltı tabi şapşik:>
o an nasıl soğudum o güzelim kızdan anlatamam. bir daha görüşmedim, en son "sorun sende değil bende" bile dedim hatta niye soğuduğumu irdeleyince.
geçenlerde nikahlanmıştı biriyle, sosyal medyadan fotoğraflar paylaşıyor filan, bir de baktım ne göreyim, "aşkitomla kavaltı keyfi:)))" diye foto paylaşmış!
kalktım bir boy abdesti alıp iki rekat şükür namazı kıldım.
bakınca, gerçekten de sorun bendeymiş ama, kabul.
edit: imla (alma mazlumun ahını demişler tabii)
arda turan
-
katıldığı programda...
saba tümer: çok güzel sergen yalçın taklidi yapıyormuşsun...
arda turan: onu topla yapıyorum.
(bkz: karizmatik cevaplar)
affetmekle vazgeçmek arasındaki ilişki
-
affetmek en büyük vazgeçiştir.
çünkü;
affetmek her şeye göz yummak değildir..
affetmek kendini ya da bir başkasını suçlamak da değildir,
affetmek kırgınlıklarından ya da kızgınlıklarından sıyrılmak geçmişi geçmişte bırakmaktır.
insan affeder ama neyi affettiğini unutmaz. bu yüzden vazgeçer....
yaran diyaloglar
-
arkadaşımın sigarayı bırakmak istemesi ve sigarayı bırakma hattını aramasıyla olaylar gelişir:
arkadaş:merhaba ben sigarayı bırakmak istiyorum
adam:tamam ablacım
arkadaş: (ablacım mı?)
adam: günde kaç paket içiyorsun?
arkadaş: 3 günde 1 paket
adam: aman sen de, fazla bir şey içmiyormuşsun ki bırakmasan da olur
arkadaş: (nasıl ya?!) ama ben bırakmak istiyorum, kendi çabalarımla olmuyor
adam: e tamam ablacım, o zaman yapacağım şey günde 3 tane içmeye başla, sonra 2'ye düşür, sonra günde 1 tane iç, zaten kendiliğinden bırakırsın. hangi marka içiyorsun?
arkadaş: monte carlo
adam: eh be ablacım, sen de en kötü markayı içiyormuşsun
arkadaş: e peki hekim ile falan görüşmeyecek miyim?
adam: valla benim sana yapabileceğim bu kadar. istersen bir de 171 sigarayı bırakma hattını ara
arkadaş: ? ben nereyi aradım?
adam: orman yangınları 177
14 ekim 2023 makas atarken kaza yapıp ölen genç
-
neyse ki kendi halinde yoluna devam eden insanlara zararı olmamış. tertemiz gitmiş. darısı diğer magandaların başına...
bagaja yatırılan bebeğin feci sonu
-
isin icinde baska bir is olmasi kuvvetle muhtemel gibi gorunuyor.
kimse el kadar bebeyi bagaja yatirmaz. ayrica arac doblo tarzi bir arac, onca kisi bagaj acilinca hic mi duymamis ya da gormemis? esas incelenmesi gereken o aractaki herkes. kimbilir bebegin basina neler geldi...