hesabın var mı? giriş yap

  • ceza kessen dert kesmesen ayrı dert. kimseye yaranamıyorsun çomaristanda. uygulamadıktan sonra kanun neden var. bu insanlar orkidenin toplanmasının yasak olduğunu biliyor ve bunu bilerek topluyor cezasına katlansın. 1,2 tane de değil 13.5 kilo vay hayvanlar vay. ne var ne yok toplamışlar. demek ticaretini yapacaklar. az bile olmuş.

    ceza dediğin böyle olmalı, bağırta bağırta da alacaksın ki herkese ibret olsun. bir daha o orkidelere dokunuyorlar mı bakalım.

  • affedersiniz ama açacağınız başlığa, edeceğiniz muhabbete sokayım.

    kadının ayrıldığı kocasının bir iddiasidir. videoyu izlerseniz "benim üzerime olsan bir gsm hattıyla rastgele 84 numara aranmış" diyor kocası.
    bu sebepten de beni 84 kişi ile aldattı diyor.

    yüzbinlerce kişinin girip baktığı ekşi sözlüğe kadının fotoğrafını koyup, eşini 84 kişi ile aldatan kadın demek, sonra bununla ilgili şakalar yapmak nereden baksan alçaklıktır.

    sonra ortamlarda " ya abi türkiye'de kadına baskı var" dersin ne olacak.

    edit: (#128060332) 0 rh+ trombosit lazım hematolojide yatan hastaya. yakın zamanda ilaç kullanmamış kimse varsa yapsın bir iyilik.

  • anne-babaların esmer ve kıllı aleyna bebek ve tosun çınar emir'lerine nazar değecek korkusuyla, içlerinde bastırmadıkları gösteriş tutkularının çatışması sonucu ortaya çıkar.

  • yer konya. gıda ürünleri üreten bir şirkette pazarlama müdürüyüm. konya bayimizi ziyaret için bayinin deposuna gittim. işten güçten fiyatlardan filan konuşuyoruz.adamın 15,16 elemanı var. öğlen zamanı geldi iki tencere yemek geldi. masaya koydular tabldot yemeğine benzemiyor sordum.

    - lokanta yemeği değil galiba .
    +yok benim hanım yapıyor gidip evden getiriyoruz.
    - zor olmuyor mu her gün, hergün yengeye eziyet filan .yemek şirketiyle anlaşsaydın ya.
    + olmaz içine domuz eti filan koyarlar.
    - konya'da domuz ne gezer.
    +bulurlar onlar.
    çakal, hem hemşerilerine güvenmiyor. hem de işi ucuza getiriyor. bu arada söyleyeyim yemek berbattı.

  • memlekette iyi şeyler akp'den kötü şeyler allahtan geldiğine inananları gösteren kaza.
    metro yapınca dünya lideri, kaza olunca akp ile ne alakası var. ben denetleyip açıyorum bu metroyu ya.

  • kazanan çiftçinin bizim ekşicilerden daha akıllı olduğunu gösteren olay.

    adam maksimum ikramiyenin 500 000 tl olduğunu düşünmüş de iki kupon oynamış.

    bizimkiler daha haberi okuyup anlamaktan aciz.

    vaheyy.

    kuponu bunlar oynasa kalıbımı basarım 4 tl basarlardı paranın yarısı boşa giderdi lan.

    banko yani.

  • tam da türk milletine özgü bir durumdur.

    adamlar kurtuluş savaşı'nı padişah ve osmanlı için vermişler (cumhuriyet'in c'si bile gündemde değildi), sonrasında cumhuriyet kurulmuş, halka seçme ve seçilme hakkı verilmiş.

    ama yıllar sonra söylenen hep aynı türkü: tek partili dönemde diktatörlük vardı. amın oğlu sanki o güne kadar çok partili demokratik bir ortamdaydık da, bir anda mı geldi diktatörlük. geçiş dönemi işte.

    aynı amın oğluna sorsan osmanlı'yı geri getirmek ister ama lafa gelince tek partili dönem.

    tek parti siksin sizi aq.

