ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çeşme'deki gençlerin sözde eğlence kültürü
-
videodaki grup mu daha garip yoksa bu insanlara "ooolumm bunlar asil eglenmiyolar lan eglenseleer ben bilirim zaten" diyenler mi bilemedim.
lan kimseye zarar vermiyolar, kendi halinde takiliyorlar iste, halinden mutlu degilse cikar evine gider, elindeki en iyi opsiyon oysa takilir vs. baslik acacak ne var bunda amk.
sıkılınca sahibinden.com'da arabalara bakmak
-
geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.
nejat işler
-
ne yaptın be abi, nasıl yaptın be çocuk!! ankara'ya geldiğinde kalbur'da balık köftesi yiyip, rakı içecektik. sözün var bana, kalk ayağa!!!
şaka la şaka. sözlüğümüzde sizi tanımayan, çalışmalarınızı çok eskiden beri takip etmeyen 3-5 kişiden biriyim. uzaktan güzel bi abiye benzetirdim sizi, umarım iyileşirsiniz.
pisa testine sadece fen liseleri girse 3. olurduk
-
yani bizim en iyi okullarımız olan fen liselerinin seviyesi bile japonya ve estonya'nın ortalama okullarının gerisinde kalıyor olarak da okunabilecek talihsiz açıklama.
evet, ben bir kötü niyetli alt metin avcısıyım.
insana direnme gücü veren sözler
-
"çiçekleri kesebilirsiniz ama baharı asla durduramazsınız."
dünyanın en samimiyetsiz cümlesi
-
(bkz: daha iyisi senin olsun)
profesör maaşının 5 bin 656 lira olması
-
zamanında, bir tıp fakültesinde üroloji sözlüsünde, sorduğu sorulara yetersiz, yüzeysel cevaplar veren öğrenciye 'bu bilgiyle gelişmiş ülkelerden birinde olsan, seni doktor yapmazlar. hoş ben de bu donanımla profesör olamazdım, onun için seni geçiriyorum' demiş hocanın biri.
bu maaş da o hesap, her şeyimiz gibi yetersiz ama evet.
debe editi: okumuşu cahile ezdirmeyelim, devlet ihalesi alıp, iki bina dikerek dünyalığını yapan adamların yanında komik paralardır.
anne babanın mesleğini soran öğretmen
-
hngi yavruya yavsaklik yapip yapamayacagini ogrenmek icindir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"aşkım baban iflas mı etti kanka"
pide yaptırmak
-
çocukluk yıllarımda çoğu zaman yaptığım güzel eylem. annenin hazırladığı o hijyen dolu içi, kaba koyup pidecinin yolunu tutmak. pideciye ''abi ne kadar çıkarsa o kadar olsun diyip, pidenin içindeki kıyma oranını onun insiyatifine bırakmak. karşı masaya geçip, ustanın kıvrak hamur hareketlerini izleyip, biran önce pişmesi için sabırsızlanmak...
herşey bittikten sonra ''eve gidince hemen poşetten çıkar, hamur olmasın'' öğüdünü aldıktan sonra koşar adımlarla eve gidip buz gibi ayran eşliğinde aile fertleri ile günün en güzel anını yaşamak.
herşey çok güzel, herşey daha samimiydi belki o zamanlar.
edit: şimdilerde de çoğu kişinin yapabildiği bir eylem olabilmekle beraber, yalnız yaşayan bir erkeğin yapması zordur.
japonya'da öğle yemeğine 3 dk erken çıkan adam
-
ahlak degil obsesifliktir. japonya, asiri calismaktan olenlerin oldugu bir ulke. asiri calismanin, fazla mesai yapmanin ve bunun karsiligini almamanin, sirkete kole gibi baglanmanin normal karsilandigi bir ulke. japon kulturu, asiri baskici bir kultur. bu sebepten oturu zaten zibilyon adet manyaklik japonya'dan cikiyor. 3 dakika erken cikmismis yemege!
bir japonya ovuculer iki iran ovuculer, al birini vur otekine.
edit: okuyun okuyun da japonya guzellemelerinize bir son verin
death from overwork: japan's 'karoshi' culture blamed for young man's heart failure
edit2: olumlere dair turkce kaynak
arapların saç ekimine kdv istisnası getirilmesi
-
çünkü araplar kdv'den dolayı saç ektiremiyorlardı. mağduriyetlerinin giderilmesi sevindirici.
mazotun kdv'si arttırılarak, tarlasını eken çiftçiden karşılanabilir aradaki fark .
edebiyat dedikoduları
-
bu topraklarda bir şeyler yapmak istiyorsanız adamınız olacak. tek başınıza çok zor.
1889’da stockholm'da 8. milletlerarası müsteşrikler kongresi düzenlenecektir. ii. abdülhamid osmanlı’yı temsilen ahmed mithat efendi'yi görevlendirir. ahmed mithat stockholm yolculuğu sırasında hem doğu hem batı kültürüne aşina bir "madam" ile tanışır. ismini sorduğu bu kadından gülnar cevabını alınca çok şaşırır. sohbetlerinin devamında bu kültürlü hanımın olda de lebedev isimli bir rus yazarı olduğunu ve fransız bir kontla evlendikten sonra kazan şehrine yerleşerek orada yaşadığını öğrenir. “madam”ın osmanlı medeniyetine olan hayranlığı nedeniyle kendisini gülnar diye tanıttığını anladığı anda ise ahmet mithat’ın şaşkınlığı hayranlığa dönüşür. kendisini istanbul'a davet eder.
ahmet mithat efendi'nin davetini kabul ederek 1890 yılında istanbul'a gelen ve bir süre kalan madam gülnar, rus edebiyatını tanıtan çalışmalarda bulunur. daha sonraki yıllarda da birkaç sefer istanbul'a gelen madam gülnar, rus edebiyatından yaptığı tercümeleri ve bazı yazıları önce tercüman-ı hakikat gazetesi'nde tefrika ardından da kitap olarak yayımlar.
madam gülnar aslında daha önce, 1881 yılında da istanbul'a gelmiştir. o dönem rus eserlerini türkçeye çevirmek için kapsamlı bir proje planlamıştır. osmanlı makamları, casusluktan şüphelenir ve puşkin'in çevirisinin yayınlanmasını yasaklamıştır.
ancak ahmed mithat efendi ile tanışmasından sonra olga lebedeva’nın çalışmaları sultan ii. abdulhamit’e takdim edilir ve kadına yaptığı çalışmalardan dolayı ikinci rütbeden şefkat nişanı verilir. şefkat nişanıyla çekilen fotoğrafı servet-i fünun dergisinde yayımlanır. (şefkat nişanı, ii. abdülhamid döneminde yardım ve hayır işlerinde başarılı olan kadınlara verilir)
görsel
nihayetinde madam gülnar’ın çevirileriyle osmanlının rus edebiyatıyla tanışması hız kazanır.
çevirileri:
kar fırtınası. puşkin, 1890
iblis. mihail yuryeviç lermontov, 1891
ilyas (öykü) hakikat-i gına (makale). tolstoy, 1893
* müsteşrik: doğu toplumlarının, kültürlerinin, dillerinin ve halklarının incelendiği batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isim.