hesabın var mı? giriş yap

  • adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik..."

  • anneni umarım; annen 50 yaşındayken kaybetmezsin. içimden öyle geçmesede ama insan diyor ki; düşmanımın başına vermesin.
    o zaman etrafındakiler soracak, kaç yaşında? diye. yutkunup söyleyeceksin. sonra karşındakiler de vah vah pek gençmiş diyecekler.
    dışarda pazarda, avm'lerde, markette, hastanede anneleriyle çocuklarını göreceksin. hem de onlar senin 51 yaşında kaybettiğin annenden 10'larca yaş büyük.
    3 gün önce 7 ay oldu. trollüğün bile bir adabı olmalı ya.

    tanım: gerek duymuyorum. istersen şikayet et.

    bu entryden sonra gelen mesaj kimden geldiğini söylemiyorum:

    --- ---

    senın ıcınden gecenler yuzunden benım de sıkımde degıl artık ne yasadıgın. kusura bakma demek ıcın yeltenmıstım ama okuyunca vazgectım.

    ben burda 30 bın kısının özel hayatını tek tek arastırıp ona gore baslık mı acıcam lan.

    senın annene bı laf mı etmısım? şunun babası artık ölmeli mi demısım? hayır.

    şimdi o sıkık duyargaçlarını al ve gıt
    --- ---

    allah'a havale ediyorum şerefsiz seni ya da neye inanıyorsan, buraya ara ara gel ve bak. o duyargaçlar bir gün seninde olacak.

    edit: imla

  • arkadaslar avrupa ulkelerini bilmiyorum ama 2 yildir kanada - toronto da yasiyorum, kisaca buradaki durumlari aktarabilirim. turkiye'de 5 yildizli bir otel zincirinde finans muduru olarak calisiyordum 8 - 9 yil arasinda bir tecrubeye sahiptim. esim kabin memuru olarak 8 - 9 yildir calisiyordu. buraya 2 yil once yuksek lisans egitimi ile geldim, okulum esnasinda ilk etapta sabahlari okula oglen 1 den aksam 6 ya kadar uber yapiyordum ve aksam 6 dan gece 12 ye kadar da bir restoran - bar da garsonluk yapiyordum. esim de garsonluk yaptigim yerde tam zamanli olarak garsonluk yapiyordu. bu donemde uberden haftalik 500 ila 700 kanada dolari arasi net gelirim vardi ( gunde 5 saat haftada 4 gun toplamda 20 saat haftalik). esimle beraber kazandigimiz bahsis gelirlerini havuzda topladigimiz icin kisi basi kac para bahsis gelirimiz oluyordu soyleyemesem de ayda 5000 ile 6000 dolar arasi ikimizin toplam bahsis geliri oluyordu. ıkimiz de restoranda saatlik ucret aliyorduk, esimin net saatlik geliri ayda 2500 - 2700 dolar arasinda, benimse 1000 ile 1200 dolar arasinda degisiyordu. yani bu donemde ayda ortalama net gelirimiz 10500 ile 12000 kanada dolari arasinda degisiyordu.calisma saati konusunda sorunumuz yoktu , ogrenci olarak geldigimde benim haftalik 20 saat esimin de full time yani 40 saat calisma izni vardi fakat devlet 2023 sonuna kadar ogrencilere tam zamanli calisma izni imkani tanimisti. kisacasi ben sabahlari gunde 4 saat okul + 5 saat uber + 6 saat garsonluk(uberi 4 gun yapiyordum 1 gun dinleniyordum ya da odev yapiyordum hafta ici, haftasonlarim tatil) , esim de haftalik 40 saat garsonluk yapiyordu (haftasonlari tatil). geldikten yaklasik 4 ay sonra buyuk bir bankada part time kisisel bankacilik danismanligi isi buldum (sube calisani), haftada 20 saat calisiyordum, uberi biraktim boylece ama restorana devam ettim, uber ile ayni parayi kazaniyordum uc asagi bes yukari.

