ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere sorulan salak sorular
-
televizyonda arap bir eleman sarki turku soylemektedir.
- ne diyor bu eleman simdi?
- arapca soyluyor, anlamiyorum.
- e siz de arapca konusmuyor musunuz zaten?
- yok, biz turkce konusuyoruz.
- himm, arada pek fark yok ama degil mi?
- yok, ikisi de diyaloglar vasitasi ile ve agiz yolu ile konusuluyor.
- himm.
- peki sen koyuncopluyonmu?
- hö?
- zzzztt... yok birsey devam et.
finlandiya'da 9 kişinin yaşadığı adanın 4 mevsimi
-
jani ylinampa isimli fotoğrafçı finlandiya’nın rovaniemi şehrinde bulunan bir adanın 4 mevsim fotoğraflarını drone marifetiyle almış.
ilkbahar
yaz
sonbahar
kış
ada, rovaniemi kıyılarına o kadar da uzak değil.
kısa bilgi: finlandiya, bir kısmı iskandinavya yarımadasında yer alan, 188 bin göl ve 180 bin ada/adacıktan oluşan, 5.5 milyon nüfuslu bir baltık ülkesi. finlandiya'nın % 75'i ormanlık alan, % 10'u ise su ile kaplıdır.
finlandiya'ya genel bakış 1 / 2
jani ylinampa instagram
ekleme:
sadece adanın görsellerini paylaşmak yerine kısa bir bilgi eklemiştim, sanırım yeterli olmadı. evet finlandiya (kara parçasının tamamı baltık denizine bakmasına rağmen) aralarında tarihî ve coğrafî yakınlık bulunan estonya, litvanya ve letonya gibi asıl üç baltık devletinden biri değildir. önceleri sadece bu üç bağımsız devlet için kullanılan tabir günümüzde zaman zaman baltık denizi devletleri konseyi'ni kastetmek amacıyla da kullanılır.
baltık denizi devletleri konseyi (bddk), soğuk savaş sonrası baltık denizi çevresinde meydana gelen jeopolitik değişimlere cevap verebilmek ve hükûmetler arası iş birliğini tesis etmek amacıyla 5 - 6 mart 1992 tarihlerinde kurulmuştur. bddk'nın üyeleri estonya, letonya, litvanya, isveç, norveç, danimarka, finlandiya, izlanda, almanya, polonya, rusya ve avrupa komisyonu'dur. üye ülkelerden danimarka, norveç ve izlanda'nın baltık denizine kıyısı yoktur.
ve son olarak finlandiya aynı coğrafyada bulunmasına rağmen danimarka, isveç ve norveç gibi asıl iskandinav ülkeleri içinde yer almaz. (finlandiya, izlanda, faroe adaları, aland adaları ve grönland nordik ülkeleri oluştururlar) ancak fiziksel coğrafya tanımının yanı sıra, politik açıdan bakıldığında isveç, norveç, finlandiya, danimarka ve ana karalarıyla bu ülkelere bağlı binlerce ada ve bunların kapladığı alan iskandinav ülkeleri olarak da anılabilmektedir.
29 nisan 2015 sonar genel seçim anketi
-
olm kimle yapıyorlar bu anketleri lan? 25 yıldır oy kullanıyorum, daha bir kişi görmedim bu anketlere katılan.
128 milyar doları bir örnekle anlatmak
-
eğer peygamber efendimiz(s.a.v.) dünyaya geldiği gün bir zengin "bugünden itibaren her gün için fakirlere 2 milyon türk lirası sadaka vereceğim" deseydi ve bugüne kadar yaşasaydı, bugün itibariyle toplam tasadduk ettiği para 128 milyar dolar olurdu.
tanım: bir örneklem etkinliği
yıllar sonra gelen edit: bugünkü kurla günlük 3,5 milyon türk lirası sadaka vermesi gerekiyor.
edit2: bugünkü kurla yaklaşık 4,8 milyon tl ediyor.
edit3: yetişemiyorum saldım artık
koç holding
-
türk silahlı kuvvetleri'ne özgün tasarımlı ve yüzde yüz yerli gemiyi, en ucuz fiyattan üretmeyi taahhüt eden holding.
ancak birilerine rüşvet vermediği için ihaleyi kaybetmesi sağlanmıştır.
söz konusu ihaleyi, ispanyol ortağıyla juan carlos sınıfı bir gemiyi en yüksek fiyattan üretmeyi taahhüt eden yandaş firma kazanmıştır.
