hesabın var mı? giriş yap

  • zaman zaman tuhaf çalışan monologlarına tanık olduğum hazır yemekçi.

    geçenlerde bir şubesinde sipariş ettiğimiz hamburgerler 15 dakika geçmesine rağmen hala gelmemişti. kasadaki kız en sonunda "siz gidin; ben masanıza getiririm" diye bizi gönderdi.

    elinde hamburgerlerle geldiğinde gecikmenin sebebini sorduk. kız aynen şöyle dedi:
    "valla ben de bilmiyorum ki... dalacam bigün hepsine zaten!"

  • osmanlı imparatorluğu'nun zaferi ile sonuçlanan bu savaş sonucunda edirne ve batı trakya emniyete alınmış, meriç nehri tamamen osmanlı kontrolüne geçmiştir. makedonya'daki sırp prenslikleri, bulgar kralı ve bizans imparatoru osmanlı hakimiyetini tanımıştır.

    bulgarların elinden trakya'nın karadeniz kıyıları alınmış bizans'ın avrupa ile olan son karayolu irtibatı kesilmiştir. zafer sonrasında batı trakya ve makedonya'nın bir kısmı ile drama, serez ve selanik fethedilmiştir. osmanlı tarihi içerisinde diğer savaşlar gibi yer edinmese de imparatorluğun avrupada kesin biçimde yerleştiğini gösteren önemli bir hadisedir.

  • 3 gunde bir degistirenleri gorerek sok gecirdigim durum. ben her gece 3'e alarm kurup, uyanip degistiyorum ki uykumun ikinci yarisi daha fresh geciyor.

    t: yine yalanciyi zkmedikleri, onsevisme ile biraktiklari, gercek hayatta domuz gibi yasayan yazarlarin, 3gunde carsaf degistirdiklerini iddia ederek kiz dusurmeye calistiklar baska bir deneme. belki de ben kotu niyetliyim. bu yazarlar, hotellerde housekeeping olarak da calisiyor olabilirler.

  • karşıyaka belediyesi doğal afet kitapçığını okumuş ve okuduğu kitaplar listesine yazmış. başka sözüm yok.

  • sol şeritte ön tarafınız sıralı araçlarla dolu iken hemen arkadan dibinize kadar yanaşıp selektör yapan tiptir.

    bu andavallara, ön tarafın dolu olduğunu görmediğini düşünerek bir defa şans veririm. aracımı, öndeki araçları görebileceği kadar hafif sağa veya sola oynatırım. kimisi selektör yapmayı keser. işte bu başlığın esas konusu bir grup var ki, selektör yapmaya devam eder.

    hemen ilk fırsatta aracımı sakince orta şeride çekerim. bu andaval yerimi doldurur. işte en zevkli an gelmiştir. sol şeride geçip arkasındaki yerimi alırım. veririm gözüne coşkuyu, veririm gözüne feryadı..

    be amın oğlu, be yavşak; ben senin önümdeki araçları görmemiş olma ihtimalini bile düşünüyorum. sen ne istiyorsun lan? aracımın süper güç düğmesine basmamı falan mı?

    edit: yıllardır sözlük okurum. gördüğüm en başarılı entry nick uyumu ; #142795314

  • hakkında kendimi çok pis kandırılmış hissettiğim halk.

    seneler seneler önceydi. önce dedin ki, ben dışlanıyorum, ayrımcılığa uğruyorum insanlar ve devlet tarafından. dedim haklı. dışlanıyorlar, eziliyorlar. sonra yokladım sağımı, solumu, eşimi dostumu. ben yedi göbek izmirliyim kürt kardeşim. baktım ki dedem evini kürtlere sattı. bakkalından alışveriş yaptık, müteahhitinden ev aldık. etrafımdaki hiç kimse yolda sana iğrenerek bakmadı. kadifekale'yi ele geçirdin, kürt gölü haline getirdin kimse gıkını çıkarmadı. yetmedi gene beğenmedin şartları, sana otobanda evler yaptılar, midyeni yapabil diye düzenek bile hazırladılar. gene beğenmedin, gitmem diye tutturdun. sırf sen çamaşırını yıka diye uzundere'de çamaşırhane kurdular. ne yaptılarsa yine mutlu edemediler seni.

