hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • 1535 yilinda panama piskoposu fray tomás de berlanda peru'ya seyahat ederken gemisinin akintiyla acik denize suruklenmesi sonucu kesfedilen takim ada. ekvador ulkesi'ne bagli olup ayni zamanda ekvator da adanin uzerinden gecer. galapagos isminin anlami "buyulenmis ada" dir, kaplumbaga adasi kendilerine ilk verilen isimdir. adalarda avrupalilarin kesfetmesinden once yerlesim olmamistir, garip yuzlu insan suratlari paskalya adasi'nda bulunurlar. bugun adalarin tamami milli park statusundedir.
    daha fazla bilgi icin: http://www.galapagos.org/ adresine gidilebilir.

  • sen kalkıp adı uludere olan yere, sanki orası farklı bir ülkenin toprağıymış gibi roboski de, kabul edilsin. sonra sen kalk orası farklı bir ülkenin toprağıymış gibi "tc askeri buradan geçemez de", onun da kabul edilmesini bekle.

    ya kalkıp oradaki askere saldırmayacaksın, ya da saldırınca ve asker karşılık verince ağlamayacaksın.

  • kızılmaması gereken çiftler.

    genciz, otobüsün en arka sırasına oturan kişilerin karizmatik olduğunu düşündüğümüz ve her fırsatta bu sırayı arkadaşlarımızla beraber işgal ettiğimiz yıllar...daha ses tonumuzu da ayarlayamıyoruz. yaptığımız her espri yüksek ton ve pitch'ten çıkıyor. bazen grupta bir kaç kız oluyor, yüzyüze konuşacak kadar samimi olmadığımız için diğer bir sap arkadaşımıza esprilerimizi baya bi yüksek sesle yapıyoruz ki kız da duysun gülümsesin. hafif bi gülümsesin hemen yavşamaya başlayacağız.

    tabi bu yüksek sesle yaptığımız ve çok komik olduğunu düşündüğümüz esprilerin olgun kişiler tarafından beğenilme olasılığı çok düşük. hadi diyelim beğenilme ihtimali var, yine de adamın tek derdi o olmayabilir. kim bilir kafasında ne fırtınalar kopuyor, nasıl baş ağrısı çekiyor o sıralar. arkasına dönüp hafif bir kızgınlıkla uyarıyor bizi.
    eğer insanlara biraz saygılı bir grupsak sus pus devam ediyoruz yolculuğa, ya da sesimizi kısıyoruz. ama gücünü ergenliğinden alan bir arkadaşımız varsa yanımızda "sanane be, babanın otobüsü mü" diye çemkiriyor belki babası yaşındaki adama. ortam geriliyor.

    işte bazen gücümü ergenliğimden aldığım yıllar aklıma geliyor, bu çemkirmeyi de yaptığımı hatırlıyorum. şimdi utanıyorum. insanların tek derdinin gruptaki kızların dikkatini çekmek olmadığını, çok daha kritik meselelerin insanın kafasını meşgul ettiğini, yolculuğun bunları düşünmek için önemli bir fırsat olduğunu, o yaşlarda yaptığım esprilerin gerçekten de komik olmadığını anlıyorum.

    demem o ki, konuşmadan oturan bu çiftler de yaşayacaklarını yaşamışlar, eleklerini asmışlardır. nezih bi ortamda bir saat oturup beraber kafa dinlemek en önemli ihtiyaçlarından biri olabilir. zamanla onları anlayacak duruma da geliriz belki. yani belki diyorum bak, kesin bir şey demedim.

  • her seferinde oluyor.

    - ne okuyon yeğen
    - bilgisayar mühendisliği abi
    - bizim oğlanın makineye bi format atıversene ağır çalışıyomuş çok

    edit: bunu diyen adam buradaymış lan sırayla bütün entrylerimi kötülemiş taşakkürler.

  • 1. yerleşim planı çıkarın. ölçüyü duvardan duvara değil süpürgeliklerden hizalayarak alın.
    2. mobilyanın oturma alanı odanın yüzde kırkını geçmesin. fazla mal zengin göstermez; adamı boğar.
    3. alacağınız mobilyanın merdivenlerden ve evdeki köşelerden dönüp dönmeyeceğini hesaplayın. (bir kitaplığı odaya sokamadığım için geri göndermiştim. oysa yeri hazırdı.)
    4. yemek takımı, ev süsleri, dekoratif objeler o kadar çok yer kaplar ki; "keşke büyük vitrin/konsol alsaydık." dersiniz. bu tip işlevsiz/az işlevli eşyada ekonomik davranın. iki ayrı yemek takımına ne gerek var ? kaç kere 12 kişilik konuk ağırlayacaksınız ? hem gündelik hem konuk takımı olabilir aynı set... böylece evinizde ağır ve statik mobilya gereksiniminiz azalır.
    5. aslında söyleyeceğim çok şey var; ama kendi zevkimi genel kural gibi sunmaktan korkuyorum. yine de şunu son not olarak yazayım. salon takımında hem konuk ağırlayacaksınız; hem kendiniz oturup kitap okuyacaksınız; ya da battaniyeyi alıp yatak niyetine kullanacaksınız yeri geldiğinde. rahat olmasına dikkat edin. en önemlisi bu. bir de güneş alan bir evse kırmızı, bordo gibi hızlı renk atan bir kumaşı olmasın.

    edit: aşağıda işler karışmış. "en pahalısını al." diyenlerle "spottan ikinci el al" diyenler alt alta. bunlar biraz tercih; ben somut (fiziksel) gerçeklikleri göstermekten yanayım.

  • ''benim babam hala çalışıyor. babamın sabah erken kalkıp işe gitmesi bana koyuyor.'' demişsin ya güzel kardeşim. 2006 yılında barcelona'nın kaptanı puyol'un babası öğleden sonra nerede olur? el corte ıngles'de alışverişte? marbella'da golf mü oynar? dünya turundadır; tokyo'ya az önce mi inmiştir? lebiderya evinde, dizlerinde battaniye; kitap mı okur? diagonal'de yürüyüşe mi çıkmıştır? şehir kulübünde briç masasında ayakları mı uyuşmuştur? barcelona kaptanının babası öğleden sonra nerede olur? oğlu deportivo la coruna maçı için el prat'dan takımla havalandığında bir iş makinesinin üzerinde de olurmuş. 56 yaşındaymış. iş kazası. puyol, la coruna'ya indiğinde "baban öldü" demişler. barcelona'ya 200 km uzaklıkta puyol ve kardeşi putxi'nin doğup büyüdüğü yerde. babalar hep ölür. milyon dolarların da olsa ölür... sen oturup o kadar milyon kazanırken hala babam çalışıyor ve bu bana koyuyor diyorsan, kusura bakma ama güzel kardeşim, biz yaşamayalım geberip gidelim. aceto balsamico'ya saygılar.