hesabın var mı? giriş yap

  • işlerine geldi mi "yeryüzü bize seccadedir" derler, işlerine geldiğinde de çamlıca tepesine cami yaparlar. peki bu iki şeyin ortak noktası nedir? evet bildiniz din gösterisi.

    iki rekat tutarlı olsanız da dünya size seccade mi yoksa iki adıma bir cami yaptırmak mı lazım ona bir karar verseniz, insanlar da sizin bu işinize geldiği gibi davranma hastalığınızdan rahatsız olmasa.

  • futbolu zerre takip etmeyen şahsım tarafından daha iki gün önce öğrendiğim gerçektir.

    slaven bilic'in gelişini de ligin 3. maçında öğrenmiştim.

    her neyse, lan adam roberto carlos, sivas'ta oturuyor şu anda. brezilya'nın kumsallarından sivas'ın soğuğuna bir hayat hikayesi. kangallarla dans.

    her şeyi geçtim, bu adam nereye sıçacak lan!

    not: insanın aklına ilk "ağzına sıçsın amua goduum" demek geliyor, biliyorum.

  • plastik şişe doğada 5000 yıl sonra yok oluyormuş. 1.si kim o kadar bekledi de gördü amk, sallamayin. 2.si dün attım, sabah yoktu.

  • evlenmemiş insanlara öğüt verme hakkı.

    misal;
    -cnm zaman su gibi akıp geçiyor biliyorsun, fazla geç olmadan sen de birini seçmelisin, yuvanı kurmalısın bence.

    (seçmek derken?!... bizim puvanımız yetmiyor pampa!)

  • kokuya neden olan bakterilerin bile pislikten ölmesi sonucu ortaya çıkan durum. nasıl bir pislikse artık..

  • son iki senedir turizme açılmış ada. ancak sadece ufak bir kısmını ziyaret edebiliyorsunuz, ardından gemiyle etrafında tam bir tur döndürüyorlar sizi. nagasaki'de ohato limanından git, gez, dön üç saate yakın bir zaman tutuyor. fiyatı ise 4.800 yen (4.300 de olabilir, şimdi hatırlayamadım).

    adaya gitmek için yapılacak iş, nagasaki tren istasyonundan tramvay'a binmek, ohato'da inmek ve saat 9'da kalkan feribota yetişmek için en azından 8.40 civarında bileti almış olmak. gün itibarıyla 7 numaralı perondan (?) kalkıyor feribot.

    adada 19. yüzyılda kömür madeni keşfedilmesi üzerine önce yerel lord tarafından bir süre işletiliyor. ardından japonya'nın devasa şirketlerinden mitsubishi tarafından ada satın alınıyor. deniz seviyesinin 1.100 metre altına inen toplam 4 ayrı kuyuda çalışan işçiler, aileleri, şirket çalışanları ve aileleri, hastane, okul, sinema vs personeli derken topu topu 130'a 450 metre civarında ebatları olan bu adada daimi (evi barkı adada olan) nüfus 5.300'ü buluyor.

    japonya'nın ilk betonarme apartmanına sahip adada ilk ve orta okul, sinema, oyun salonu, tapınak, hastane, ana okulu, yüzme havuzu, ada sakinleri için toplantı merkezi, pazar gibi tesisler kuruluyor. ilk başlarda deniz suyu damıtılarak elde edilen içme suyu, daha sonra anakara'dan borularla getiriliyor. elektrik ise adadaki jenaratör'den sağlanıyor, bu jenaratör ada'ya hat çekildiğinde dahi korunuyor.

    gelgelelim petrolün enerji pazarına tam hakimiyeti ada'daki kömür madeninin de sonunu getiriyor. mitsubishi, madeni kapatıyor. ardından bir yıl içerisinde tüm ada halkı, iş olmaması sebebi ile, adayı terkediyor. 1973 yazında ada nüfusu sıfıra (rakamla 0) iniyor.

    bir kaç yıl öncesine kadar mitsubishi firmasının özel mülkiyeti olan ada, 38 yıl atıl kaldıktan sonra nagasaki şehrine (belediye?) devrediliyor. ardından unesco kültür mirası listesine alınma çalışmaları başlıyor ve turizme açılıyor.

    ada sanıldığı gibi okyanusun ortasında değil. nagasaki tarafından kıyıya 3 km kadar uzaklıkta ve rahatlıkla kıyıdaki yerleşim yerlerini ve apartman bloklarını görebiliyorsunuz. ara ara adaya gelip tsunami duvarları üzerinde dolanıp avlanan yerel balıkçıları görmeniz de mümkün.

    muhtemelen adaya giden ilk türk olarak gururla sundum efenim.*

  • "ben nerede bir çift göz gördümse
    tuttum onu güzelce sana tamamladım
    sen binlerce yaşıyasın diye yaptım bunu
    bir bunun için yaptım."

  • "ama o karavaan" diyerek, imarsız izinsiz kaçak evleri arazilerine konduramayanları üzmüş karar

    ps: bu küçük evleri otelcilik adı altında geceliği 1500 liradan kaktırmaya çalışanları ise kahretmişe benziyor.