    bu calisma temposu ile olan aylik gider kalemlerimiz
    toronto downtown da 1+1 condo kirasi ( elektrik ve internet haric faturalar dahil) : 2350 cad
    otopark ucreti: 250 cad
    araba kredisi : 700 cad (2020 rav4)
    arac sigortasi: 250 cad
    elektrik faturasi : 60 cad
    telefon, hat, ınternet, ev interneti : 400 cad (2 tane 13 promax almistik onlar da icinde)
    ev mutfak masrafi : 500 - 600 cad (aylik costco dan alisverislerimizi yapiyorduk)
    benzin masrafini dustum o uberdeki net gelirimin icersinde masrafini dusmustum.
    yol masrafimiz yok ikimizin de isi evimize yurume mesafesiydi.
    toplam: 4600 - 4700
    buna ilave sosyal yasam ve kisisel alisverisler icin de ayda ekstradan 1500 cad ekleyebiliriz ( hava soguk oldugu icin kislik kiyafetler ayakkabilar, teknolojik esyalar ( bazen 1500 tutmasa bile okul icin bilgisayarimi yenilemem gerekiyordu, o 2500 civari tek basina tutmustu) toplaminda ortalama olarak soyluyorum)

    toplam : 6200 cad giderimiz
    11000 cad gelirimiz vardi.

    ancak burada, egitim ile geldigim icin ilk somestr ucretini gelmeden once vermistim. 3 somestr daha odemem vardi her 6 ayda bir odeme yapiyordum, somestr basi yaklasik 9000 cad. turkiye'den tasinirken de: 9000 cad (okul) + 14100 cad (6 ay kira pesin) + 5000 cad ( ev giderleri yerlesmesi) ( yol masrafimiz cok azdi esimin isinden dolayi), ortalama 2000 cad ( vize islemleri) masraflarini yapmistik.

    yani, ilk donemde cok calisarak, fiziksel olarak yorularak duzen kurana kadar okul masraflarimizi ve turkiye'den buraya gelene kadar yapmis oldugumuz masraflari karsiladik.

    simdiki guncel durumsa:
    okuldan mezun oldum, calisma iznimi aldim.
    turkiye'de calismis oldugum ayni otel zincirinde yine toronto downtown da finans direktoru pozisyonunda calisiyorum. 140.000 cad yillik brut gelirim var, fakat vergiler burada cok yuksek oldugu icin aylik ortalama 7500 cad net civari bir gelirim var.
    esim garsonluk yaparak basladigi restoranin isletmeciligini yapiyor. aylik ortalama 7000 cad net ( bahsisler dahil) civari bir geliri var. ıkimiz de haftada 40 saat calisiyoruz hafta sonlarimiz tatil. ( esim bazen hafta sonlari gidiyor, ona gore hafta icinde tatil yapiyor)

    yani toronto da egitim yolu ile gelerek 2. yilimizda geldigimiz durum :

    hane geliri :14500 cad

    giderler: kira : 2450 (ayni ev, kira artisi normalde yuzde 1.5 tu fakat evden ve ev sahibinden memnun oldugumuz icin anlastik.)
    otopark : 275 cad
    araba kredisi: 1000 cad ( 2024 jeep wrangler)
    arac sigortasi: 270 cad
    elektrik: 60 cad
    telefon, hat, ınternet, ev interneti : 400 cad ( nisana kadar ayni, hala taksit devam)
    ev mutfak masrafi : 500 - 600 cad
    benzin masrafi: 300 cad :(
    toplam : 5400 cad

    14500 - 5400 : 9100 cad

    buranin icinden sosyal aktivite, tatil masraflari, hobi, kisel masraflar, giyecek masraflari, ekstra masraflari dusebilirsiniz.

    kanada da sifirdan baslayarak 2 yil icerisinde elimizden geldigince gelebildigimiz nokta bu. turkiye' de ayni mesleklere sahip olsak, ayni tempoda calissak neresi daha karli cikar bilmiyorum, sadece yurt disini dusunen arkadaslar icin ilk baslarin biraz daha tempolu ama sonrasinda biraz da sansiniz yaver giderse tutunulabilecegini dusunuyorum. yazim biraz uzun kusura bakmayin, sadece elimden geldigince buradaki guncel ve dogru durumu aktarmak istedim.

