hesabın var mı? giriş yap

  • kerimcan durmaz'ın ayda 5 bin tl kazandığını düşünen sözlük yazarlarını göstermiştir.

  • saat 23.30 civarı,dolmus duragına gidilir.yabancı bi şehirde olmanın verdigi endişe,korku vardır.uzaktan dolmusta başka hatun kişilerin oldugu görülür sevinilir.dolmusun yanına gelindiginde sevinc gursakta kalır.geri dönülmek icin hamle yapılır;
    -ay nereye gidiyosun anam binsene
    -yok ben ee seyy
    -aaa bin hadi de dolsun,kalkalım
    -ee ben yok sey
    -hadi ama kocalarım bekliyor
    -ee ben sey tamam o zaman
    (söförün yanına oturulur)
    -ahaha sen bizden mi korkuyosun
    -ee ben sey hayır
    -bizden zarar gelmez anam sana,sen yanındakinden kork.
    (haklısın valla)

  • kafalarına vura vura anlattik gene anlayamadilar aq. ordaki benzin fiyatini tl ye çevireceksen oranin asgari ucretinide tl ye çevireceksin. evet adamlarin benzini turkiyeden yuzde 10 daha ucuz ama asgari ucretinide tl ye cevirince 8100 lira yapıyor 1604 lira değil. ayrica evet benzin neredeyse bedava algisi da doğru. bide doğru bi tespit yapmis gibi arastirmak bu kadar zor olmamali demezmi aq

    edit: bide bana cevap yazmis sen fakirsin tr de az kazanıyorsun diye.tr de yasadigimi veya az kazandığımı hangi cümleden cikardin. bide hala ısrar ediyo adam yok ona geliri az denirmis 1000 dolarlik urunun 1000 lira olmasinmis. gerci neye uzatiyosam akp ye oy veren bi insansın aq

  • senin gibiler yüzünden internet alışverişi işkence oldu. sen taksitlendirme işlemini başta yapma adamların ürününü sebepsiz yere iade et sonra taşak geçer gibi tekrar sipariş ver. sonra gel burada ağla! ihtiyacı olmadığını fark etmiş ve diğer ürünü de geri yollamış paşam. ihtitacın yoksa başta almayacaksın o ürün bir başkasına gittiğinde 3. kez kargo macerası yaşamış olacak sonra o üründen hayır bekleyeceksin. bana kalsa amazon senin paranı 3-5 ay sonra yatırsın.

  • konuya ilişkin meşhur bir fıkra var.

    adamin biri kadına yanaşmış ve sormuş:
    - size 1m dolar versem benimle yatar mısınız ?
    kadın durmuş, biraz düşünmüş olabilir neden olmasın demiş. biraz sonra adam tekrar sormuş:
    - peki size beş dolar versem benimle yatar mısınız ?
    + beyefendi! siz beni ne sandınız !
    - ne olduğunuzu anladık, fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz.

    bazı şeyler ya satılıktır ya değildir.

  • üzerine söylemek istediğim birtakım şeyler olan bir konu.

    türk insanının oldukça uzak olduğu bu konu kendini gerçekleştirmek isteyen ve genellikle gelişmiş ülke insanının peşinde olduğu bir şey. sosyal sorumluluk projesinde gönüllü olduğum bir kuruluş vesilesiyle birçok farklı ülkeden insanla tanıştım. çoğu lise, lisans/y.lisans eğitimini tamamlamış ve burada gönüllü çalışan kişilerdi. özellikle iki sene kadar önce, ülkenin her yanında bombalar patlarken neden iyi koşulları bırakıp da özellikle türkiye'yi seçtiklerine anlam veremediğim bu insanları daha yakın tanımaya başladığımda biraz daha iyi anladım. mesela amerikalı bir çift lisans eğitimlerinin hemen üzerine türkiye'ye yerleşmişlerdi. bahsettiğim yerde gönüllü olarak çalışmakta ve aynı zamanda profesyonel anlamda da birtakım işler yaparak hayatlarını devam ettirecek kadar para kazanıyolar. bu sırada başka insanlarla tanışıp bambaşka bir kültürün tadını çıkarıyolar. ben bu şehrin tadını onların çıkarabildiği kadar çıkaramamışımdır. işte bu çift gap year'in insana sağladığı keyifli hayatın bir örneği olsun.