ölü bedene dokunmak
-
gecenin kör bir vakti vefatını öğrendiğim babam, evin küçük bir odasında soğuk beton üzerinde yatıyor. beyaz bir örtüye sarınmış, kefen değil. dudağının kenarında bir tebessüm var, hala aklımda... her daim çatılmış kaşları ve kesmeye kıyamadığı sakalları yok. yanakları kırmızı. sanki her an olduğu yerden kalkıp "öğlene ne yiyeceğiz" diyecekmiş gibi, uyuyor gibi, şekerleme yapıyor gibi yüzüne bakınca. ama kımıldamıyor, konuşmuyor, susuyor.
odanın kapısından bakıyorum. o yerde yatıyor ben onu izliyorum. hala bir rüyanın içindeyim gibi hissediyorum. biri beni dürtüp uyandırsın istiyorum. orda bekliyorum. çatılmış kaşları gevşemiş, dudağının kenarındaki tebessüm büyüyor gibi baktıkça.
birileri omzuma dokunup dostça gelip geçiyor. kapıya dayanıyorum hala, bir yere dayanmam lazım, yıkılırım yoksa...
hastalandığımız zamanlarda "durun ben sizi bir terletirim bişeyciğiniz kalmaz" diyen babam, buz gibi yatıyor. yanına sığışmak istiyorum. usulca yaklaşıyorum. elimi tereddütlü. korku değil bu, onun öldüğü gerçeği ile yüzleşmek. hani filmlerde görürüz ya öyle işte, dokunmakla, dokunmamak arasında kalıyorum. gözlerimi kapatıp elimi yüzünde gezdiriyorum. hala sıcak... bembeyaz, pırıl pırıl parlayan saçlarına dokunuyorum. bir ölüye dokunmak gibi değil bu. ölü gibi değil, ölmüş gibi değil. gözlerimi açıp saçlarını düzeltiyorum, kaşlarını. o kesmeye kıyamadığı sakallarından arta kalanları seviyorum. belki yaşarken sevemediğim kadar çok seviyorum babamı. o yatıyor, ben ağlıyorum. usulca çekiyorum elimi, elimde onun sıcaklığı, içimde ölümünün soğukluğu... ılık ılık ağlıyorum...
sedat peker ve adamlarının doğum günü kutlaması
-
üfledikten sonra çocuğu vuracaklar sandım.
bu tarz benim
-
benim için artık bu program dünya tarihinin en çok seyredilen programıdır. nasıl mı bu kanıya vardım ? şöyle ki;
senelerin ntv spor ve trt3 seyircisi, hayatı futbol ve fenerbahçeden ibaret olan babam tam 10 dakika önce kapıdan içeri girdi ve yemeği veya hiç bir şeyi sormadan daha montu üzerindeyken şu cümleyi kurdu " n'oldu yıldız alan oldu mu bugün?" tepki dahi veremedim.
bu baba bir zamanlar şu adamdı; #39106087
fbi'ı aramak
-
- iyi günler, fbi mı?
- evet, nasıl yardımcı olabiliriz?
- ben üzerinde fbi yazan bir şapkayla, bir tişört almıştım. iki yıkamada çekti... kime şikayet edeceğiz?
- evet bir ara çok modaydı onlar ama biz üretmedik onları beyefendi.
- yalan konuşmayın birader, paramı yedirtmem size...
- bakın bayım neden üretici firmayı aramıyorsunuz?
- üzerinde fbi yazıyordu...
- bakın gerçekten vaktimizi alıyorsunuz, görüşmeyi bitirmek zorundayım.
- allahsızlar!!! haram zehir zıkkım olsun, alcam olum sizden parasını... beni tanımıyorsunuz siz, mekanınıza gelecem lan...
- gerek yok bayım, türkiye'deki ekiplerimiz sizin için yola çıktı bile.
- değiştirecekler mi tişörtümle şapkamı?
- hayır...
- lan bak canınızı sıkarım sizin, uğraşırım sizinle, delirtmeyin lan beni..
- on saniye içinde ekiplerimiz yanınızda olacak...
- şu anda camdan gaz maskeli beş kişi girdi... onlar mı?
- evet...
- e ama dövüyorlar beni şimdi...
- döverler...
- kapatıyorum o zaman?
- kapat.
fed'i 5 aile yönetiyor
-
sesli kahkaha attırmış cümle.
bu söylediklerine ciddi ciddi inandıklarını söyleyebileceğim olay. gençler siz hani çok komplike şeyler düşünüyorlar değişik olaylar planlıyorlar milleti kandırıyorlar filan zannediyorsunuz ya, gerçeği söyleyeyim size: yok öyle bir şey, ciddi ciddi eğitim düzeyi bilgi düzeyi bu cehalet düzeyi artık ne dersen düzey bu. inanılmaz adamlar.
arkadaşın sevgili olduğu an
-
elini tutmak isterse, sen çekersen,
çekmene şaşırırsa, şaşırmasına şaşırırsan
şaşırdığına üzülürse, üzüldüğüne üzülürsen, üzüldüğüne inanmazsa,
üzüldüğüne inansın diye alttan alırsan, alttan alınca acındığını sanırsa,
acındığına inandığına kızarsan, kızdığına kızarsa, kızmasına kızarsan
artık sevgili olur musunuz bilinmez ama sadece arkadaş olunmadığı ortaya çıkar.
bu durumda, o anla ilgilidir.
bazı çeşitlemeleri olabilecek andır bunlar gibi.
erdil yaşaroğlu'nun herkese telif davası açması
-
umut sarıkaya gibi bir üstat varken, bu arkadaşın komik olmayan karikatürleri de neden paylaşılır bilemediğimiz durumdur. adam da zaten paylaşmayın demiş, ne güzel tüm taraflar aynı fikirde.