ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin evlerindeki paranormal olaylar
-
ev arkadaşımın odasından hatun sesi geliyordu geçen gece. adamı tanımadığınız için size paranormal gelmeyebilir tabi şimdi.
işyerinde can sıkan mevzular
-
bazen de bunca yılı (2,5 yılı) bir anda silip atmaya yönelik olaylardır. hani bazen insan anlar ya, ya da şöyle anlatayım, sizden daha tecrübeliler bir ortam da der ya: "abicim güvenme kimseye, kimse babanın oğlu değil. " siz de kişisellikten, aklınızdan kötü bir şey geçmediğinden güvenirsiniz, umursamazsınız. olay sadece patronla ilişki değil, genel olarak para bazen gerçekten ikinci plandadır.
ama malasef öyle değil...
........................
-sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
-....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)
........................
olay bursa'da geçiyor. iş için gitmişiz yine. genelde ben tek giderim de o gün müdürle gitmişiz. bir lokantada öğle yemeğine oturduk. o da yemek öncesi mail atıyor ama ben felaket açım. kafe gibi bi yere oturduk, yemek kısmı diğer yanda. bana dedi "önce burada oturalım 20 dakikaya geçeriz yan tarafa". ama hayvani açım, cidden. sabah 5'te kalkmışım, kahvaltı da edemedim zaten. beynim durmuş toplantılardan. bi de bu adamın 20 dakikası en az 45 dakika demek, net biliyorum.
+ben alayım buradan bişiler yemek öncesi. siz de ister misiniz? tost falan alayım size. çay?
-yok ben almayım.
+çay da mı içmezsiniz.
-yok sen iç ya.(ters ters bakıyor ama da ben anlamıyorum)
gittim tost falan aldım. tabii kredi kartımla aldım ben de. o da elimde gördü. ben farketmiyorum. gittim afiyetle yedim. diğer tarafa geçtik.
malum diyalog.
-sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
-....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)
benim şarteller attı resmen. "ne diyor bu adam?" diyorum. konuyu da uzatmak istemedim, yemedim bi şey. çıkarken kasaya gittik. ben de arkadayım. bu hesabı ödeyecek bakıyor bana.
+şirket kartı sendeydi? hscb versene bi onu?
-yok bende değili, hiç bende olmadı ki?
+az önce elindeydi ya? (jeton sesi geldi benden, düştüresmen jeton)
-yok o benim kartımdı, kendi kartım.
+..........
adam resmen kartı elimde gördüğünde sanmış kafama göre şirket kartınla alacağım (ki alsam ne olacak 2 tost ama yapmam biliyor) ben adama tost ısmarlayım diyorum kendi paramdan. bahsettiğimiz konu o kadar basit ama beni bitirdi. bunca zamandır ne o beni tanıyabilmiş demek ne de ben onu. patron heryerde aynı, küçük hesaplar yaparlar ister istemez. ne düşündü o an, nasıl böyle şeyler düşündü bilemedim. yok, "beklenti meselesi" demeyin. ben bi şey beklemiyorum zaten. aramızda espirili zamanlar geçse de asla ciddiyeti ve o patron-çalışan ilişkisini bozmadım. ama bazı değer yargıları vardır, ve kırılma noktaları vardır. bu da onlardan biriydi.
koca koca adamların bu tarz küçük hesap yapması, sizin bile bu hesapları yapmıyor olmanız sinir bozucu oluyor hani şu minik sinekler gibi.
merve özbey
-
(bkz: şimdi reklamlar)
beyaz yakalı şiiri
-
şöyle bir edebi eser. bütün nesillere yayılsın asla kaybolmasın isterim.
