hesabın var mı? giriş yap

  • bi donem tum ford sahiplerini hirsiz yapmisti.

    ya arkadas resmen zincirleme hirsizlik dalgasiydi bu. ipnenin biri zamaninda nasi kaybettiyse anteni kaybetmis. sonra gidip baska bi forddan calmis. o anteni calinan da baska forddan caliyor. o oburunden o oburunden çala çala bitmeyen bi döngü oluyor. arada biri gidip yedek parcacidan alsa zincir kirilcak ama olmuyor. tum turkiyeyi ebe misali dönen toplu ve sirali bi hirsizlik akimi.

    neyseki yeni modellerde kaldirdi ford da sanirim bu sacmaligi.

  • kaç yaşında bilmem kaç yıldır evli kadınım, kocam hediye almadı diye komşu ya da herhangi başka bir erkekten beklentim olmadı. normal kadınların da böyle beklentisi olmaz, normal erkeklerinde böyle bir düşüncesi olmaz.
    programındaki insanlarla fazla zaman geçiriyor sanıyorum, söylerken ki rahatlık midemi bulandırdı.

  • bir ismin uzun süre zirvede kalamaması demek o kişinin zirveye hiç çıkmadığı anlamına gelmez.

    adam bildiğin futbolcu idi. yani belli bir mevkiye dahil edilemeyecek kadar büyük bir yetenekti. bir adam düşünün ki paslarıyla kanattan oyun yönlendiriyor, son derece estetik bir şekilde adam eksiltiyor, top saklayıp takım arkadaşlarının desteğe gelmesi için süre sağlıyor, kolay kolay yıkılmıyor, adamın şutları bile o kadar estetik ki kaleciler çok defa yerlerinde çakılı kalmıştır. chelsea fc'nin sırf bu adam oynayamasın diye stamford bridge'i şampiyonlar ligi maçında patates tarlasına çevirmesi hala dün gibi aklımda. messi ve ronaldo'ya elbet saygı duyuyorum. ama futbolun seyirci odaklı bir spor olduğunu düşünürsek kesinlikle ronaldinho'yu izlemek futbola çok daha davetkardı. şunu da ekleyeyim: her üçünün de zirvedeki performaslarını düşündüğümde takımımda ronaldinho'yu isterdim.

    en hoşuma giden pozisyonu ise: https://youtu.be/pdcjc8v3bze

  • -hiç üzülme duygucum şimdi senin için başlık açıcam.
    ........
    ........
    -bak
    +aa tatlı kız da demişsin :)))

  • son şampiyon ve bu turnuvada da 90 sayı ortalama ile oynayan ispanya'yı son 2 dakikayı saymazsak 65-67 bandında tutup, gerginlikten reklam panolarını devirtecek hale getirmişiz, millet hala gıy gıy yapıyor.

    kadroda cedi osman hariç geçen sezon 20 dakikadan fazla süre alan bir oyuncu yok. cedi'nin süreleri de iş avrupa'ya gelince 20 dakikanın altına inmiş. turnuva boyunca cedi'den sonra eline baktığımız furkan korkmaz da 12 dakika süre almış. daha anlaşılır biçimde, obradoviç'in f4'de toplam 1.5 dakika süre verdiği melih mahmutoğlu, ispanya karşısındaki ana hücum silahlarımızdan biriydi. yani ispanya'yı aslında yenebileceğimizi ama ufuk hoca yüzünden yenildiğimizi falan zannediyorsanız diye söylüyorum. kafanızda kadro kalitesi açısından belki bir şeyler canlanır. canlanmıyorsa da fazla zorlamayın zaten.

    ezberlemişler bir okben ve ege arar'ı, bunlar niye yok diye sorup duruyorlar. niye yok diye sordukları okben geçen sezonu daçka'da 1 sayı 1 ribaund 1 asist ile bitirmiş. sanki kadroda olsa marc gasol'ün içinden geçecekti. erkan'ın yerine okben'i, barış'ın yerine de ege'yi alsak tam olarak ne olacağını umuyorsunuz merak ediyorum. yine grupta 2 galibiyet alıp ispanya'ya elenecektik.

    ömer, ersan ve bobby olsa muhtemelen ispanya'dan kaçacak galibiyeti alır, belki hırvatistanı da zorlar, en fazla bir tur daha gidebilirdik. bu isimler dışında kadroda kim olsa senaryo bundan farklı olmayacaktı. ufuk sarıca da zaman zaman olmadık hatalar yaptı ama o hatalar da olmasa şimdi şuradaydık, buradaydık diyebileceğimiz durumlar söz konusu değil. bunlar da kendisine tecrübe olarak kaldı.

    takdir etmeyi ve kabullenmeyi öğrenemedik bir türlü. oyuncu havuzu çok dar, kadro kalitemiz bu ve yapabileceğimiz bu kadardı. yenildiğimiz maçlarda bile 3. çeyreklerde havlu atmadık. hepsinde sonuna kadar mücadele ettik ve ispanya dahil hiçbir takıma teslim olmadık. cedi ve furkan henüz çok genç olmalarına rağmen inanılmaz sorumluluk aldılar. iki şut kaçınca korkmadan, elleri titremeden üçüncüyü de kaldırıp attılar. al sana mis gibi turnuva kazanımı işte.