  • adolf hitler otomobilleri severdi —arabaların, trenlerin aksine özgün iradenin araçları olduğunu söylerdi— ama yalnız mercedes markasına bir bağlılığı vardı.

    bu saplantısı erken yaşlarda başlamıştı. hitler, 34 yaşında ilk mercedes'ine sahipti. kırmızı benz'ini 8 kasım 1923 gecesi münih'teki buergerbraukeller'e —daha sonra birahane darbesi olarak bilinecek— başarısız darbeyi gerçekleştirmek için sürüyordu.

    vatana ihanet suçlamasına rağmen, yumuşak başlı bir yargıç bu avusturyalıyı sadece beş yıla mahkum etti —ve bunun sadece sekiz ay 19 gününü yatacaktı—.

    landsberg hapishanesinde (geleneksel anlamda bir hapishane demek hayli güç) hitler, aşırı sağcı havadislerini gür kaşlı sekreter rudolf hess'e dikte ederken, pencereden dışarıdaki kırsala hayranlık duyuyor ve richard wagner'in hitler sevdalısı gelini winifred wagner'in gönderdiği cömert ikramları hüpletiyordu.

    hitler'in göze çarpan hapishane kompozisyonları arasında mein kampf'ın ilk cildi ve ayrıca münih'teki mercedes-benz satış temsilcisi jakob werlin'e yazdığı bir mektup vardır.

    13 eylül 1924 tarihli bu rica mektubunda hitler, yeni bir mercedes satın alma arzusundan bahseder:

    “şu anki ihtiyaçlarımı karşılayacak bir benz 11/40 veya daha güçlü bir motor ile 16/50.”
    karar vermekte zorlanıyormuş. 16/50'nin yüksek rpm değerlerinin daha fazla mekanik problem çıkarabileceğinden endişeleniyormuş. “her iki üç yılda bir yeni araba alamam” diye de eklemiş. tercih ettiği renk griymiş ve "telli jant" istiyormuş :)

    ayrıca werlin'den ayrıcalıklı muamele de istemiş. satın alma işlemi için muhtemelen bir kredi alması gerekeceğini, serbest bırakıldığında birçok mahkeme masrafı ile uğraşmak zorunda kalacağını ve bu masrafların tüylerini diken diken ettiğini yazmış.

    “şu anda zor durumda kalmama neden olan şey, çalışmalarım için yapılacak büyük ödemenin aralık ortasına kadar gerçekleşmeyecek olması. bu yüzden bir kredi veya avans istemeye mecbur kalıyorum.”

    mektupta hitler werlin'den, kendisine nasıl bir indirim yapabileceklerini merkeze sormasını istemiş. hatta özellikle bir 11/40'a göz koymuş: "her halükarda, geleceğim netlik kazanana kadar lütfen münih garajınızdaki gri arabayı benim için ayırınız" diye yazmış.

    hitler arabasını alır ve ödemesi, o sırada yeni filizlenmekte olan nasyonal sosyalist parti'nin düşük bütçesinden yapılır. ama görünen o ki kendisi için ayrılmasını istediği gri araba olmamıştır. onun yerine siyah ve yepyeni bir 16/50, 1924 noel'inden dört gün önce, landsberg hapishanesinin ön kapısına hitler'i almak için park eder. çok sayıda kişi şöförün de bizzat jakob werlin olduğunu söylemiş ama werlin ailesi bunu reddetmiş. hitler çıkarken telli jantlı yeni mercedes'iyle şimdi ananızı laciverte boyadım temalı fotoğrafını da çektirmeyi ihmal etmemiş. renklendirilmişi.
    şu fotoğrafı da sonradan gördüm. fotoğrafı çekildiği yerin günümüzdeki hali: görsel

    ilginç şekilde yukardaki fotoğraf da gelişigüzel çekilmemiş. fotoğrafı çeken heinrich hoffman hitler'in salıverilişini almanya'ya ve dünyaya görkemli bir şekilde duyurmak ister. zincirlerini koparmış bir hitler ve yepyeni bir mercedes... arkada görünen büyük tarihi kapının da hapishane ile ilgisi yoktur. aslında burası, hapishaneden bir kilometre ötedeki, eski landsberg şehrinin güney girişidir.