  • yavaş yavaş lezzetlenmeye başlıyor namussuz. palamut güzeldir gençler. bol bol tüketin, tükettirin. ama akdeniz-ege civarı palamutları nispeten tatsız olur, onu belirteyim. şahsi kanaatim, çanakkale tarafına doğru lezzetini bulmaya başladığı yönünde. şu ara tanesini de 10 lira civarında satıyorlar ki, ben bunu fazla buluyorum. ederi 5 liradır (otoriteyim amk). bu fiyata aldığınız palamuta acımayın.

    gelelim lezzetli ve pratik bir tarife.

    bu arkadaşı alıyoruz. keyfinize göre ister balıkçıda, ister evde dilim haline getiriyoruz. ideal bir palamuttan kuyruk kısmı fileto halinde iki parça olmak üzere 4-5 parça çıkar. çıktı mı? güzeell..

    şimdi, bir baş soğanı rendeliyoruz. genişçe bir kaba bu rendelenmiş soğanı, yarım bardak zeytinyağı, yarım bardak limon suyu ve bir miktar tuzla birlikte koyup, palamut dilimlerini bu karışıma bir güzel buluyoruz. sonra da buzdolabına koyup 2 saat kadar bekletiyoruz.

    efendime söyliim, kızartma aşamasında da palamutlarımızı alıp, hafif tuzla karıştırılmış mısır ununa bulayarak önceden kızdırılmış zeytinyağında kızartıyoruz. bu işlem sırasında kendinizi kaybetmemeniz gerektiğini, az pişmiş palamutun, kıtır kıtır kızarmış halinden daha evla olduğunu hatırlatmak gerek. ama bilhassa kadın kısmı bunu anlamaz, anlamak istemez. illa çok pişsin ister. ısrar edip gerginlik yaratmayın. onlara iyice pişirin anasını satiim, tahta gibi palamutu yesinler. kendinizinkini rengi hafif sarardığı zaman tavadan alın, afiyetle tüketin.

    ha, bir de, adettendir. insanoğlu balık görünce hemen rakı şişesine saldırır. fekat, ben yukarıdaki tarifi buz gibi bira ile birlikte denemenizi hararetle öneriyorum.

  • twitter'da mağduriyetiyle karşılaştığım, ehliyet almak için sağlık raporu almaya gittiğinde kayıtlarda kendisinin yaptırmadığı tetkikler sebebiyle ehliyet alamayan ve bu olayla birlikte uzun süredir farklı kişiler tarafından kimliğinin kullanıldığını fark eden ve hukuki destek arayan kişi.

    twitter kullananlar için flood linki

    twitter kullanmayanlar için floodu olduğu gibi aktarıyorum ;

    " aylardır yaşadığım başı sonu gelmeyen bunun yüzünden çalışamadığım, ehliyet alamadığım olayı anlatıyorum.

    ekim ayında ehliyet almak için sağlık ocağına gittiğimde doktor madde kullandığıma dair kayıtların olduğunu sağlık raporu veremeyeceğini söyledi, hayatımda hiç gitmediğim bir hastanede hiç vermediğim bir tahlille karşılaştım. enabıza girio kontrol ettiğimde sadece bu değil bana ait olmayan aşağı yukarı aynı çerçevede gelişen olaylarla ilgili farklı kayıtlar da buldum.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bunun üzerine ilk önce uyuşturucu kayıtlarının çıktığı hastane olan etlik şehir hastanesinin polisine başvurdum. adli vaka olup olmadığını kontrol ettiler olmadığı için hastaneye bakan karakola yönlendirildim . orada egm sisteminden sicilimi kontrol ettiklerinde mamakta bulunan bir karakolda silahlı yaralama olayında sabaha karşı 5 sularında tanık olarak ifade verdiğim söylendi bunun üzerine dosya numarasıyla birlikte o karakola gittim karakola gidip durumu anlattığımda ilk önce kamera kayıtlarını kontrol ettiler. kamera kayıtları duruyordu . polis memuruyla birlikte adıma ifade veren kızı izledik. memur hemen savcılığa gitmem için beni yönlendirdi bu bilgilerle birlikte 26.09.2023 tarihinde savcılığa başvurdum ve soruşturmam başladı.

