ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uzun boylu kızlar
-
hiç sevmem.
(böylece küçük bir yüzdeyi riske ederek, büyük bir yüzdenin sempatisini kazanmış oluyorum)
istiklal'deki patlamada hükümeti suçlu bulmak
-
ne mutlu türküm diyene!
yaran facebook durum güncellemeleri
-
'ey tokalaştıktan sonra "yanaktan da öpeyim mi acep" stresi yaşatan az samimi olduğumuz insanlar, ömrümüzü yediniz.'
27 haziran 2018 viskilere %70 vergi konulması
-
ben hep tek buzlu içtiğimden beni hayvan gibi ilgilendiren konu lan bu neymiş.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
yılını tam hatırlamıyorum ama bayağı eski bir hadisedir. sezen cumhur önal sunuyor: "evet sayın izleyiciler, şimdi gary moore söylüyor, still got the blues, hala bluzunu saklıyorum"
covid-19 testi pozitif çıkan yazarlar
-
hastalığı atlatalı 2 hafta olmuştur. belirtileri herkes yazmış. bende ve annemde mide bulantısı ile baş dönmesi de vardı, ayakta duramıyorduk hatta annem bi kaç defa baygınlık geçirdi.
yaşım 32,
16 sene sigara içip 10 ay önce bıraktım. hiç boğaz ağrısı ve öksürük olmadı.
nefes darlığı bayağı vardı. bence en kötü belirtisi bu.
yüksek tansiyon başladı 196/136 ya çıkmıştı bir ara. tabi büyük ihtimalle tansiyon daha önce de vardı ama ben bilmiyordum. kalp ritminde bozukluk oldu. bunun sebebinin kandaki potasyum yüksekliğine bağlı olduğunu söyledi doktor.
eğer nefes darlığı başlarsa insanlardan uzak kalın ve maskeyi çıkarın, odadaysanız pencereleri açın ve derince nefes alıp verin bu sizi rahatlatacaktır. kesinlikle panik olmayın.
hastalığı nerde bulduğumu hiç bilmiyorum. pazarcıyım ve pazarda kapmış olma ihtimalini düşük buluyorum nedense. çünkü sürekli gittiğim yer ve şimdiye kadar yakalanmış olmam lazımdı. kapalı ortamda yakalanmış olduğumu düşünüyorum ben.
siz yakalanırsanız geriye dönük 6 günü düşünün. bu günlerde gittiğiniz bir yerde kapmışsınızdır. virüsün ortalama 6 gün kuluçka süresi var.
ailemde benden sonra anneme geçti, eşim ve çocuğuma bulaşmadı, kendimizi onlardan izole de etmedik çünkü geç kalmıştık. aynı sofrada yemek de yedik ama hiçbir belirti göstermediler.
annemin düşen tansiyonu ve baş dönmesi, mide bulantısı - yüksek ateş olayını çözemediğimiz için pandemi hastahanesine kaldırdık ve 9 günlük tedavi sonrası iyileşti kendisi 50 yaşında (35 sene sigara içip benimle beraber 10 aydır sigara içmiyor)
hastalığın bedensel etkileri çok fazla ve yıkıcı ama daha büyük etkisi psikolojik olarak yıkımı. düşünüyorum, aynı hastalığı farkında olmadan geçirsem büyük ihtimalle daha hafif geçebilirdi. pozitif çıktığınız an moral olarak çöküyorsunuz ve sanki ölümcül bir hastalığa yakalanmış gibi hissediyorsunuz.
ayrıca normal hastalıkta 3 gün yatar kalkarsınız bunda 5 gün ölü gibi yatıyorsunuz ama hala iyileşemeyince iyice panik oluyorsunuz. hastalığın 5 gün çok etkili olduğu süre var ve bu süreyi bilip, korkmadan dinlenmek gerekiyor. her sabah kalktığınızda aynı şekilde uyanmak sizi korkutmasın. ben 10 günden sonra etkilerinden kurtulmaya başladım çünkü.
moral çok önemli. basında, sosyal medyada, her yerde sürekli panik ve korku pompalandığı için, pozitif olunca sakın bizim gibi moraliniz alt üst olmasın. kendinize 10 gün süre verin ve iyileşemezseniz tedavisine bakın.
bu süre boyunca sürekli ateşinizi, tansiyonunuzu ve şu parmağa takılan oksimetre ile kandaki oksijen değerinizi sabah - akşam ölçün. oksimetre 50,60 tl gibi bir şeydir. kandaki oksijen oranınınız %90 ın altına inmemesi gerekiyor. anneminki %92 ye inmişti ve ölçtüğümüzde anladık. bunun farkında bile değildi.
tansiyon, ateş ve oksijen oranı ölçümü ile kendi sağlığınızı en azından bu yoğunlukta gözlem altında tutabilirsiniz. bazıları da 37 dereceyi yüksek ateş sanıyor. 37,5 dereceden sonra hafif ateş başlıyor. aklınızda bulunsun. ateşi düşürmek için de baş, dirsekler, el ve ayak bilekleri damarları üstüne ıslak bez koyarak kısa sürede düşürebilirsiniz. tabi bezleri bi kaç kez tekrar ıslatıp koyarak..
düşük tansiyonlu yaşlı bir hastanız varsa, kesinlikle tuvalete falan yalnız göndermeyin. bayılıp başını bir yere vurma ihtimali yüksek çünkü. yanında sürekli biri olsun evdeyken bile. gece yatarken de gözlem altında tutun. özellikle geceleri yanında duramıyorsanız altına bez bağlayın ki kalkıp tek başına tuvalete gitmek zorunda kalmasın.
