hesabın var mı? giriş yap

  • türkan şoray 'ı sevilesi kılan şey salt güzelliği değildir. bu toprakların gördüğü en mütevazi insanlardan biridir.

    birkaç yıl önce kendisini bodrum'da gördüm. bildiğin gördüm dibindeydim çünkü. 3 günlük "şöhretler" koruma ordusuyla gezerken türkan hanım çıkmış sokağa sevenleriyle (ki sanırım sevenleri tüm türkiye oluyor) hasret gideriyordu.

    kendisine birşeyler söyleyen herkese cevap verdi, sarıldı, öpüştü, gözlerinin içi gülüyordu. demek gerçekten varmış böyle birşey insanın içinin güzelliğinin dışına vurması.

    türkan şoray bu toprakların en güzel kadınıdır, en güzel insanıdır. ilelebed de öyle kalacaktır.

  • ilgi isteğidir. ne hastalıklı bi şey aslında düşününce sevgi, ilgi istemek bağlanmak bırakamamak. delirtir.

  • -sen kilo mu aldın ?
    - sen zayıfladın mı ?
    -sen daha iş bulamadın mı?
    -sen de saçları iyice döktün mü?
    -sen daha evlenmedin mi?
    - çocuk yapmıyor musunuz ?

    bunları ve buna benzer soruları soranlar azaldıkça , anlayın ki toplum olarak çağ atlamış bulunuyoruz.

  • sansa'nın köpeklerin 7 gün boyunca aç olduğunu bilemeyeceğini sözlüğün tüm aynştaynları belirtmiş.

    fakat biri de çıkıp dememiş ki aga adamlar savaşı ertesi gün yaptı, yani köpekler 8 gündür aç.

    (bkz: yavaş vurun)

  • üye alımı için aradıklarında eğlenceli anlar yaşamama neden olan olay.

    - merhabalar digiturk’ten arıyorum hede hödö.
    + sözleşmeyi fakslarsanız üye olacağım.
    - tamam, faks numarası verebilir misiniz?
    + hayır, faks makinem yok.
    - nasıl göndereceğim?
    + ben aboneliğimi nasıl sonlandıracaksam öyle.
    - ...

  • üst edit: yüzde 25 olarak açıklandı. sarı sendikanın başkanına gelecek dönem milletvekilliği, biz memurlara da asgari ücretten hallice yeni maaşlarımız hayırlı uğurlu olsun. bu bir şaka olmalı. acı bir şaka olmalı.

    arkadaşın eşi lise matematik öğretmeni. bizim kurumda kapıda bekçilik yapan güvenlik görevlisi arkadaşlar bu matematik öğretmeninden daha fazla maaş alıyor.

    bitti mi? bitmedi.

    bize taşerondan geçme kadrolu işçi arkadaşlar ki aralarında ne konuştuğunu anlamadığımız, okuma yazması bile olmayanlar var, bu matematik öğretmeninden fazla maaş alıyor.

    bu arkadaşların maaşları asgari ücrete gelen zamla şekilleniyor. yani asgari ücret tahminen en az 8500 tl olsa, bu yüzde 60 civarı bir zam yapıyor. memura da %30'dan fazla verilmeyecek gibi bir hava var.

    hani diyoruz ya hep, asgari ücret memur maaşına yetiştirilmeye çalışılıyor falan. onu çoktan geçtik efendim, adamlar bizi çoktan geçti. tur bindiriyor.

    edit: bahsettiğim arkadaşlar asgari ücret almıyor, zamları asgari ücrete göre şekilleniyor. ince ayrıntıya dikkat.

    alınma editi: öğretmen maaşından örnek verdiğim için arkadaş alınmış. öğretmen sadece bir örnek. ben de memurum, laboratuvar personeliyim. kritik pozisyondayim. tüm ülkenin brucella aşısını ben üretiyorum. ben de paspas yaptırdığım taşeron işçiyle neredeyse aynı parayı alıyorum. muhtemelen bu zamlarla beni de geçecekler. arkadaş alınmasın. tüm memurlar, yatanı da bizim gibi gece gündüz çalışanı da aynı potada. masa başı da bizim gibi laboratuvarda hastanede türlü risk altında çalışanı da aynı potada. memur zammı konuşulurken hepimizi ilgilendiriyor. mesele öğretmen, hemşire, laborant, şoför meselesi değil. mesele asgari ücretle memur zammı arasındaki farkın erimesi bir yana artık durumun kabul edilemez bir noktaya gelmesi.

