hesabın var mı? giriş yap

  • 80 yasindaki annemin yuzune bir tebessum konduran yagis.
    perdeyi aralayip, bakip bana dogru geldi.
    -kar yagiyor.
    dedi.
    cocuk gibi...
    yagiyor annem yagiyor. bir kar yagisina daha sahit oldun, cok sukur.

  • askerden dönüp işsiz kaldığım zamanlarda çok kez yaşadık biz bunu. defalarca masa altından para uzattı bana.

    sonrasında ne mi oldu? evlendik.
    şimdi tüm hesapları ben ödüyorum.

  • balıkesir biraz aydın gibidir. merkezi 2. plandadır, ilçeleri yolcu alır. balıkesir'in merkezine ne ticaret için gelen olur ( zeytin, et, süt vs alayı ilçelerdedir.) ne de gezmeye gelen olur çünkü bildiğin düz şehirdir.

    balıkesirin merkezine gelenler bir tek balıkesirin merkezinin yerlileri ve yakın akrabalarıdır herhalde. onlar da bir tek kışın merkezine gelir çünkü yazın alayı ilçelerdeki yazlıklarındadır.

    bu gelenlerden de istanbul ve izmir hayvan gibi yakın olduğu için bu 2 şehir asla uçağı tercih etmeyecektir.

    talebin düşük olması baya baya normal yani.

  • mehmet topal'ın aracına isabet eden merminin emniyetçe yapılan tanımı.
    ortamlarda mermi yorgundu dersin kim bilecek amk.

  • ermenilerin yalanlarını anma günü olan 24 nisan tarihinde “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı yapan şahıs.

    bu paylaşımının ardından içerisinde “sesi saraya kadar gitsin!, kıbrısta barış engellenemez” sloganları atılan kendisi gibi bir avuç cahilin yer aldığı video paylaştı.

    atalarının canını kast eden, kanlarında boğan, malına mülküne çöküp, işkencelerden işkence beğendirip diri diri yakan rum kesimine de değil mesajları, kendilerini kurtarmak uğruna tüm dünyadan ambargo yiyen, yoklukta bir dilim ekmeğini bölüşen garip anadolu halkının devleti olan türkiye cumhuriyetine. neymiş, “saray duysun”. sizi rum vahşetinden kurtaran saray değil, türkiye cumhuriyetiydi. hazar ergüçlü denen sözüm ona türk, eşine dostuna atalarına yapılan işkenceleri katliamları sineye çekebiliyor ve yaraları iyileşebiliyorken, kıbrısta türklere yapılanın bir başka versiyonunu ermenilerin anadolu’da yaptığını başta ermeniler olmak üzere herkes bal gibi biliyorken “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı öncelikle kendisine yedirilip yutturulup, şahsi düşüncesine göre ‘soykırımcı’ olan bu milletin sırtından kazanç elde edebilme hakkı sonlandırılıp erivana gönderilmelidir. bakalım “masum ermeni halkı” kendisine kaç gün yaşama hakkı verecek, gidip yerinde görsün.

    türkiye cumhuriyeti topraklarında yaşayıp, ekmeğini yiyip suyunu içeceksin, sonra da kalkıp katil ilan edeceksin. türkiye öyle bir ülke oldu ki, uğruna gözünü kırpmadan canını verebilecek olanlar kodeslerde çürütülüp, vatan haini ilan ediliyor, tarih bilmez, utanmaz, içerisinde türk geçen bir şey varsa ‘kesinlikle karşısında olmalıyım’ kafasındaki bu kadın gibileri rüyalarında göremeyecekleri refah ve zenginlik içerisinde yaşayıp baş tacı ediliyor. yaptığı paylaşımın, içerisinde yaşadığı halkı rencide edeceğini de biliyor, paylaşımlarını yorumlara kapatmış. amacına ulaştı, katil olarak yaftalanmak bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rencide etti, savcılara açık çağrımdır; türkleri soykırımcı bir millet olarak yaftalayan kampanyaya katılımını bildiren bu hanımefendiyi huzurunuza çağırıp, haddini bildirin. ibret olsun, tüm türk düşmanlarına.

  • şizofreni teşhisi konulmuş bir adam için "kimya teknisyeniymiş gitsin çalışsın" diyen cahil ötesi sözlük yazarlarının olduğunu ortaya çıkarmış eski oyuncu.

  • buyuk kıtlık'ta irlanda'nin nüfusu 7 milyon'dan 4 milyon'a düşmüştür. 2 milyon irlandali cogunlukla amerika'ya olmak üzere göç etmiş, 1 milyonu da açlıktan ölmüştür. irlanda o sırada kraliçe victoria yönetiminde olan ingiltere'nin işgali altındadır. ingiliz toprak ağaları çoğunlukla irlandalılara yiyecek vermeyi reddetmişlerdir. irlandalıların (katoliklerin) üniversiteye gitmesi yasak olduğu gibi, vergisini vermedikçe evlerine baca ve pencere yapması dahi yasaklanmıştı... bu yüzden mecburen amerikaya göç etmek zorunda kalıp bir daha vatanlarına dönemeyen irlandalılar gerilerinde pekçok hüzünlü hikaye bırakmışlardır.

  • 70 lerde ne karnesi lan.

    o karne mevzusu 1940 ların ikinci dünya savaşı atmosferinde ülkeye ithalat engellenir de burada ne yer ne içeriz ne zaman biteceği de belli değil diye yapılan bir şeydi.

    bir de aklı sira gezi mezi esprisi yapmış.

    neyse gülün geçin.

  • dergiye yazı yetiştirmeye çalışırken bilgisayarım bozuldu. ne yapayım derken aklıma babamdan onun bilgisayarı ödünç almak geldi.

    annem ve babam, büyük bir fedakarlık yaptı, ücretsiz iznim bitip işe başladığım dönemde çocuklarımla ilgilenmek için izmir'den gelip karşı apartmanıma taşındılar. yani komşum oldular.

    gittim aldım komşudan bilgisayarı. yazıyı yazmak için bir açtım, masaüstünde kocaman bir fotoğrafım. muayenehanedeki koltuğuma oturmuş gülümsüyorum.

    insanlar küçük çocuklarının fotoğrafını masaüstü resmi yapıyor ve bu normal geliyor ama babamın kocaman bir kadın olan kızının fotoğrafını koyması hem beni gülümsetti hem de mutlu etti. bilgisayarı her açtığında ona bakıp gülen kızını görmek istemiş demek.
    canım babam.