    ekonomimiz kötü, devlet doğuyu ihmal etti. ne yiyoruz, ne içiyoruz biz kimse bilmiyor dedin. doğru dedim. tüm iktidarların yaptığı hataydı bu, atatürk'ün de ömrü elvermeden gitti dedim. sonra diyarbakır'a geldim lüks araçlardan önümü göremedim. babam 30 yıl eşek gibi çalıştı, senin sahip olduklarının binde birine sahip olamadı. bir de baktım ki, uyuşturucu kaçıranın, kadın pazarlayanın var, yolunu bulmuşsun yani. yine de dedim ki ne yapsın mecburen bu yollara girdi.

    doğunun kötü şartlarından yakınırken hiç gelip de karadeniz'in, manisa'nın, aydın'ın, afyon'un köylerini görmedin canım kardeşim. sen elektriğini kaçak kullanırken, altında range roverla yeşil kart sahibiyken televizyonun girmediği, yürünecek yolun olmadığı köylere gözünü kapadın. çünkü tüm ağır şartlar sana özgü olmalıydı. uyum sağlamayı, asimile olmak sandın sen.

    anadilim dedin.. kendimi savunamıyorum dedin. sonuna kadar haklı dedim. yolda, sokakta, otobüste inadına bağıra bağıra kürtçe konuşmanı görmezden gelerek.. yaşadığı ülkenin resmi dilini konuşmak neden insana bu kadar ağır gelir ki diye sorgulamadan..

    sen kürt olmaktan utandın aslında. türk olmaktan da utandın. türkleri dışlayan sen oldun farkında bile olmadın.. baktın ses yok, işi abarttın türk bayrağına salladın, anayasaya salladın. kimsenin sesi çıkmıyor nasılsa değil mi ?

    ama asıl hatayı nerede yaptın biliyor musun? özgürlük mücadeleni apo gibi amerikan köpeğine teslim ederek. halbuki, sen de kandırıldın. yakalandığında "benim annem türk. türk milleti için her türlü hizmeti yapmaya hazırım" diyen, seni kendi çıkarları uğruna anında satan bir adama inanarak yaptın. bomba patlattı, senin çocukların, bebeklerin, vatandaşların da öldü. çoluğunu, çocuğunu, kızını kaçırdı, dağa çıkardı, terörist yaptı. ama bir günden bir güne neden diye sormadın.

    işte bu yüzden, artık senin samimiyetine, mağduriyetine inanmıyorum ben. iyi niyetine inanmıyorum. üzgünüm kürt kardeşim..

  • dünyanın en asap bozucu şeylerinden biri. ilk sorulduğunda babamın mesleğini söyleme gafletinde bulunmuştum "pikocu" diye. sonra muhabbet "pikocu ne?", "nasıl yani terzi mi?", "overlokçu mu oluyor o?", "hele bir anlat şunu" diye öyle uzamış ve ben anlatmayı başaramadıkça o kadar canımı sıkmış, beni sınıfta öyle rahatsız edici derecede ilgi odağı haline getirmişti ki sonraki senelerde "emekli", "serbest meslek" diye geçiştirmeye başlamıştım. onlarda bile öğretmen tatmin olmazsa "nasıl serbest meslek? öyle geziyo mu yani?" diye dalga geçebiliyordu. sonunda bir sene "bilmiyorum" bile dedim artık dayanamayıp. "bilmiyor musun? babanın yaptığı işi bilmiyor musun?" raddesine gelmişti ama o kadar sıkılmıştım ki gönül rahatlığıyla "bilmiyorum" demeye başlamıştım. o beni rahatlatmıştı.

    işin ironik tarafı 14 yıldır ekşi sözlük'te pikoyu ve pikoculuğu anlatan yegane entry'ler bana ait.

    edit: "terzi diyeydin ya" demişler. terzi demeyi denedim, "terzi gibi" dediğim oldu ama düz "terzi" diye sallamayı içime sindiremedim. veteriner babayı doktor diye tarif etmek gibi olacaktı. sanki babamın mesleğinden utanıyormuşum da yalan söylemeye ihtiyacım varmış gibi hissedecektim. o yüzden "terzi" demedim "terzi gibi" dedim ama o daha çok probleme yol açtı.

