hesabın var mı? giriş yap

  • olmayan rezalettir. rezalet puanı 1/10.

    p.s: sinyal mükemmel bir hatadır, sinyal efsanedir

  • "başbakan %50 jokerini kullanacağına, keşke seyirciye sorma hakkını kullansaydı.."

  • fizik kurallarıyla aralarındaki pürüzsüz aşk beni hep cezbetmiş canlılardır.

    fakat dün akşam öyle bir tesadüf (yoktur ama var sayalım şimdi) oldu ki o bile "ehehehe nooldu yav" diye çıktı kutunun içinden.

    bunların hepsi kutu manyağı. bunu biliyoruz. bir kedi düşünün henüz bir yaşında değil ve 4.5 kilo. konuşkan ve göbekli bişi.

    üst kata çıkarmak için merdivenlerin yarısına kadar getirip bıraktığım kutuyla oynarken, sen bunun içine gir, arka patilerle ite ite basamak başına kadar getir ve ordan da aşağa kay, kutunun içinde! ve o kutu her biri ayrı ölçüdeki basamaklardan inerken hiç takla atmasın.

    içinden çıkıp "miiik" derkenki halinden anladım ki acayip hoşuna gitti ama nasıl olduğunu anlayamadı. neyse ki!

    bir de anlasaydı kardeşleri de öğrenecekti ve buyrun bakalım merdivenden kayan kediler varyetesi.

    o değil de bir anda olan bu şeyin ne vidyosu var ne fotoğrafı... peh.

  • geçen gün arkadaşlarla takıldığımız mekan. elimde tablet bilgisayar vardı. tabletten e-kitap okuyordum hemen görevli geldi, hem bilgisayar açmış hem de kitap okuyorsunuz bu suç, gibi birşey söyledi. bardağı alıp, hesabı dahi ödemeden oradan ayrıldım. kimse de birşey demeye cesaret edemedi. işin iyi tarafı doğrudan eve geçtiğim için bardak da eve geldi benimle. daha sonra bardağı yıkayıp mutfağa yerleştirdim. artık yeni bir bardağım var.

  • kokeni orta asya ya dayanan turk irkinin, yuzyillar boyunca basindan gecen her turlu dini, fiziki ve cografi degisiklige ragmen farkindan bile olmadan halen gerceklestirdikleri, turklerin ilk kabul ettigi din olan samanizm den gelen adetler butunu.

    orn:
    - uzun ugraslar sonucu sahip olunan cocuklara "sati" ya da "satilmis" ismini vermek samanizm den gelmektedir.

    soyle ki: samanizm e gore her iyinin bir kotusu olma durumu* yuzunden her yeni bebek dogan eve ayni zamanlarda olum de ziyarete gelirmis, ve zayif gordugu cocuklari beraberinde gotururmus. bu inanca gore yeni dogan cocuklari olumun pencesinden korumanin en guvenilir yolu cocugu gecici bir sure icin komsulara ya da tanidiklara vermektir. bebek baskalarina verildikten birkac hafta sonra olumun ziyaret edip gittigi farzedilir ve cocuk komsu ya da tanidiklardan sembolik bir hediye karsiligi geri satin alinir. olay itibariyle belli bir sure de olsa satilip geri alinan bu bebeklere "sati" ya da "satilmis" ismi konur.

    gunumuzde her ne kadar aktivitenin kendisi yapilmasa da konulan isim samanizm gelenekleriyle aynidir.

  • uğraşması meşakkatli üzüm.

    bir defa çok geç kökleniyor, toprakla geç kaynaşıyor, geç meyve vermeye başlıyor. goble veya guyot tipi yüksek terbiyeye alacaklar için randımanlı meyve vermesi 5 seneyi buluyor.

    sonra geç olgunlaşıyor. bu sürekli mücadele demek. benim gibi sadece bordo bulamacı ve gülleci bulamacı kullanan, bunlar haricindeki ilaçları, hele hele sistemik etkili ilaçları kullanmaktan imtina eden naturelci tayfa için çok fazla işçilik ve masraf demek.

    yaprağı tüylü ve kalın. yani yaprak olarak bir narince yahut trakya ilkeren gibi ticari değerden yoksun demek.

    meyvesi pek kurutmaya gelmez. çünkü hasada dek hem sezon biter mevsim nerdeyse kışa erer zaman kalmaz, hem de taneler irice, çekirdeği de sert ve büyükçe olduğu için kurusu pek tercih edilmez. yani üretici olarak yaş meyve randımanına muhtaçsınız.

    buna rağmen, benim gibi pek çok insan inatla uğraşıyor. öküzgözü, boğazkere, şiraz gibi gıldırgıcık türleri yetiştirmeye devam ediyor. çünkü şarabın anavatanı anadolu. bu çok büyük bir cümle. bu tüm dinlerden de, öğretilerden de, bir kaç yüzyıllık görüşlerden de daha kadim ve kanuni bir gerçek. ve anadolu coğrafyasında ne osmanlı, ne selçuklu ne de bir başkası, üzüm yetiştiricisi ile bugünki gibi uğraşmadı. ona köstek olmadı. ama bugün durum bu. özellikle elazığ çevresinde pek çok üretici mücadeleye son verip, bağlarını köklüyor. büyük yetiştirici havlu atıyor.çünkü alıcı yok. çünkü şarap üreticileri, alkollü içecek üreticileri illallah etmiş durumda. dolaylı yoldan veya doğrudan, adına artık ne derseniz, zarar gören çiftçi oluyor. güdülen siyaset yüzünden öküzgözü üzümü yetiştiricileri ya tür değiştiriyor yada komple işi bırakıyor.

    kıç kadar dikim alanımda, bu kara gözlü ile uğraşmaya devam ediyorum. derdim şarap da değil. bir sene oldu, ağzıma içki sürmedim. ama anadolu’ya saygı bunu gerektirir.

  • kimi zaman, yatağa bağımlı hastalarınızı sırtında dördüncü kattan ambulansa taşıyan insanlar hakkında,sadece halılarıniza ayakkabı ile bastılar diye yaygara yapmanız düpedüz terbiyesizliktir.

    kaldı ki farz edelim galoş taktı, yere sağlam basamadığı için hastanızla birlikte düşme ihtimalini düşündünüz mü hiç?

    yahu bir kere de bilgi sahibi olun, sonra fikir sahibi olun.

    edit:düzeltme.

  • bir başlık altında yanlış bilgi verdiği düşünülen, imla hatası içeren vs. bir entry görüldüğü zaman, ilgili yazara mesaj yoluyla ulaşılıp ikaz edilir.

    hemen altına entry girilip hönkürülmez.

  • derhal bir bmw, mercedes sahibi olmak. hadi o olmadı audi bari olmalı. o da şık duruyor.

    ondan sonra yapacağı her hareket nasılsa iyiye yoruluyor.