hesabın var mı? giriş yap

  • ilk tweeti atan aym değil, onun üyesi olan bir kişidir. kurumsal bir kimlik değildir.

    cevap tweeti atan içişleri bakanlığı maalesef tüy dikmiştir. devletin kurumu, sırf süleyman soylu kızıyor diye birini hedef alarak tweet atar mı?

    nerede devlet ciddiyeti? nerede kurumların saygı duyulası güvenilirliği?

    t: içişleri bakanlığı'nın tam bir lise ergeni gibi davranmasıdır.

  • köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.

  • "galatasaray, finansal fair play ile boğuşurken benim takımdan tazminat almam doğru olmazdı" açıklamasını yapan, son yıllarda türkiye'ye gelmiş en karakterli adamlardan biridir.

  • kendi kendine testis muayenesi (kktm), 15-35 yaş arası erkeklerde sık görülen kanserlerden biri olan testis kanserinin erken tanısı için önemli bir aktivitedir.

    * kktm'yi ayda bir kere, ılık veya sıcak duştan sonra aynanın karşısında veya duş sırasında yapmalısınız. skrotum sıcakla gevşediği için daha sağlıklı ve etkin bir muayene yapmış olursunuz.

    * öncelikle testisleriniz üzerinde herhangi bir kızarıklık ve şişlik olup olmadığını kontrol edin.

    * her testisinizi iki elinizi birden kullanarak muayene etmelisiniz. işaret ve orta parmaklarınızı testisin altına, başparmaklarınızı ise testisin üzerine koyun, yavaşça testisinizi yuvarlayın. testis yüzeyinde düzensizlikler, şişlikler, çıkıntılar olup olmadığını kontrol edin. bunu diğer testisiniz için de tekrarlayın.

    * bir testis (genellikle sağ testis) diğerinden biraz büyük olabilir, bu normaldir.

    * testisinizin arka tarafında, yumuşak ip benzeri bir yapı olan epididimis bulunmaktadır, birkaç muayene içinde eliniz onun hissiyatına alışacaktır, onu şüpheli bir kitle ile karıştırmayın.

    * testisinizde rek değişimi, kızarıklık, ağrı, şişlik/kitle, deri yapısında değişiklik veya kasık bölgenizde ağrı hissediyorsanız lütfen en kısa zamanda doktora başvurun.

    * testisinizdeki her şişlik/kitle kanser olmayabilir ama bir farklılık hissettiğiniz anda doktora gitmenizde fayda var.

    ayda bir kere yapacağınız ve kısa süren bu muayene, sağlığınız için çok önemli bir katkı olacaktır, lütfen düzenli kontrollerinizi yapın.

  • ben az kazanan bir adamım. öyle akıllı telefonum filan yok. geçen şirketin evrağı teslim etmek için cevahir'e gittim. daha önce de birkaç kez yine aynı sebeple gitmiştim. neyse lafı uzatmayayım kendisini orada gördüm.

    imza mı istesem, foto mu çektirsem diye düşündüm. en iyisi ölümsüz bir anı olan foto çektireyim dedim. dedim dedim de ben de akıllı telefon yok ama bilic de orada. bir daha nereden göreceğim onu deyip yanına gittim.

    derdimi tarzanca-ingilizce anlattım. kırmızı kapaklı samsung telefonumu gösterdim; ''but i want photo with you'' dedim tarzanca olarak. utanmadan bir de dedim ki; ''take photo with your phone than e-mail to me, ok?''

    aklımca; ''senin telefonunla çekelim bana e-mail ile gönder olur mu?'' demek istedim. adam zeki tabi, şak diye anladı. ben olur mu öyle şey len filan deyip kızacağını düşünüyordum ''okey'' dedi, beraber selfie çekindik. sonra e-mail'imi aldı. teşekkür edip tokalaştık.

    sonra ben şirket evrağını teslim ettim. sonra işe yeninden döndüm. dönüş yolunda; ''iyi çekindik de bu bana göndermez ki hacı'' diye düşünüyordum, neyse çekildik mi çekildik diye kendimi avutuyordum. yol bunu düşünerek geçti. yeniden masamın başına oturdum, e-maillere bir heyecanla baktım. yoktu.

    neyse, göndermezse canı sağolsun dedim. o gün bilic'ten gelen giden yoktu. ertesi gün de yoktu, ondan sonra da yoktu. olmadı. artık ben vazgeçtim. içten içe de biraz kızgındım, sonra artık umudumu kaybettim. yaklaşık 10 gün sonra tanımadığım bir adresten e mail geldi, şüphelendim ama yok ya artık gelemez dedim. heyecansız bir şekilde açtım. bir baktım bilic'le ikimizin fotoğrafı ve bir de antrenmana davet mektubu.

    kıt ingilizcemle bunu anladım ama bir arkadaşa kesin olsun diye tercüme ettirdim. evet, önümüzdeki perşembe beni davet ediyordu. önümdeki 4 günü bir bayramı bekler gibi bekledim, allem edip kallem edip patrondan izin aldım ve beşiktaş antrenmanına gittim.

    bu sefer hazırlıklıydım, bir arkadaşın fotoğraf makinesini yanımda getirmiştim. binlerce foto çektim. sağol bilic, bana çok güzel bir perşembe sabahı yaşattın.

    debe editi: hikaye gerçek mi diyenler oluyor, evet hikaye gerçek değil. yalnız bu entry'nin sevilmesindeki maharet benim değil. slaven bilic'in. kimse bilic öyle şeyler yapmaz lan demedi. herkes bilic'in böyle gönlü bol, taraftarına değer veren biri olduğu konusunda hemfikir. ben de bu yazıyı kurguladım yazdım. insanları hayal kırıklığına uğrattıysam affola.

  • ilk çıktığı yıllarda 500mblık hp usb bellek.gerekçe olarak ''masanın üstü leş gibiydi çöp çölen ne varsa attım.arada kaynamış çöp diye. ne biliyim ben. madem işe yarar birşey adam gibi bi yere koy'' o gün bugündür evin içinde adam gibi yer arayışlarım devam ediyor hala bulamadım.

  • görünüşe bakılırsa ne hava araçları ne de bu hava araçlarını durdurabilecek silahları var. basit bir hava saldırısı videodaki tüm yamyamları ortadan kaldırmaya yetebilir.