  • 2021 grammy ödülleri'nde altı adaylık çıkarmış şarkıcı.

    son dört yılda çıkardığı adaylık sayısını bir gecede çıkararak altı adaylık elde etmesine rağmen özünde çok da iyi değil çünkü swift önümüzdeki grammy için dört prjeyle birden yarıştı: folklore, lover, miss americana ve cats. evet, bazı şarkıcılar sıfır çekerken kendisi altı adaylık aldı. evet, son beş yıla kıyasla daha fazla adaylık aldı. ancak iki albüm, bir film ve bir belgeselle yarıştığını da unutmamak gerekir. sadece bir albüm ve filme adaylık vermişler.

    ilk ciddi vurgunu, eleştirmenlerden çok iyi not alan ve fazlasıyla beğenilen miss americana'nın sıfır çekmesi oldu ki bırakın adaylığı, kazanması bile kesin gibiydi. adaylık alamayacağı kimsenin aklına gelmemiştir muhtemelen.

    ikinci vurgun ise cardigan'ın yılın kaydına aday olamaması. diğer dallara aday olmayı başarmış bir şarkı muhtemelen yılın kaydı için de yeterli oy almıştır. yani üyeler yılın şarkısı ve pop solo için oy vermişse yılın kaydı için de vermiş olamaları yüksek ihtimal. bu dalda olmamasının nedeni %99.9 komite müdahalesi.

    bu iki dal dışında "en iyi müzik video" dalına aday olma ihtimali vardı. özellikle
    lover albümünün the man şarkısının klibi. içerdiği sosyal mesajlara, aldığı olumlu eleştirilere ve swift'in mtv'de yılın yönetmenini kazanmasına rağmen adaylık çıkaramadı ancak burada taylor'ın da hatası var. en iyi müzik video dalına iki klip birden gönderdi. bu tür dallara adaylık çıkarmak zaten zordur. iki klip ise en basit tabirle oyların bölünmesi demek. cardigan ile the man arasında tercih yapsa daha mantıklı bir davranış olurdu.

    betty ise country dallarına yollanmıştı ama adaylık çıkarmayacağını biliyorduk. country komitesi ve üyeleri, taylor country'den pop müziğe geçmesine "ihanet" gözüyle baktığı için country dallarında aday vermeye kolay kolay yanaşmıyorlar. babe ve soon you'll get better gibi betty de vurgun yedi.

    bunların dışında, düşük ihtimal folklore'un "best engineered album non-classica"l ve aaron dessner'ın "yılın prodüktörü" dalına aday olma ihtimali vardı, ikisi de olmadı.

    sonuç olarak en az 8 adaylık alması gerekirken sadece 6 adaylık aldı.

    aldığı adaylıklara bakmak gerekirse, dört yıl aradan sonra "yılın albümü" dalına aday olması taylor için ciddi bir başarı. reputation ve lover'ın yediği vurgunlardan sonra komite muhtemelen taylor'ın artık daha fazla başarılı albümle gelemeyeceğini ve onu aday yapmaktan kurtulacaklarını düşündüler ama taylor son iki albümünden daha da başarılı bir albüm yaptı. üstelik son iki albümü dışladıkları için kaçacak yerleri dahi kalmadı. bir başka deyişle kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. belki reputation 2019'da aday olsaydı kazanabilirdi ama geçen yıl lover'ın billie eilish'in albümünün karşısında kazanma şansı pek yoktu. eğer aday olsaydı boş bir adaylık olacaktı ve kaybedecekti. komite de "ne de olsa geçen yıl adaylık verdik, bu yıl vermemize gerek yok" diye düşünüp folklore'u aday etmeyeceklerdi. gelin görün ki kendi ayaklarına sıktılar. ilk haftasında 840 bin satmış, sekiz hafta bir numarada kalmış ve eleştirmenlerden çok yüksek puanlar almış albümü görmezden gelemediler. olur da folklore yılın albümünü kazanırsa taylor swift tarihte üçüncü kez yılın albümünü kazanan ilk kadın şarkıcı olacak ve grammy de bu durumu kabul etmek zorunda kalacak.

    bir diğer rekor cardigan'ın "yılın şarkısı" dalına aday olmasıyla geldi ve taylor beş adaylıkla bu dalda en çok adaylık çıkaran ilk kadın şarkıcı olmayı başardı. buradaki trajedi ise hiç kazanamamış olması. özellikle kendi jenerasyonunun en iyi şarkı yazarı olarak görülen birinin bu dalı en az üç kez kazanması gerekirdi. buna karşılık taylor bu dalı kazanmaya kariyerinde hiç olmadığı kadar yakın. bundan önceki adaylıkları radyo dostu pop şarkılardı. bu sefer radyo hiti olmaktan çok uzak alternative bir şarkıyla yarışıyor. mainstream olmayan bir şarkıyı listelerde bir numara yapmayı başarmış olması ve grammy'ye kadar taşıması bile büyük başarı.