    ''yenebileceğimiz takımları yendik'' eleştirisi zaten yalnızca bu coğrafyaya has. yenebileceğimiz takımlara yenilebilirdik de veya 3. çeyrekte havlu atıp 20'den fazla fark da yiyebilirdik. cedi ve furkan'a sorumluluk ağır gelebilirdi. melih özgüvensiz bir şekilde titrek ellerle şut atabilirdi. semih yine 0 konsantrasyon ile sahada gezinebilirdi. ama öyle olmadı. ispanyollara tırnak yedirttik. bu mücadele, gurur duymak ve alkışlamak için yeterli. şahsım adına hepsiyle gurur duyuyorum.

    bir de tabi ufuk sarıca dahil hiç kimse yabancı sınırı olduğu için oyuncu yetiştiremiyoruz diye söylenmedi.
    eski oyuncular twitter'dan ''yabancı kuralı türk basketboluna zarar veriyor. acilen kaldırılmalı'' diye yazıp çizmedi. kimse prim konuşmadı.
    nasılsa yeniliriz deyip maçı bırakmadı hiçbir oyuncu.
    yenildiğimiz maçlardan sonra hiç kimse bu forma için ölürüm, ver mehteri şuradan diye ucuz milliyetçilik yapmadı.çünkü zaten hepsi sahada o formaya ne kadar değer verdiklerini mücadeleleri ile göstermişlerdi.

    sonra da nesiyle gurur duyacakmışım. bunlarla gurur duyuyorum işte. bu yüzden destekliyorum. bu yüzden elenmemizin ardından salondan yuhalamalar değil alkışlar yükseliyor. bu yüzden ''milli takıma gasol şoku! manyak fark yedik!'' başlıkları yerine ''teşekkürler 12 dev adam'' manşetleri atılıyor.

    şahsım adına teşekkürler. izlemek büyük keyifti. daha iyisini de yapabiliriz. yapacağız da.

  • 36 saat nedir ki be gülüm !!

    uni yıllarında çıktığım sonrasında beni terk eden hatun aradan 20 sene sonra facebook dan msj atıp,

    eeeee daha daha nasılsın bi tenem..

    yazdı.

    o an lokantada bol limonlu ve sarımsaklı kelle paça çorbası içiyordum.
    mesajı silip içmeye devam ettim.

    kendisi evlenmiş, boşanmış, iki tane boyum kadar oğlu olmuş ve bana " bi tenem" yazmış şivesini s.ktiğimin karısı.

  • ne güzel dünya lan. sezon başı gelip milyonlarca euro parayı kiralık ya da bonservisli oyunculara bayıl. 1 tanesi dahi tutmasın. buna bağlı olarak kendi takımın ligin ilk yarısını küme düşme hattında tamamlasın. ama sen sabah akşam fatih terim galatasaray diye algı kas.

    bir de bu arkadaşa ülke emanet etmek isteyen romantikler var.

  • benim. sanırım 7-8 yıldır aktif olarak kredi kartı kullanıyorum, borcumun tamamını ödemediğim bir ay bile olmadı. umarım böyle de devam eder. sloganımız şu, olmayan paranı harcama. bu kadar basit.

  • evlenirken, benim birikmiş param vardı, damat bey de onun yarısı kadar kredi çekti öyle hallettik her işimizi. ailesi düğün üstü yok yere küslük çıkardı, gelmediler, tek kuruşluk katkı da sağlamadılar, düğüne tek akrabalarının gelmesine de izin vermediler. canları sağolsun dedik geçtik, mutluyduk.

    düğünün hemen ertesi günü tüm takıları bozup eşimin çektiği banka kredisini kapattım. hani diyorsunuz ya, "kendi" akrabalarımın taktıklarıyla.

    bir zaman sonra eşimin ailesi bizimle barışmaya karar verdi, öyle yaptık. söz merasiminde bana bir kolye ve küpe takmıştı, küsünce de geri almıştı annesi, onu tekrar verdi. kırmadım kalbini aldım.

    boşanma sırasında ilk o kıytırık iki takı geldi aklına. geri istedi.

    yine de hiç aklıma, bütün erkekleri şeytanlaştırmak gelmedi. tek iyi örnek görmedim çevremde bu konuda, tüm arkadaşlarımın boşanma davalarında altın savaşları yaşandı, iki taraflı, ben hep kendime baktım. elbette bunların lafını bile etmeyecek adamların varlığına da inandım.

    diyeceğim, iyiyi de kötüyü de cinsiyette aramayın hiç. kimseyi de boşanma dilekçesini görmeden tanıdım demeyin. iyi insan seçmeye bakın. becerebilirseniz.

  • akp'nin başarısız olduğunu anlamak için ekonomiden çok iyi anlamak gerekiyor mu? şu veri bile tek başına bir şey ifade etmiyor mu?

    nerdeyse 3 katına çıkmış. hele de geziciler yüzünden dolar 1.70'den 1.90'a çıktı diye ortalığı velveleye veren, adaklar adayan, kurbanlar kesen sizlerin paradigmasından bakınca, başarısızlık güneş gibi parlıyor.

    sene 2010 bakın yiğit bulut ne tartışıyor

    ekonomik krizle gideceksiniz. tıpkı geldiğiniz gibi gideceksiniz. başka partiler kurulacak. insanlar paralarını piyasadan çekecekler. o boktan esnafınızdan da alışveriş yapmıyorlar. palalı esnafınız artık kendini palalar.

    bunları da buraya bırakıyorum.
    #63981452
    #63968490

    (bkz: türkiye'deki muhaliflere öneriler)

  • "diyanet'in 2015 bütçe teklifi 5,7 milyar liraymış. o parayla hala bir peygamber çıkartamazsak haram zıkkım olsun valla.."