    debe olmama editi: entry'lerim debede yer bulsun diye bir derdim yok, düşüncem neyse onu ifade ediyorum, katılan oluyor, katılmayan oluyor, geçip gidiyor ama yarım günlük sürede 7 ay önce açılmış başlığın en beğenilen entry'si olan ve an itibariyle 542 fav alan bu entry'nin debede son sırada bile kendine yer bulmamasını hiçbir algoritma açıklayamaz. bunun net sansür olduğunu düşünüyorum.

    tahmin editi: başlığı en beğenilen entry'si olmanın getirdiği duygularla bir tahminde bulunmak istedim. artık açıklanmasına saatler kaldı. %25 ile %55 arasında bir zam bekleniyor. benim tahminim en az %40 olacağı yönünde. bu tahminimin sebebi bizzat cumhurbaşkanının kendi açıklaması. eyt açıklaması yaparken mealen dedi ki: artık ülkemiz feraha çıkıyor, zenginliklerimizi kullanmaya başlıyoruz. milletimizi de bundan faydalandırmak istiyoruz.

    böyle bir ortamda memur en az %40 alır diye tahmin ediyorum. inşallah yanılmam. alım gücü zaten yerlerde. yoksulluk sınırı 25 binin üzerinde. ortalama memur maaşı 10 bin civarı. istediğimiz şey yoksulluk sınırına biraz daha yaklaşabilmek. ne kadar acı değil mi? ama buna bile söylenenlerin, zammı bile hak etmediğimizi söyleyenlerin, memur düşmanlarının bu kadar çok olması daha acı.

  • devletin yeni facebook projesi. mesai bitince kapanan, yapılan paylaşımların evrak kayıttan geçtikten sonra ertesi gün yayına girdiği bir deli oğlan.

    boğazda kahve keyfi için gereğini arz ederim.

  • burak yılmaz'ın haklı olduğu olayın görüntüleri. bu halk otobüsü, minibüs ve taksi şoförleri hiç yol, yordam bilmiyor. diğer şoförlerin haklarını tamamen gasp ediyorlar.

    hemen ünlü ve zengin biri diye burak yılmaz'ın haksız bulunması doğru değil.

    yahu bu kadar insan neden bu otobüs, taksi, minibüs şoförleri ile kavga ediyor sizce ? emekçidir, şudur, budur diye hep toplu taşıma şoförleri haklı bulunuyor. ama bunlarla kavga eden herkes mi haksız arkadaş ? herkes haksız da bir tek bu toplu taşıma şoförleri mi haklı ?

    bir de kocaman beyzbol sopası gibi sopa çekiyor. burak üzerine gelse vuracak kafasına muhtemelen. o sopa ile darbe yemenin ölüme sebebiyet verebileceğini hesap etmiyor şehir eşkiyası. burak sadece uyarıyor oysa, babam yaşında adamsın diyor. ama şoför maganda diğer toplu taşıma şoförlerinin çoğu gibi.

    bu olayda da burak önce uyarıyor. şoför tehdite devam edince, her insan gibi burak da sinirleniyor. hoş olmayan bir durum ama oluyor işte.

  • bir kere daha ağzındaki baklayı çıkarmıştır. işte o açıklama:

    milli takımlar teknik direktörü fatih terim'in ayrılmasıyla, türkiye'nin büyük bir kaosa gireceğini ileri süren vural, şimdiden yeni teknik direktörün yerli mi, yoksa yabancı mı olması gerektiğinin tartışıldığını söylerken, kendisinin de bu göreve talip olduğunu açıkladı.

    ''en azından ben varım mesela. 25 yıldır bu ligde çalışıyorum. eğitimim var. yabancı dilim var. bize verilen imkanlarla neler yaptığımız belli. milli takıma çok futbolcu yetiştirdik. ben kendimi aday görüyorum, ama bir tane gazetede adımız geçmiyor. demek ki işin uzmanlık boyutuna bakılmıyor. o yüzden biz de 'tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok' misali, türkiye'de futbolu yönetenlere içimizden içimizden kırılıyoruz. yeteri kadar deneyim isteniyorsa tecrübeliyim. avrupa'yı biliyorum. daha düne kadar bu ülkede pro lisans sahibi olan sadece bendim. bu ülkeyi benden daha iyi tanıyan biri olabilir mi? iki tane akademi bitirmişliğim var. yabancı istiyorlarsa, ben aynı zamanda alman vatandaşıyım.''

    valla ben ikna oldum. en azından bir somestre. bi buldurun be.