esnaf lokantasına giden harbi adamsın
köfteyi pul bibere en çok banansın
plazada real genius, sokakta yamansın
zekanla bizi yak #beyazyakalı
bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
bozcaada on yıl önce pek yiğitti
tatil trendlerini yaz #beyazyakalı
eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
yıl sonu cebin bonusla dolsun
internal meetinglerde sen bir idolsün
bunu dayına anlat #beyazyakalı
sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
staj için gelen yeni yetmelerin
beynini business planla ye #beyazyakali
kahve bağımlılığıyla övüneceksin
kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
toplantı schedule et #beyazyakali
bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
erkek acetobalsamico'cu kızlarsa
pucca cabarnet savignon'a yeter mi cukka
hesabını bilmedin #beyazyakalı
limonata 13 lira, adres house kafe
şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
kız olursa ada, erkekse efe
fena klişesin #beyazyakalı
aaa o mekanın fajitası çok güzel
baban o paraya depo fuller (dizel)
herkes sana vurgun, herkes seni süzer
hortumla dövülesi #beyazyakalı
arkadaş arasında mekan översin
sonra mekana gider garson döversin
dev salatayı nar ekşili seversin
ciddi bir problemsin #beyazyakalı
hendıl edersin ingilizcen çoktur
skecyul işinde üstüne yoktur
maaşın yarısını fitness'e kaptır
ömrünü forvırdla #beyazyakal ı
gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
stajyere gider yap, vendor'a atar
bizde maaşlar 29'unda yatar
kölenin dibisin #beyazyakalı
kadınsan dev çanta, erkekte pabu ç parlak
günün yarısı goygoy, yarısı laklak
bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
nereye kadar #beyazyakalı
one shot espresso, latte, moccha
kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
dengen izanın yok #beyazyakalı
business, smart casual, free friday
giysiye harcadığını duysa dövecek peder
raporu görünce yönetim ne der
küçük dünyada kaldın #beyazyakalı
makarnaya vermişsin 23,5 lira
maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
ömrün geçti triple #beyazyakal ı
karaköy'de yeni bir mekan açılmış
menüsünde ahtapot taşşağı varmış
makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
hayatın antin kuntin #beyazyakalı
sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
sermayen olsa affetmezsin tabi
yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı
mailler birikmiş deyu ağlarım
haftasonu trekking scuba bağlarım
junior eleman görsem döver çağlarım
naçar yakam beyazdır dostlar
tatilden sonra ada överim
pazartes'leri benden bekleme verim
müdüre head, toplantıya meeting derim
naçar yakam beyazdır dostlar
yaran fıkralar
-
adamın biri bara girmiş.
üç duble viski içtikten sonra barmene dönmüş ve;
-“ödeyecek param yok, ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istediğin her şarkıyı çalabilir..” demiş.
barmen sert bir ses tonuyla;
-“hadi oradan sarhoş” demiş.
adam o anda elini cebine atmış. 25 santim boyunda gerçek bir piyanist çıkarmış. üstelik piyanosu da önünde...
barmen şaşkın bakışlarla;
-“türk marşı” diyebilmiş kısık bir ses tonuyla.
bir döktürmüş ki sormayın, 25 santimlik piyanist...
-“bu nasıl iş” demiş barmen şaşkınlık içinde barda içen adama...
adam cevap vermiş;
-“hurdalıkta bir lamba buldum, bin yıllık. parlatmak için ovarken içinden bir cin çıktı. bin yaşında, çökmüş ve kulakları da zor duyuyor.”
elini öbür cebine atmış, çok eski bir lamba çıkarmış. barmenin önüne koymuş.
-“ovala ve dilek dile” demiş...
barmen ovalamış lambayı hakikaten ihtiyar, ayakta zor duran bir cin...
cinin bir eli kulağında; “haa... hii...” deyip duruyor barmene...
barmen düşünmüş ve hemen bir dilek dilemiş;
-“burada bu sigara dumanı ve içki kokuları arasında, iki ciğerim de perişan hale geldi. bana iki yeni ciğer” demiş.
hooop!..
barın başında, pos bıyıkları, kocaman şapkaları, yeşil kırmızı kılıkları ile iki yeniçeri belirmiş.
barmen adama dönmüş ve;
-“bu nasıl bir cin?!.. yeniçeri değil, yeni ciğer istemiştim” demiş.
adam barmene cevap vermiş;
-“ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanıyorsun!.."
debe için teşekkürler. fıkraların devamı gelecek... :)
edit: bu fıkra mükerrerdir...
viskiyi bir dikişte bitiren adam
-
15 dk sonra görülmesi gereken adamdır.
not: ben daha önce nasıl düşünemedim dediğim pipet hamlesini yapan admaın videosudur.
mesajlar sonrası açıklama: cam şişeyi kafanıza dikince hava almazsa dudaklarınızı içeri doğru çekmeye başlar. pet şişe büzüşerek bu olayı absorbe edebiliyor ama cam şişe de büzüşme olmayacağı için bir noktadan sonra içmekte zorlanırsınız ya da içmeye ara vermeniz gerekir. işte bu noktada kıvrılabilen pipetin bir ucunu dışarıda, diğerini içerde bırakırsanız şişenin içine hava girebilir ve hacim kaybıyla oluşan vakum etkisi giderilir, rahat ve hızlı içim sağlanır.
bir uçakta yaşanabilecek en dumur olaylar
-
uçağa, kalkışa yarım saat kala binmek ve hemen uykuya dalmak. on beş dakika sonra uyanıp, uçağın indiğini sanmak ve el bagajını alıp uçağı terk etmek.
uno tost ekmeğindeki inanılmaz mantık hatası
-
son kalan tek dilim ile tost yapamayacaginizdan onu tamamlamak için yeniden uno tost ekmeği almaya teşvik ediyor olabilirler. mantik hatasindan ziyade taktik de olabilir.
1 milyara kadar saymanın tam 45 yıl sürmesi
-
himmet ağabey'e soru sorulmadığı takdirde daha kısa sürede sona erecek olaydır.