    ben sadece hastane kayıtlarıyla sınırlı zannederken arkadaşımın aklına gelmesi üzerine sgk dökümüme baktığımızda bana ait olmayan gece mekanlarında 2 farklı sigorta kaydını buldum

    görsel
    görsel

    bu belgelerle birlikte soruşturmaya ek nüsha vermek için savcılığa tekrar gittim. bu süre zarfında halen kimliğim kullanıldığından ,hastane girişi yapılmaya devam edildiğinden bir süre savcılıkla ev arasında gidip geldim. en son savcılık ziyaretimde kamera kayıtlarından kişinin kimliğinin tespit edildiğini, savcıyla görüştürülmek üzere arandığını öğrendim onun üzerine herhangi başka bir gelişme olmadı.

    1 hafta kadar önce çankaya’da bir polis karakolundan kimliğimin kullanmasıyla ilgili ifade vermem gerektiğine dair arandım. tabi bu olayla ilgili zannedip çözüldüğünü düşünerek koşarak gittim. gittiğimde 2008 doğumlu 15 yaşında bir kızın benim adım ve kimlik fotokopimle lasvegas isimli gazinoda çalıştığını, birinin cimere şikayet etmesi üzerine çocuk şube ve ahlak şubenin mekana baskın yaparak kızı yakaladığını öğrendim.

    görsel

    memur beye dilekçe yazarak dilekçelerinin nüshalarını bende edindim. kızın söylediklerine göre kimliği ablam dediği bir başkası vermiş, ve benim üzerime yapılmış senetle orada zorla tutuluyormuş.

    görsel

    bütün bu olaylardan önce bir de şöyle bir durum başıma geldi. 13.02 .2023 tarihinde ankara çocuk şube’den bir çağrı aldım. polis memuru gülşah güneş isimli 2005 doğumlu kayıp bir kız çocuğu vakası olduğunu şahsın çalıştığı iş yeri ve odasında kağıda yazılı şekilde benim tç kimlik numaramın olduğunu, konu hakkında bir bilgim şahısla bir tanışıklığım ve daha önce herhangi bir yetiştirme yurdunda kalıp kalmadığımı sordu. ben de şahısın benden yaşça küçük olduğunu şahsı tanımadığımı ve herhangi bir bilgim olmadığını söyleyip telefonu kapattım. arayan numara özel numara olduğu için emin olamayıp ankara çocuk şube müdürlüğü’ne gittim. beni arayan memur kızın kaybolduğu ilçeden aradığından önce durumu anlamlandıramadılar sonra detay verince polis memurunu arayıp olayı öğrendiler. detaylarını öğrenmek istediğimi benimle ilgili başka herhangi bir durum olup olmadığını sordum. memur benimle ilgili herhangi bir durum olmadığını, olursa benimle tekrar iletişime geçeceklerini belirttiler ancak konuyla ilgili daha sonra herhangi biri benimle iletişime geçmedi.

    son karakol tecrübem üzerine iyice paranoya oldum. hiç biri boş çıkmıyor çünkü. dijital gib üzerinden vergi borçlarıma baktığımda bana ait olmayan 617 tl lik bir ceza yemişim ilk tahlille aynı tarihte . 617 tl cezanın karşılığı ise açık alanda alkol tüketmek.

    sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali hazır bu durum başıma gelmişken size tedbiren bakabileceğiniz sekmeleri bırakıyorum (enabız hastane kayıtlarınızı da kontrol edin)

    e-devlet > sosyal güvenlik kurumu > sgk tescil ve hizmet dökümü / işyeri unvan listesi
    e-devlet > adalet bakanlığı > adli sicil kaydı sorgulama
    e-devlet > btk > mobil/sabit/internet/kablo tv/uydu işletmecilerinden borç/alacak sorgulama ve ödeme/iade işlemleri
    e-devlet > ticaret bakanlığı > ortak / yetkili olunmasına yönelik kısıtlama işlemleri (mersis) "

  • edit: olum entry girmeyin diyoruz, ısrarla entry giriyorsunuz. bu trollere destek veren sizsiniz amk. sazan gibi atlıyorsunuz başlığa.

    cübbeli ahmet müridi birinin açmış olduğu başlıktır. entry girmeye gerek yok. eksi verip engelleyin.

  • ben böyle iddialı haber başlıklarına bayılıyorum.
    kuantum fiziğinin epigenetiğin konuşulduğu dünyada illüzyonistin sırrı çözülemiyormuş. coca cola'nın formülü de bulunamıyor bunlara göre.

    göllerde ötrofikasyon yapan nano kirleticileri bile tespit edebiliyoruz ama kolanın formülünü öğrenemiyoruz.
    vizyon sığır vizyonu olunca her şey çözümsüzleşiyor elbette.

    gelelim konumuza.
    bu taiwan'lı illüzyonistimizin adı/takma adı “yif magic"

    yaptığı gösteri yeni değil daha önce criss angel tarafından yapılmış sıradan bir illüzyon gösterisi. bu gavurların "yan karakterli illüzyon" dedikleri illüzyonistler arasında saygınlığı olmayan bir şov. herkes neyin ne olduğunun farkında sadece kayıtlı videoyu izileyenler bir illüzyon yaşıyor. aynalar, çift katlı ceketler, figüranlar ayarlanıp doğru açıdan çekim yapıldığında böyle ilginç sayılabilecek görüntüler elde edilebiliyor. bunlarla uğraşmak istemiyorsanız ve hepten illüzyonistlikten çıkacaksanız o zaman yine bu gavurların computer generated effect * dedikleri şaşırtıcı görüntüyü sonradan ekleme yöntemini de deneyebilirsiniz. şuradaki gibi mesela.

    he diyeceksin ki adam illüzyonist elbette bir numarası olacak. sihir yapacak hali yok.
    elbette haklısın kamilciğim lakin ben bunun saygın bir illüzyon gösterisi olmadığından dem vuruyorum zaten. olay ekipman ve figüran kullanarak şaşırtmak ise o zaman en kral illüzyonistler aksiyon filmi yönetmenleridir.

    öte yandan en başında değindiğim üzere adamdan ziyade beni gaza getiren haberin başlığı oldu.
    bu çağda sırrı çözülemeyen tek şey, herhangi bir otorite karşısında sorgulama bilinci kapanan toptan cahilleştirilmiş bir halktır.

    böylesi bir zihin felcinin sırrı kolaylıkla çözülemez.

  • aralarında,kibarca "sanırım cam kenarı benim beyefendi" şeklinde uyarı aldıktan sonra hala "ben cam kenarı istemiştim, cam kenarı benimki olması lazım" şeklinde manasızca inatlaşan cinslerinin de bolca olduğu güruha mensup şahıs.

    o adam cam kenarından kalktıktan ve kendisine ait olan koltuğa geçtikten sonra yolculuğun sinir harbine dönmesi de bonustur.

    uyarmasan "sünepe miyim lan ben, niye hakkım yenilince sesim çıkmıyor benim?" diye kilometrelerce insan kendi içini kemiriyor.
    uyarsan yolculuk boyu yan koltukla ilişkiler ikinci katip düzeyine iniyor.

    ne var be arkadaşım senin olmayan yere hiç oturmasan da sağlıklı psikolojilerimiz yolluğumuz olsa.