hesabın var mı? giriş yap

  • akp rozetini takıp resmi üye olacak.

    bunlar ohal'i de "milletimize müjdemiz var" diye getirmemişler miydi darbe sonrası?

  • karikatür gibi bir adamdan bahsedeceğim şimdi size, babamdan. ahlak değerleri yerlerde, çok kolay yalan söyleyebilir ve para için yapmayacağı hiçbir şey yok. ben ortaokula gidene kadar çocuklara harçlık verildiğinden falan hiç haberim yoktu. kış günü herkes evde şapka ve montla oturuyor zannediyordum. normali böyleymiş gibi hani. gözünüzde yeteri kadar canlandıysa hikayeye geçiyorum.

    iş çıkışı nasıl olduysa babamın canı kola içmek istemiş. büyük bir markete girmiş. eskiden kola kapaklarından hediye çıkıyordu şimdi de öyle mi bilmiyorum. aklına şahane bir fikir gelmiş. kolaları tek tek açıp kapaklarına bakmak.

    1, 2, 3……8,15,20…. derken güvenlik farketmiş. kavga dövüş açtığı bütün kolaları aldırmışlar.

    o gün babam bir kamyonet dolusu kolayla eve geldi. odanın birine dizdi kolaları kimseye de vermedi. bir sene boyunca şerbet gibi kola içti. bu konu hakkında konuşulmasını da yasakladı. çünkü yaptığından değil, ava giderken avlandığı için utandı.

    edit: bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmeden yazmıştım. çok fazla mesaj alıyorum bunun için bir anı daha yazma ihtiyacı doğdu :))

    babam bir gün 200 gr kıyma alırken kasapta etin çok pahalı olduğu kanaatine varıyor. “ineği kendim alsam bütün mahalleye kasabın yarısına bile satsam kar ederim” diye düşünüyor. çiftçilik yapan bir akrabamızdan o zamanın fiyatıyla 12 liraya inek alıyor. aldığı yerde kestiriyor.

    geriye etleri satma kısmı kalıyor. hatırladığım kadarıyla ilkokul öğretmenim bile ucuz et almak için evimize gelmişti. annem günlerce konu komşuya et satmaya çalıştı. evin her tarafı torba torba et doluydu.

    12 liralık inek babamın hesapladığı gibi kar getirmedi. 11 lira gibi bir fiyata bütün etleri sattı inek aldığı akrabayla da hayatı boyunca konuşmadı.

    çünkü hesaplarına göre kar etmeliydi, kar edemediği için kazıklandığını düşündü.

  • vücuttaki şeker normal seviyenin altına düştüğünde hipoglisemi olur. eller titrer, halsizlik olur. bu durumda şekerli bir şeyler yemek gerekir. mesela meyve suyu ve bir parça ekmek.

    diyabetli bir insan olarak neredeyse her gün bunu yaşıyorum. bazen de uykuda yakalanıyorum. uykudayken anlamadığım için de bayılıyorum. gözümü hastanede açıyorum.

    hipoglisemi nedeniyle bayılan birine bir şeyler yedirilip içirilmemeliymiş, çok doktordan bunu duydum. e peki ne yapacağız? bu durumda glukagon kiti devreye giriyor. ilaç bulunan bir şişe ve bir şırınga var içinde. bayılan insanın göbeğinden yapılmalı ki çabuk etki etsin.

    bayıldıktan sonra gözümü, kolumda bir serumla hastanede açıyorum. annem hastaneye yürüyerek geldiğimizi söylüyor ama, ben bunları hiçbir zaman hatırlamıyorum. bayıldıktan önceki bir iki saat kafamdan siliniyor. belki benimle alakalıdır, herkese olmuyordur.

    sonuçta dikkatle alakalı bir şey. geceleri kalkmak lazım, üşenmeyip şeker ölçmek lazım.

  • kendimize göre bazı projelerimiz olduğundan, cevabını merak ettiğim soru. mantıken hemen kurur diyorum ama, bir astronot arkadaş kafamı karıştırdı. "sekiz on senede anca kurur, hiç girme bu işlere..." diyor. ya bir şey biliyor da söylüyor ya da hasedinden önümü kesmek istiyor. sanki biz bu işin fizibilitesine bakmıycaz, sanki bizim nasacı olsun, yapı denetimci olsun, hiç ahbabımız yok...

  • ehliyetin alındığı ilk gün;
    "araba kullanırken arkadaşların seni "onu da geç, bunu da geç" diye gaza getirir. sen uyma onlara sakın."

    palio'nun her tarafı gaza gelse ne olacaksa artık.

  • yakışıklı, zengin, kültürlü erkeğin adı soyadı kombinlenmeden asla söylenemez..

    necmi bıngıllıoğlu ile yaşadığım her şey çok özeldi..
    haydar nevizade senin için ne ifade ediyor?
    necdet folloşlugil ile aramda hiç bir şey yok..!

    gibi gibi.. mesela "necmi ile yaşadığım her şey çok güzeldi".. olmuyor işte.. o etkiyi vermiyor.. adamlar haklı tabii..