hesabın var mı? giriş yap

  • - alo, rüya yorum hattı mı?..
    - evet buyrun?..
    - ben rüyamda maç yapıyodum...
    - evet?..
    - maçta tam gol atacakken beni düşürdüler ama hakem penaltı vermedi...
    - hatalı...
    - formamdan çektiler...
    - tamamen hakem hatası..
    - çok teşekkür ederim..
    - rica ederim..

  • yurt dışı tecrübesi.

    ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.

    ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.

    bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.

  • şu tweette görülen ibretlik ayardır. demirtaş'ı melek gibi gösterenlere de kapak olmuştur ayrıca.

    debe: artık bi gelenek oldu en begenilenlere girdikten sonra gezi parkında ölen kardeşlerimizi anmak. doğrudur onları da unutmamak lazım ama algı operasyonlarıyla unutturulmaya çalışılan şemdin sakık'ın bir grup pkk'lıyla tezkeresini alıp evine dönen mehmetçikleri kurşuna dizmesi, dağlıca ve aktütün katliamı gibi bu eli kanlı örgütün yaptığı katliamları da unutmayalım. nitekim gidişat unutturulmaya çalışıldığı yönünde.

  • gercek maliyeti 76 milyon lira, aradaki 800 milyonu sen ben cengiz insaat aramizda kirisiriz. ooooh ooooooh. paramiz teroristlere gitmiyor, milletin evladina gidiyor!! kutuphaneyi de partili aydinlarimizin (!) kitaplariyla doldururuz, memurlari da partililerden seceriz oooooooh. bu ekonomik krizde iyi geldi, kitap bile okumayalim istiyorsunuz, hepiniz vatan haini teroristsiniz.

  • klasik bir tool albümüdür. hiç risk alınmamış. başkaları ne düşünür bilmem de benim takdirimi kazanmıştır. tool, dinleyicisine istediği müziği vermiş. pekala kadirşinas bir tutum. bunca yıllık beklentiden sonra opeth'in son üç-dört albümdür yaptığı tarzda slow işler çıkartsaydı ihanete uğramış hissederdik. ne istediysek vermişler. nasıl tool şarkısı yazılırsa öyle yazmışlar işte. sindirince daha bir yerine oturacaktır.

  • bazen erkeklerin boş yere ümitlenmesine neden olur. günlerden bir gün tanıştığım birinin evine gitmiştim. biraz çakırkeyiflik de var. neyse takıldık ettik, uyuyakalmışız. benim de ertesi sabah dersim vardı. bir uyandım ki dersin başlamasına 1 saat var. gitmem gereken yol da ortalama 45 dakika sürecek. bir hışımla kalktım hazırlandım çıktım.

    yalnız laf aramızda arkadaşı da pek beğenmemiştim sonradan sonraya. hem evi pisti hem de biraz fazla düşkündü bana. yani bir gece içinde tanıdığın insanı ne kadar sevebilirsin ki sonuçta? neyse diyorum belki adamın kız düşürme taktiğiydi bu belki de yalnızlıktan sıkılmıştı düzenli bir ilişkisi olsun istiyordu. sebep neydi bilmiyorum ama bu kadar ilgi bana fazla gelmişti. evden çıkarken bir daha da görmem ben bunu diye düşünüyordum.

    ertesi günü bana kendisinden bir mesaj geldi. oo bakıyorum sahiplenmişsin beni tarzında. ne oldu dedim. kolyeni burda bırakmışsın, gerek yok böyle bahanelere görüşelim desen yeterdi bana dedi. ne diyeceğimi bilemedim o an. tabi ki salak ben sabah kendimi yırtarcasına hazırlanıp çıkarken kolye gibi görece gereksiz bir aksesuarı almayı unutmuştum. nasıl kıvırdım o konuşmayı, nasıl ikna ettim çocuğu kolyeyi gelip sonra alacağıma bilmem.

    sonuç: yaklaşık 3 yıldır gidip de kolyeyi almadım. o da atmıştır zaten artık muhtemelen.

  • hala gsliler ''bizim kongre çok iyi, herkes saygılı'' falan diyor. ulan 20 yıllık diktatörlüğü yıkmak kolay mı amuğa koyduklarım.