hesabın var mı? giriş yap

  • selam verip su istesen çay istesen hayır demeyecek aile.

    orada da usturuplu şekilde söze girip "abicim burası bisiklet yolu, sürü halinde bisikletliler geçer. belki biri fark eder öbürü onun arkasından gelir sizi görmez, hızlıdır duramaz, kendini sizi yaralar mazallah, az kayın buradan da içimiz rahat etsin bizim de" denilse çok da güzel bisiklet kültürü empoze edilir bu aileye. ailedeki çocuklar bisikleti görür, özenir. emmi teyze kendini kötü hissetmez, etrafta dolanan bisikletçilere başka gözle bakarlar bundan sonra.

    ama nerdee? iş güç şov. biz bunları entrylerimizde yazdık ama gg diye sildiler :/

  • gerçekçi bir senaryoda tüm olay filmin tek bir karesinde biteceğinden, film yapımcıları için iyi bir görüntü olmayacak. -elbette şaşaalı romantik patlamaları tercih edecekler.

    aslında çok fazla bilimkurgu filmi izledikten sonra beklediğinizin aksine, iki uzay gemisi orta hızda çarpışsaydı hiçbir şekilde ateş topu olmazdı. gemiler ciddi yapısal hasara uğrayacak, enkaz olacak, içeriden kaçan gazla basınçlı bölmeler patlasada, patlama yangına sebep olmazdı.
    parçalanan tanklardaki yakıt hızla genişler ve uzaya kaçar…

    öte yandan… daha gerçekçi bir senaryoda;büyük olasılıkla tipik yörünge hızlarında, yani saniyede birkaç mil hızla olacaktır. ancak bu durumda, çarpmanın muazzam kinetik enerjisi önemli miktarda malzemeyi ısıtmak, eritmek ve hatta buharlaştırmak için yeterli olacaktır.
    sonuç; bir parlama ve çarpmanın genişleyip hızla soğumasından kaynaklanan sıcak plazma olacaktır. ancak bu bir ateş topu olmayacak, sadece çarpışmanın kinetik enerjisiyle aşırı ısınan plazma olacaktır.
    o kadar kısa sürede olacak ki, eger gözünüzü açıp kaparsanız bu anı kaçırırsınız.

  • ege (8) ile telefonda...

    ege: anne ben 150 lira topladim bu bayramda...
    romica: oo super oglum, benim bile o kadar param yok
    ege: kac poundun var senin?
    romica: cebimde 50 pound kaldi.
    ege: yani kac lira?
    romica: 125 lira kadar...
    ege: simdi' ben turkum ya, gidip bir ingilize 200 lira versem bana kac pound verir?
    romica: 80 pound kadar...
    ege:oha amma da az, neden?
    romica: kur farki oglum, ekonomi mi anlatayim sana telefonda simdi?
    ege: peki bir ingiliz gelse de bana 200 pound verse ben ona kac lira veririm?
    romica: 500 lira...
    ege: niye salak miyiz biz, butun insanlar esit degil mi? ben niye daha cok veriyormusum!
    romica: ingilizle para alisverisi yapmayiver be oglum...
    ege: gunahimi vermem zaten de, mesela anne, bir iskoc bana 200 iskoc parasi verse...

  • sanırım bu durumda ayhan ogan bir sıfat sahibi oluyor. hayırlısı.

    edit: canlı yayında ilgili şahsın kendi ağzından sarf edebildiği kelimeyi ben burada kullanınca hukuki bir problem olabiliyormuş. bu hususta uyarı veren ekşi yönetimine de selam ederim.

  • 13.yüzyılın başlarında çaka bey'in kardeşi tonyukuk kaptan komutasında 3 kadırga dolusu türkmen cebelitarık'ı geçerek irlanda denizi'nde korunaklı yapısını beğendikleri man adası'na çıkarlar ve bir koloni kurarlar. ardından gelen moğol istilası, anadolu selçuklu devleti'ni yıktığından zaman içinde bu koloni ile irtibat kesilir. bu küçük türkmen kolonisi yüzyıllarca kah irlandalıların kah ingilizlerin baskısı altında inim inim inler ancak türkmenliklerinden ödün vermez. nihayet adam gibi bir lider yüzyıllar sonra bu bir avuç türkmene yardım elini uzatır ve aile efradı ile beraber maaşlarından arttırdıkları 3-5 kuruşu göndererek adadaki türkmen varlığının devam etmesini sağlar.

  • bir arkadaşım bu durumu bildiğinden aynı yüzüğün pahalı olanıyla ucuz olanını yaptırıp, gerçeğini veriyor kıza. 1 ay falan sonra versene yüzüğü bir bakayım deyip ucuzuyla değiştirmiş el çabukluğuyla. kız hala pahalı olanı taktığını sanıyormuş. kızlar ayık olun azucuk la.