    o gün direksiyonda kim vardı bilinmez ama werlin ve hitler daha sonra çok yakın dost olacaklardır. sonraki yıllarda werlin, hitler'in berchtesgaden'deki dağ evi berghof'un müdavimlerinden olacak ve üst düzey nazi yetkililerine abartılı indirimlerle ama fazla göz önünde bulunmadan mercedes-benz otomobiller ayarlayacaktır. —werlin'in çocuklarının bugün bile hala almanya'da bir mercedes bayisi bulunmaktaymış.—

    hitler'in mercedes sevdasını esas derinleştirecek olan ise çok belirgin bir olaydır.

    13 mart 1930 perşembe günü öğleden sonrası, hitler, parti için bir miting alanı olarak kullanmayı planladığı nürnberg'in güneydoğusundaki luitpoldhain'den dönerken otomobili bir magirus kamyonu ile çarpışır.

    o sırada arka koltukta oturmakta olan otto wagener olayı şöyle anımsıyor: “kamyonun şasisi ve yayları mercedes'imize girmiş olmalı ve onu çaprazlama yaklaşık yirmi metrelik bir mesafe boyunca, sokağın köşesine kadar sürüklemiş ve ancak sol tekerleklerimiz kaldırıma değdiğinde durabilmişiz”.

    kamyon ivmesini kaybetmeseymiş, —daha sonra pek çok kişinin keşke diyeceği— almanya'nın gelecekteki şansölyesini ezip geçecekmiş.

    hitler bu olayda hayatı için şansa değil, mercedes-benz'e teşekkür eder.

    hitler daha sonra bu olayı şurekasına şöyle anlatacaktır: “diğer araba tamamen mahvoldu, benimkinde ise sadece tamponlar ve marşpiye hasar gördü. işte o an hayatımın geri kalanında sadece mercedes kullanmaya karar verdim.” onun şansına tam da savaş öncesinde mercedes, o zamana kadarki en iyi savaş öncesi otomobili üretmeye hazırlanıyordur.

    1938'de mercedes-benz, dünyanın en büyük, en lüks limuzininin üretimine başlar. o zaman için korkutucu bir güce —ve uğursuz bir güzelliğe— sahip bu makinenin adı "grosser 770k model 150 offener tourenwagen"dir. 230 beygir güç ile 4,5 tonluk ağırlığına rağmen saatte 190 km hıza ulaşabiliyordu ki o zaman için hayli yüksekti. 610 cm uzunluğunda ve 213 cm genişliğindeki bu canavar terazide neredeyse 5 tonu buluyordu. otomobil, 6 mm'lik zemin zırhı, 3 mm'lik sertleştirilmiş kapı zırhı ve 40 mm'lik kurşun geçirmez cam ile zırhlandırılmıştı. kaz tüyü dolgulu deri koltuklara sahipti ve luger tabancaları için gizli bölmelerle donatılmıştı. otomobil sanki naziler için özel üretiliyordu. hatta hitler'e tahsis edilmek üzere üretilenlerde aracın sağ tarafı, hitler ayağa kalktığında daha uzun görünsün diye 13 cm yükseltilmiş bir zemine sahipti.

    hitler mercedes'i o kadar seviyordu ki, 1939'da, nazi almanyası, sovyetler birliği ile saldırmazlık paktı imzaladığında, joseph stalin'e süper şarjlı bir mercedes roadster hediye etmişti. saldırmazlık paktı 1941'de almanya'nın sovyetler birliği'ni işgaliyle ortadan kalkınca, stalin arabayı artık görmek istemez ve generallerinden birine verir. araba savaştan sağ çıkar ve isveç'te bir adama satılır. o da ikinci dünya savaşı'ndan sonra bir amerikalıya satar. arabanın nihayetinde arizona'da ortaya çıktığı söyleniyor ama bu gerçekten o araba mı o da kesin değil.

