hesabın var mı? giriş yap

  • akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
    eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
    herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...

  • iki dünya savaşı, bir kurtuluş savaşı görmüş ve kapanmamış; bir pire uğruna yakılan şanlı yuva. hem de bizzat bu pirenin başımıza musallat olmasına zamanında katkı sağlamış kişiler tarafından...

  • bu adam canlı yayında "ne demek kardeşim prime time'a başörtülü koyamassın, günümüz gerçeğiyse koyacağım, istemiyosan sen kırp dizinin o bölümlerini" demiş adam.

    dindar insanların hakkını da savunmasını bilir yani. akepeli arkadaşlar söylenmeden önce düşünsün kendileri 10 yıldır kaç kere başörtüsü hakkını bu şekilde savunmuşlar?

    pis tırsaklar.

  • ege denizi balıklarındır.
    bu nasıl bir laf ?
    sen ne güzel adamsın ya!
    biz de ucubelerle uğraşıyoruz. şansımıza tüküreyim.

  • 1970’li yıllarda john holland tarafından ortaya atılmış, 1989 yılında david e. goldberg’in yayınladığı, uygulanabilirliğin çeşitli alanlarda gösterildiği bir kitap ile popülerlik kazananan bir meta-heuristic algoritmadır. evrimsel hesaplama tekniğinin bir kolu olan genetik algoritma darwin'in evrim teorisinden esinlenerek oluşturulmuştur.

    evrimsel hesaplama tekniklerinin ortak özelliği olarak genetik algoritmada da ele alınan problem çözümünü bir veri yapısı ile betimlenmekte ve bu veri yapısı içindeki değerler doğal evrimdekine benzer yöntemlerle belirlenmektedir. biyoloji biliminden esinlenilerek problemin çözümünü kodlayan veri yapısına kromozom veya fenotip denmektedir. bir problem birden fazla parametrenin değerinin belirlenmesi ile çözüm bulmaktadır. bu parametrelerin her biri kromozomda yer alacaktır. kromozomun öğesi olan ve herbiri problemin bir parametresini kodlayan birimlere gen denmektedir. herbiri probleme farklı bir çözüm adayı olan kromozomlardan bir havuz tutulmakta ve bu havuz evrimsel yöntemlerle değişikliğe uğratılmaktadır.

    genel prosedürü şu şekildedir.

    *birey havuzunu rasgelelikten de yararlanarak oluşturulması.
    *bir durma koşulu sağlanıncaya kadar aşağıdaki eylem dizisini yinelenmesi:
    *havuzda oluşan bireylerin (kromozomların) herbirisinin kodladığı problem çözümünün kalitesini değerlendirilmesi.
    *bu değerlendirmenin ışığında evrimsel işlem yapıcılar (operatörler) uygulayarak havuzu değişikliğe uğratılması.

  • hayatı kelimenin tam anlamıyla deli dolu geçmiştir, picasso'nun manitasını ayarlayıp afrika'ya avcılığa gitmişliği de vardır, dostu james joyce için insanlarla kavga ettiği de, yarı profesyonel olarak boks da yapmıştır, balıkçılıkla da uğraşmıştır. birinci dünya savaşına kendi isteği gönüllü katılmış, ambulans şoförlüğü yapmıştır. ikinci dünya savaşı yıllarında şavaş muhabirliği yapmış, fakat savaşa katılmış ve insanları vurmuştur, askeri mahkemeye çıkmış ve beraat etmiştir. son zamanlarda iyice bunalıma giren yazar, teknede elinde silahla kendisini gören eşinin ihbarı üzerine ruh sağlığı merkezine kapatıldı, elektro şok tedavisi de uygulandı üzerinde,hastahaneden çıktıktan kısa bir süre sonra kendisini teknesinde başından vurarak öldürdü.

  • yaşlı bir adam olarak kızamıyorum bu gençliğe. oturarak yolculuk etmek isteyen yaşlılar, kendilerine daha iyi bir toplu taşıma hizmeti sunabilecek politikacıları seçselerdi şu anda oturarak veya bugün olduğundan daha rahat konumda yolculuk ederlerdi.
    bu gençlik de yaşlandığında ayakta kalacaksa, bütün bunların kendi tercihlerinin sonucu olduğunu bilmeli elbette.
    tepki gösterilmesi gerekene göstermeyip, sonra da mızırdanmamalı kimse.