hesabın var mı? giriş yap

  • - her seferinde aynı şeyi söylüyorum biliyorum ama fırınımız önceden ısınmış olmalı. her fırının sıcaklığı ve nem oranı farklı oldugundan kendi fırınınızı tanımak için mutlaka ısınmış fırında birkaç deneme yaparak kendi ideal derecenizi bulursunuz.

    - ideal fırın derecesini ve süresini bulduktan sonra "- bütün tarifleri deniyorum olmuyor" diye artık sağda solda ağlamayacaksınız. sabırlı olun. bazen hamur olur, bazen taş gibi, çogu zaman içi pişmez. anladık.

    - bütün malzemelerimiz oda sıcaklığında olacak.

    - un ve nişastayı elekten eleyerek ekleyin. bu şekilde topaklaşmayı önlersiniz.

    - nişasta ekleyecekseniz un ile birlikte ekleyiniz ve un miktarının 5/1 ini geçmesin.

    - yine her zamanki gibi önce yumurta ve eşkeri 90 saniyeyi geçmeyecek şekilde cırpıyoruz.

    - erimiş yağ kullanmıyoruz. tereyağı kullanıyoruz. ağzınızda dağılmasını istiyorsunuz ya hani, işte bu tereyağının keyfine bağlı.

    - konveksiyonlu fırınlarda 11-12 dakika yeterli aslında ama rezistanslı fırınlarda bu bir- birbucuk dakika farkedebilir. bazı fırınlarda 20 dakikayı bulabiliyor. ilk kez pişirecekseniz başında bekleyin. fırındaki kurabiyenizi kaldırdıgınızda altı hafif kırmızı- turuncu renk almışsa pişmiştir. lütfen şunlara kürdan batırmayın.

    - kurabiye hamurunuzu mümkünse elle yoğurun fakat işin püf noktası elleriniz soguk olması gerek. bunun için sık sık soğuk suya tutmalısınız. diğer püf noktası elinizi her seferinde kurulayın. amaaan bununla mı uğraşıcam diyorsanız tahta spatula kullanın.

    - kurabiyeleriniz her seferinde taş gibi oluyorsa fırından geç cıkarıyorsunuz demektir. piştiğinden emin degilseniz fırınınızın kapagını açıp öyle sogumasını bekleyin. unutmayın 12 dakikada pişen birşeyden bahsediyoruz. fırından tepsinizi aldıgınızda pişirme işlemi devam ediyor.

    - o kabartma tozu denen şey kuranbiyeyi çatlatır efendim. az miktarda kullanın.

    - hamurunuzu yaptıktan sonra serin bir yerde 15 dakika kadar bekletin.

    görüşmek üzere..

  • evet bi efsanevi nesilde daha beraberiz. pazardan annesine zorla aldırdığı civcivi maksimum 1 ayda pert etmiş nesilin ta kendisi işte bu. ben en az 10 tane aldırmıştım mesela hepsi de hakkın rahmetine kavuştu ergenlik dönemlerini atlatamadan. neden böyle oldu bilmiyorum.

  • karadeniz bölgesinde bir iş yemeği. masada genel müdürler, proje koordinatörleri, yöneticiler vs 20 kişilik bir ekip. sofrada da malesef çükündür var.
    malesef diyorum çünkü bir gün öncesinde çok daha mütevazi başka bir sofrada yine vardı ve adının ne olduğunu o zaman öğrendim. belli ki iyi öğrenememişim.
    karşı şirketin proje yöneticisi kadınla yan yanayız. ağzına bir parça çükündür attı. bana dönerek;

    - hmm bu ne ki acaba?
    + sikindir.

    bazen gürültülü bir ortamda yüksek sesle konuşurken herkes bir anda susar ya, işte öyle yankılandı bu söz. ama ben gerizekalı kendimden o kadar eminim ki sözlerime devam ettim;

    + evet bana da garip geldi, ama sikindir deniyor işte, insan yedikçe alışıyor, ehehe!

    kadın hiçbir şey diyemedi, ortalık iyice gerildi. tam o anda diğer tarafımdam yediğim dirsek darbelerini fark ettim. baktığımda dün çükündürü kendisinden öğrendiğim arkadaş gülmekten kıpkırmızı olmuştu, kulağıma eğilerek;

    - oğlum sikindir değil lan naptın, çükündür o!

    işte o anda sikindir/çükündür her ne boksa onunla aynı renk olduğumu hissettim.

  • evdeki saat kendi bir saat geri almış, ablam da bir saat geri almış, kimse almamıştır diye ben de geri aldım şu an aylardan temmuz.

  • hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.

    ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.

    hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.

  • doğru.
    sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
    farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.

    ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
    çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!

  • 1985 versiyonunu daha efsane olmakla birlikte (şahsi fikrime göre), 87 kışı da kesinlikle yabana atılmayacak derecede çılgın atan bir doğa olayıydı.

    evden dışarı çıkamadığımız için bütün gün evde oturup, betamax videomuzda duran duran ve michael jackson klipleri seyrettiğimi ve annemi çıldırttığımı hatırlıyorum.

    bir daha da asla ne 85 ne de 87 gibi olamadı istanbul kışları...

    (bkz: hey gidi günler hey)