    hitler 770k modelinden de kankalarına hediye etmeyi çok seviyormuş. rumen mareşal ion antonescu'ya, benito mussolini'ye, francisco franco'ya, finlandiyalı mareşal carl gustaf emil mannerheim 'a ve çekoslovakya'dan emil hacha'ya bu arabadan hediye etmiş.

    arşidük franz ferdinand'ın 1914'te saraybosna'da üstü açık bir arabada öldürülmesi, hitler'i geçit törenlerinde gösteriş yapmadığı sürece her zaman kapalı mercedes-benz sedan arabaları kullanma konusunda etkilemiş gibi görünüyor. bu önlem general reinhard heydrich'in 1942'de prag'da üstü açık bir arabada öldürülmesinden sonra kendini iyice gösterir ve olaydan sonra hitler 20 adet zırhlı mercedes-benz 540k sedan araba siparişi verir. aslında hitler o sırada ağır zırhlı limuzinlere zaten çoktan geçmiştir ve daha önce iki adet daha 770k modelin siparişini vermişti. almanya'daki maiyeti için toplam beş adet 770k'ya sahipti. bu 770k model otomobillerden çok azı savaştan sağlam kurtulabilmiş. bunlardan ikisi de amerika birleşik devletleri'ndeymiş.

    kaynaklar:
    https://militaryhistorynow.com/…ith-mercedes-limos/
    https://nationalinterest.org/…-mercedes-benz-164922
    https://www.seattletimes.com/…on-hitlers-jail-time/
    https://en.wikipedia.org/wiki/mercedes-benz_770
    https://www.theguardian.com/…er-mercedes-war-trophy

  • dun basbakan mette frederiksen 1 kasim'da secim yapilacagini acikladi. ben de sandim ki 2023 kasim, cunku hayal edemedim hemen 25 gun sonrasina secim yapilmasini. meger 25 gun sonra secim yapilacakmis gercekten de.

    sonra is arkadaslarima "ya cok yakin bir zaman degil mi, nasil olacak bu is" dedim. onlar da "ne yapacagiz 3 ay 6 ay onlarin zirvalarini mi dinleyecegiz, hem secim karari alininca hukumet bir karar alamaz cunku yeni gelecek hukumeti dusunmesi lazim, o yuzden kisa surede secim olmasi iyidir" dediler. dogru dedim icimden, yine hayata bakis farkliligi ve dogru bildiklerimizin aslinda cok da dogru olmadigi duygusu kapladi icimi.

  • bu oranlar belirlenirken risk merkezleri yüzdesel kazanma oranını tespit edip kendi kazancını da katıp ona göre belirliyor. şöyle ki 1.10 oran veren bir takımın kazanma ihtimalinin yüzdesi yaklaşık % 85 civarı oluyor.

    şimdi biraz matematik biliyorsanız bu dört maçın da birden tutma olasılığını hesaplayabilirsiniz. kabaca yüzde 52.

    yani neredeyse garanti diye girdiğiniz bu bahiste bile yarı yarıya şansa ancak sahipsiniz. ama size vaadedilen kazanç yüzde 40 civarı bir miktara denk geliyor. bu tamamen aptalca bir risk.

    ki bu bütün koşulların eşit olduğu maçlar için geçerli. bu dört maçtan birinde verilecek bir kırmızı kart, erken penaltı, hakem hatası gibi faktörler katılmadan sadece kağıt üstündeki şanslar.

    neticede bu işleri para kazanma hırsıyla değil de keyif almak için yapan azınlığa pek lafım yok ama matematik bilgisi düşük insanlar o hırsla mutlaka ciddi para kaybedecektir.