hesabın var mı? giriş yap

  • serbest bırakıldıktan sonra

    "adına 'özgürlük' diyorlar.
    hayatımızı inceleyip, özelimizi dinleyip, ardından 'pardon, yanlış anladık' deyip, adaleti de kendileri tayin edip, sonra da 'özgürsün' diyorlar.
    bence bunun adı özgürlük değil - tutsaklıktır!"

    şeklinde bir açıklama yapmış güzide oyuncu.

  • sanılan,

    -güzellik
    -naz niyaz eda işve sahibi olmak

    gerçekte olan,

    kafasına göre bir insan. eninde sonunda herkes kafasına göre bir insan arar. kimisi bunu geç fark eder o kadar.

    not: mesaj atmayın. erkek değilim. kadın da değilim. masa lambasıyım.

  • tüm görüşmelerinde "nereyi imzalıyoruz" diye sormaktan başka birşey yapmadığı için olabilir. adam "anayasaya aykırı ama ben imzalayayım siz bilahare düzeltirsiniz" dedi ya la geçen gün. bunun neyini dinleyeceksin? konuyu anlamıyor ki yorum yapsın.

  • --- spoiler ---

    "yarın mahşer günü rabbim bana sormayacak mı eyyy khaleesi, sen yunkai'deki köle çocuklar için ne yaptın diye?"

    daenerys targaryen
    --- spoiler ---

  • futbolun antik versiyonu olan the calcio storico olarak da bilinen, antik roma'da harpastum denilen, kökü 16. yüzyıla dayanan, çok sert bir spor.
    27'şer kişilik 2 takım ile oynanan, sporcuların ellerini ve ayaklarını kullanabildiği sporda tekme, yumruk, tokat, kafa atmak serbest.
    50 dakika süren maçlar zemini kumla kaplı futbol sahası benzeri ama daha küçük bir alanda oynanıyor.
    takımlar 4 datori indietro (kaleci), 3 datori innanzi (defans), 5 sconciatori (orta saha) ve 15 innanzi o corridori ve 1 kaptandan oluşur.
    maçı 1 hakem ve onun emrindeki 6 yan hakem yönetir. hakem alandaki tek hakimdir. disiplini sağlamak için ne gerekiyorsa yapar.
    maç hakemin kontrollerinden sonra küçük bir topun patlatılması ile başlar.
    oyuncular maçın başlaması ile rakipten topu alabilmek için ne gerekiyorsa onu yaparlar.
    ölümcül bir sakatlanma olmadığı sürece hakem maçı asla durdurmaz.
    mücadelede oyuncu değişikliği yoktur. eğer bir oyuncu sakatlanırsa oyundan çıkar yerine kimse giremez.

    topsuz alanda rakip ile dövüşmek serbesttir.

    mücadele 50 dakika boyunca devam eder. ara ve uzatma olmadan 50. dakikanın sonunda biter.

    kaynak

  • etrafinizdaki olgulari, sozcukleri, sagduyuyu; kisacasi her şeyi gözlemlerken, siradan gözüken her seyin ardindaki, anlamlari çözmek, onlarin ifade ettigi ikincil anlamlari da görmek. aslinda her seyin ideolojik referanslari oldugu savi, marxist perspektifinden, roland barthesın göstergebilime kattigidir. disari yansittigi kodlarla ic dünyasi arasindaki mesafeyi kapamak göstergebilimci icin ayrica önem tasir.
    (bkz: roland barthes)

  • bir sene evvel kaybettiği babasının pijamasına sarılmadan yatamayan 10 yasında bir kız cocuğu...

    bir anne ve iki kızı ile kalıyorum bir süredir.
    kızlardan birisi 10 yasında, digeri 6 yasında.
    kadın eşini gecen sene kanserden kaybetmiş.
    koskoca istanbul'da iki cocukla bir basına kalmış.
    ailesi "memlekete don" demiş. donmemiş.
    "esimin hatırasını bırakamam, ben burada buyuturum cocuklarımı" demiş ve kalmış istanbul'da.
    ne is olsa yapıyor.
    hafta sonları temizliğe gidiyor.
    hafta ici bir işyerinin yemeklerini yapıyor.
    iki haftada bir cocuklarının okulunun camlarını siliyor.
    "asla gocunmam, her isi yaparım, istanbul'da is çok, yeter ki gocunma" diyor bana...
    zaman zaman sikayetlendigim isim geliyor aklıma...

    39 yasında. nasıl güzel, nasıl zayıf ve narin...
    ama sacları bembeyaz.
    bir senede bu hale gelmiş, eşini kaybettikten sonra.
    ama her seye ragmn öyle sıkı tutunmuş ki hayata, öyle sarılmış ki yavrularına, inanın su an itibarıyla canınızı sıktığınız ufacık seylerden utanırsınız.

    iste bu kadının 10 yaşındaki yavrusu da, her seyin farkında koskocaman bir insanmiscasina, yatağına sokulur sokulmaz babasının pijamasına sariliveriyor...

    10 yasında, kendi minicik ama kalbi ve aklı koskocaman bir kiz cocuğu.

    "öğretmen olmak istiyorum abla" dedi bana bu aksam.
    sadece kocaman sımsıkı sarilabildim ona.

    10 yasında... ve bana hayat dersi verdiler bugün, "hükumet gibi kadın" denilesi annecigiyle.