    "en iyi pop solo performans" dalındaki şansı da aynı şekilde kariyerinde hiç olmadığı kadar yüksek. bunun sebebi de mainstream bir şarkı yerine alternative şarkıyla yarışıyor olması. bu dal, taylor'ın kariyeri için kanayan bir yara. bir şarkıcı düşünün, iki kez yılın albümünü kazanmış ama pop solo performansı kazanamış. üstelik yıllar geçtikçe taylor'ın bu daldaki durumu yılan hikayesine döndü. ancak bu yıl diğer yıllardan farklı olarak radyo hiti mainstream şarkılarla, yani "kolay söylendiği" iddia edilen şarkılarla değil alternative bir şarkıyla yarışıyor. bu durum bile şansını önceki yıllara kıyasla artırır.

    dördüncü adaylığının geldiği "en iyi pop düet/grup perfomansı" ise kazanma şansının en yüksek olduğu dal olabilir zira exile bırakın çok büyük bir hit olmayı, single bile değildi. radyolara gönderilmeyen, hiçbir şekilde tanıtımı yapılmayan, klibi olmayan, canlı performansı bulunmayan bir şarkı böylesine yoğun bir yarışın olduğu dala aday olabilecek kadar dikkat çekmişse kazanma şansı oldukça iyi demektir. üstelik diğer mainstream şarkıların yanında "ağırbaşlı, sakin ve olgun" havasıyla onların arasından çok kolay sıyrılıyor.

    "en iyi pop vokal albüm" dalında ise adayların arasındaki en başarılı albüm. grammy, eski grammy ise bunun yeterli olması gerekir. pop vokal albümün nasıl işlediği çok iyi bilinir.

    son olarak cats filmi için yaptığı beautiful ghosts şarkısının "görsel medya için yazılmış en iyi şarkı" dalına aday olması hem sevindirici hem sorunlu. taylor bu dala iki şarkı gönderdi. biri beautiful ghosts, diğeri miss americana belgeselinin şarkısı only the young. aralarında iyi olan beautiful ghosts, üstelik filmin bu derece başarısız olmasına rağmen şarkının aday olması çok büyük başarı ancak oylama sırasında beautiful ghosts'un arkasında "başarılı bir film" yok. oysa diğer adayların var. no time to die'ın ardında bir james bond filmi, into the unknown'un arkasında gişe hasılatı kırmış bir disney filmi var. bu şarkı ise gişede batmış bir fimden geliyor. oysa only the young hem sevilen ve beğenilen bir belgeselden geliyor hem de seçim kampanyasında demokratların şarkısı olması şarkıya sempatiyle bakılmasını sağladı. dahası, miss americana ve şarkı 2021 oscar'a da gönderildiği için only the young'ın adaylıık çıkarması daha geleceğe yönelik bir adım olurdu. kişisel olarak seçimin verdiği coşkunun only the young'a daha fazla kazanma olanağı sağlayacağını düşünsem de grammy diğer şarkıyı seçti. umarım bu seçimleri ikinci oylamaya da yansır ve şarkı kazanır.

    taylor yılın albümünü kazanması durumunda ortalık ciddi anlamda karışacak. medya, onu aday yapan ve seçenlerin 13 bin grammy üyesi olduğunu unutup sanki taylor kendini aday yapıp sonrasında da ödülü kendisine vermiş gibi davranacak. her yerde "siyahi şarkıcılar bir kez bile kazanamazken swift üçüncüyü alıyor" manşetleri atıp linç etmeye başlayacaklar. sosyal medyada da çok ciddi tepki alacak. hatta başladı bile. bütün bunlara rağmen kazanması kariyeri için çok kritik. belki birkaç hafta sıkıntılı geçer ama buna değmiş olur. umarım medyanın ve sosyal medyanın grammy üyelerinin üzerinde oluşturacağı baskı ve linç yeme ihtimali folklore'a hak ettiği yılın albümünü kazanmasının önüne geçmez.