    bir diğer örneğimiz ise gönüllü olarak çalışan ingiliz arkadaşımın hayatı olabilir. kendisi türkiye'den önce fransa'da çok güzel şartlara sahip bir işte çalışmış. burada fransızcasını çok ileri bir seviyeye taşımış ve çok iyi paralar kazanırken işin stresli yanına daha fazla katlanmak istemediği için yolu bir orta doğu ülkesine düşmüş. burada zaten bildiği arapçasını ilerletmiş ve çıkan savaşlar sebebiyle kendisini daha güvenli sayılabilecek bir yer olan türkiye'ye atmış. şimdi türkçe öğrenmeye çalışıyor ve ilgi duyduğu bir kültürün insanlarıyla yakın temas halinde gönüllü olarak çalışıyor. bu da ona istediği fırsatları sunan bir başka gap year örneği.

    bir başka örneğimiz ise lisans eğitimini bitirmiş bir başka ingiliz. kendisi ingiltere'de mis gibi geçinip giderken lisans sonrası türkiye'ye gelmiş. tamamen gap year kafasıyla. gezip tozarken baya baya türkiye'ye aşık olmuş ve iki sene kadar burda yaşamış. aynı zamanda kendisi bu sosyal sorumluluk projesinin kurucularından biri diyebilirim(ya da çok büyük emeği var kuruluşunda, yanlış olmasın şimdi). neyse, burada gönüllü olarak çalışırken kendisinin bu gönüllü olarak icra ettiği işten çok keyif aldığını ve kesinlikle böyle bir şey yapıp türkiye gibi bir yerde yaşamak istediğini fark etmiş. bunun üzerine bu konuyla ilgili bir master eğitimi aldı ingiltere'de. hatta tezini yazmaya yine türkiye'ye geldi ve bu projeyle ilgili bir çalışma yürüttü. yazdı gitti, şimdi kendisi daha da doğuda bir yerlerde yaşıyor. bu da gap year olayıyla kendisini fark eden bir başka yabancı.

    şimdi gelelim en can alıcı örneğe: bir türk'ün gap year'i nasıl olur? bu noktada kendi deneyimlerimi paylaşıcam. lisans eğitimi sonrası zaten hep kafayı taktığım bir yerlerde sadece eğitim ve gezip görme isteğim üzerine yurt dışına çıktım. küçük bir şehirde, ne uzun ne de kısa sayılmayacak süre kadar yaşadım. sonra kalsam mı, dönsem mi? dönüp de iş bulsam, kariyer anlamında doyduğumu hissedip tekrar çıksam mı, burada kalsam ileride ne yaparım gibi bir girdaptayken neyse ya en kötü dönerim diyip türkiye'ye geri döndüm. evet kısa da olsa bir gap year deneyimi yaşadım ama ne kendimi diğer örneklerdeki kadar tam anlamda bulmuş ne de bu deneyime doymuş hissediyorum. zaten yukarıdaki örneklerin üstüne okuyunca ne kadar eksik kaldığını çok rahat anlayabilir herkes. şimdi de dönmek için ne kadar doğru bir zaman bilemiyorum.

    neyse, bu yüzden nasıl kendinizi ayarlarsınız, nasıl rahat hissedersiniz bilmem ama sakın türk kafasına kapılıp bir şekilde garantiye almak isterken bir yere çakılıp kalmış hissetmeyin. gidin, yeni şeyler deneyin, keşfedin. siz bu hikayenin amerikalı çifti, ingilizleri olun. 'saygılar' olmayın. çünkü o zaman en fazla pişman olmuş olursunuz.

  • sorunu doğru tespit eden açıklama.

    "siz" yolunuza devam ediyorsunuz. bizlerin çoğu yolda kaldı, kalanı da sürünerek ilerliyor.

    umudumuz, yola sizin olmadığınız bir rotada tekrar devam etmek.

  • sonbaharı seven insan.
    ben severim. evi sevmekle ilgili olabilir mi acaba? böyle havalarda peluş terlikler, pijamalar, sıcak çikolata, çay ya da nescafe ve kitap, dergi, gazeteler vardır. ben de bunu çok seviyorum işte.