ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
büzüğüm yemiyor diyerek araçtan inmeyen sürücü
-
yemiyor diyen yiğidi bulup alnından öpmek lazım. öteki zaten öpülmek için daha sert taşa kendini vurur bir gün.
tanguy ndombele
-
fenerliler hiç kıvırmasın. n'dombele de size 15 milyon kazık girdi diyip cengiz'i unutturamazsınız.
cengiz ünder dediğin futbolcu taş çatlasa 75 kg. yani kilosu 200.000 euro.
tanguy ndombele ise en az 100 kg. yani kilosu en fazla 150.000 euro.
gördüğünüz gibi cengiz için %33 daha fazla ödemişsiniz, hala gelip burada tatava yapıyorsunuz.
gerekirse nato'dan ayrılmak bile gündeme alınmalı
-
bu açıklama üzerine türkiye'nin düşmanları bir şampanya patlatır artık.
ibrahim kutluay'ın demet akalın'a dönmesi
-
saatler sürecek bir ameliyat gerektirir.
lübnanlı kızların hipnotize edici dansı
-
başlığa bakarak hemen öyle heyecanlanmayın ya da heyecanlanın. uzun süredir bu kadar mükemmel bir şov izlememiştim. gününüzü güzelleştirmek için sizlerle de paylaşmak istedim sevgili suserler.
https://youtu.be/zd0docskby8
--- spoiler ---
america's got talent adlı yarışmaya katılan lübnanlı kızlar, yaptıkları gösteri sonunda direkt olarak finale kalmalarını sağlayan altın butona ulaşmayı başardılar.
--- spoiler ---
ortadoğu insanının en karakteristik özelliği
-
bir ortadoğu uzmanına göre, başına gelen en basit musibet de bile "ben/biz nerede hata yaptım/yaptık" diyerek ders almak yerine "bunu bana/bize kim yaptı" paranoyası ile komplo teorileri üretmesidir. bu nedenle "bir musibet bin nasihatten iyidir" atasözü de, olan bitenden ders almamakta ısrarlı, bildiğini okuyan ortadoğu insanı için geçerli değildir.
serkan inci'nin istanbul depremi yorumu
-
richter ölçeği logaritmik olduğuna göre 6.2'lik deprem, 5.7'lik depreme göre 3 kat şiddete sahiptir. allah korusun ama bizde 6.2'lik deprem olursa 300'den çok daha fazla zayiat veririz diye düşünüyorum.
üniversitede fark edilen gerçekler
-
bak en önemlisi şu. mesela şimdi lise öğrencisisin, harçlığın var. evde yemek istemezsen çıkar dışarda pizza , döner falan takılırsın. yani en kötü eve gider akşamdan kalmış olan, annenin yaptığı yemeği yersin, hatta çoğu zaman buna burun bile kıvırırsın. fakirliğin gözü kör olsun gibi tuhaf tuhaf triplere bile girersin.
hah işte üniversiteye gidince o annenin yaptığı yemeği çok özleyeceksin. o dışarda yediğin yemeğin ne kadar sağlıksız olduğunu, doyamadığını, doysan da 1 saat sonra yine acıktığını, sağlıksız beslenmeden kaynaklı ani kilo değişimlerini göreceksin. onun için unutma ki anne yemeği dünyanın en güzel şeyidir. bunu da üniversitede farketme diye ben sana şimdiden söylüyorum.
bir semtin fakir mi zengin mi olduğunu anlamak
-
çocukların yüzü gülüyor, büyüklerin yüzü ağlamaklıysa o semt fakirdir.
büyüklerin yüzü gülüyor, çocukların yüzü ağlamalıkysa o semt zengindir.
fakir yetişkinlerle zengin çocukların dertleri hiç bitmez...