panik olmayın, milyonlarca insan atlattı ve atlatacak da. ben pazarda, markette her yerde maskeyle gezdim.. cebimde sıvı sabunla geziyordum ama çok sakınmak da bazen sizi bu hastalığa yaklaştırıyor.
edit: 2 aydan fazla süre geçti ve kalp ritmi normale döndü. nefes darlığı ve ritim bozukluğu hemen geçmeyebiliyor sabretmek lazım.
almanlar osurana bravo geğirene aferin dermiş
-
yanlış bir inanış; zira almanlar geğirene "sehr gut", osurana ise "du bist mein lokomotiv andreas" derler.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
lise 2.. latince sınavı.. soru: "latince bir deyim yazınız"
istenen cevap: veni vidi vici türünde ünlü bi söz
arkadaşın aklına hiçbişey gelmedi... o da türkçe bi deyimi alıp çat pat latincesiyle latinceye çevirdi! deyimin türkçesi: "herkes gider mersine ben giderim tersine"
latincesi: "omnis alea mersinae alea versae"!
bütün bu emeğe karşı puan yok...
instagram'da bir paragraf hashtag yazan insan
-
acilen bitmesi gereken saçma sapan davranış.
hanım kızımız arkadaşlarıyla güzel bir akşam yemeği fotoğrafını paylaşmış, buraya kadar her şey normal. altına yazdığı şey '#bugün #böyle #olsun #dedik #kızlarla #boğazda #yemek #mutluyuz #bizim #aramız #bozulmaz #yıllar #sonra #olsa #bile'
şimdi öncelikle hashtag'in temel amacı fotoğrafları kategorize ederek insanların istediği kategorideki fotoğrafları bulmasını kolaylaştırmak. ulan madem cümle yazacaksın neden her kelime başına hashtag düşüyorsun? senin ''#böyle'' diye açtığın hashtagi kim aratır, kimin amacı bunu aratırken senin boğazdaki yemek fotoğrafını bulmaktır?
ve ilginç bir şekilde bunu yapan insanların sayısı maalesef az değil.
edit: başlığı taşıyan sözlük yönetimine bunun sadece instagramda yapılmadığını, farklı sosyal medya mecralarında da gerçekleştiğini belirtmek isterim. ayrıca ben yazılan hashtagin uzunluğunu değil, her kelimeye ayrı ayrı hashtag düşülmesini belirttim. saygılar.
6 şubat 2014 uykusuz kapağı
-
5n 1k'ya yeni bir yorum getirmiş, ince görmüş ama kalın sokmuş muazzam bir kapaktır.
işte o kapak!
edit: link güncellendi.
ak parti'nin millet geliyor reklamı
-
özlemini duydukları kara çarşaflılara ve türbanlılara pek yer vermemişler. yine bütün kadınların saçı başı açık. şu ikiyüzlülüğü yapmayın artık.
debe edit:
oy çalmadan iktidar olamayacaklarını biliyorlar ve bu yüzden yine oy çalacaklar. bizim geleceğimizi geçtim sırf çocuklarımızın geleceğini garantiye alabilmek adına sandıklara sahip çıkalım.
ayrıca bayan değil kadın.
the walking dead
genie wiley
-
her ne kadar hayatı bir ızdırap olsa da, genie insan psikolojisi için önemli adımlar atılmasında öncü olmuştur.
babası 12 yaşına gelene kadar genie ölmezse onu serbest bırakacağına dair eşine söz vermiştir ancak böyle bir zulüme neden olan bir insanın sözünü tutması beklenemez.
nitekim genie 12 yaşına kadar hayatta kalabilmeyi başarmıştır. 12 yıl boyunca bu fotoğrafta gördüğünüz odada kollarından beşiğe bağlı olarak verilen aşırı sınırlı yemek stoğundan günlük(belki de haftalık) besinini almaya çalışması ve ses çıkarması durumunda dövülmesine rağmen tam 12 yıl boyunca hayatta kalmayı başarmıştır: http://firsttoknow.s3.amazonaws.com/…enies-room.png
sözünü tutmayan baba üzerine evin annesi bu ızdıraba dayanamaz ve kocası ile çok büyük bir tartışmaya girerek evden kaçar.
genie uzmanlar tarafından ilk kez incelendiğinde yürümeyi ya da konuşmayı bilmiyordu. izlediğim belgeselde yine de ona ilk kez gülmeyi öğrettiklerini farkettim çünkü klinikteki ilk görüntülerde adeta ruhu sömürülmüş ufak bir kız çocuğu varken ilerleyen zamanlarda objektifi farkedip ona gülümsüyordu.
genie 12 yıl boyunca yeteri kadar beslenmediği ve hiç hareket etmediği için çok zayıf bir bünye ve kemik yapısına sahipti dolayısı ile yürümeyi öğrenme aşamasında zamanla "bunny walk" adı verilen kendine has bir yürüme tarzı geliştirdi: https://upload.wikimedia.org/…nie_(feral_child).jpg
diğer bir ilginç olay ise dili henüz öğrenmediği zaman dahi genie yaşadığı travmaların bazılarından bahsedebiliyordu:
"father hit arm. big wood. genie cry ... not spit. father. hit face – spit. father hit big stick. father is angry. father hit genie big stick. father take piece wood hit. cry. father make me cry. father is dead." gibi...
evet, genie hala yaşıyor, nerede olduğu, ne yaptığı büyük bir sır. ancak o karanlık odada 12 yıl boyunca nasıl hayatta kalmayı başarabildiği, daha da büyük bir sır olarak kalacak.
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
koskoca bir ülkenin, 75 milyon vatandasinin nasil bir baski altinda yasadigi ve bunu farketmedikleridir farkedilen en aci sey.....