hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en iyisi olduğu bir konu var ki o da beklentilerin arttığı her zaman karşılaması. herhangi bir takımla ilk maçı mı ? kral yazar golü. eski takımına geri mi döndü ? ilk maçta 2 tane yazar. yenildiği maç sonrası rakip takıma, bir sonraki maç görüşürüz mü dedi ? o maç hattrick yapar maçı alır. bu konuda dünyada gelmiş geçmiş bir rakibi dahi yok ve bu onu çok özel kılıyor.

  • ahmet çakar : "benim kafam kaşanıyor. beyin mi çıkıyor ne baksana..."
    sinan engin: "hocam en son ne zaman yıkandın?"
    ahmet çakar: "bugün ayın kaçı?"
    rok: "haydaaa....."

    gel de izleme aq

  • bir ihale nedeniyle mahkemeye ifade verin diye kagit geldi. resmi evrakta sahtecilik ve haksiz kazanc saglama kilikli suclamalar vardi. tabi tirsa tirsa kime danisalim kime danisalim, aklimiza tanidik kidemli bir savci geldi. gittik dedik durum bu bu.
    smdi o an sunu anladim iyi bir avukat veya hukukcu olarak kabul edilen kisilerin kafasi cok farkli calisiyor. biz "ama biz masumuz sahtecilik de yapmadik, kazanc da yok" modunda bidir bidir otuyoruz adama.
    -eee, simdi siz burada ne olarak gorevliydiniz?
    -muayene ve kabul komisyonu
    -bakalim kanuna, himmm, komisyon-lari diyor. yani cogul. muayene ayri kabul ayri demis kanun. himm bunlarin gorev tanimi neymis hhmmm. siz bu gorevlendirmeye gore muayene komisyonundasiniz, kabul komisyonu baska... tamam ifadenizi buna gore verin. ben kabul komisyonu uyesi degilim, ne kadar teslimat yapilmis onun kontrolu kabul komisyonunun diye ifade verin. bir de beraat edince bu sorusturma izni veren bilirkisiyi mahkemeye verin, iste haksiz yere suclandim. ruh sagligim bozuldu diye temsili bir tazminat gibi...

    yav arkadas, yeminle gotu nasil kaptirmayiz diye tirsa tirsa gittigimiz yerden, adamin tum hikayeyi uzerine kurdugu bir "lar" sayesinde, ulan bilirkisi simdi gotunden kan alacam kan nidalariyla ciktik.
    iyi bir avukatta olmasi gereken bence "seytanin gor dedigini gormek". bir de bu mevzuata falan, yeni yonetmeliklere hakim olmak. arkadas bir cogul eki be, vay anasina...

  • kürşad tüzmen'in gençliğinde yaptığını iddia ettiği şey: http://www.hurriyet.com.tr/pazar/20777197.asp

    --- spoiler ---

    son dönemde sanki çıldırmış gibisiniz...
    - zaten çıldırmış adamım. ‘şu çılgın türkler’i okumadınız mı? atatürk de bir çılgındı. odtü’de ülkücüydüm. devrimcileri dövüp dövüp atıyordum. iki ülkücü vardı: biri kürşad tüzmen, diğeri üzeyir kaptan. ikimiz, 10 bin kişilik okulu sustaya çevirmiştik. zafer çağlayan diyor ya, “eskiden tanışıyoruz” diye. o zaman ülkücüydü, şimdi “kürt’üm” diyor; fark etmez, ülkücü türkücü... odtü’den gider, yükseliş’te onları dayaktan kurtarırdım.
    --- spoiler ---

    dediğine göre iki ülkücü olarak 80'lerde 10bin'lik odtü'yü dize getirmişler.

    (bkz: tutmayın küçük enişteyi)

  • dedemin arkadaşının gelen misafirlere yiyin utanmayın diyecekken yiyin utanmazlar demesi üzerine misafirlerin yediklerinin anlık biçimde boğazlarında düğümlenmesi ve ev sahibinin yüzünün yere geçmesi.

  • kafi derecede oyuncağı olmadığı için hayal kuran çocukların iki hedefi vardır. ilk hedef, ünlü bir sporcu, şarkıcı ya da süper kahraman olmaktır. bütün çocuklar ister ama bazıları hedefe ulaşır. ikinci hedefe ulaşmak ise daha zordur. babalarına bakarlar ve ben çocuğuma karşı böyle olmayacağım diye kendilerine söz verirler, baba olduktan sonra ise babaları gibi olduklarını farkedip üzülürler. michael jackson iki hedefine birden ulaşan bir çocuk, yıldız, baba. bir çocuğun hayal bile edemeyeceği yerlere geldi. bir baba olarak çocuklarına babası gibi davranmamayı başarabildi. kızı ağlarken, dünya; bir yıldızın, ikonun, üzerinden para kazanılmaya çalışılan bir çocuğun, bütün sevdikleri tarafından sömürülen bir adamın değil kızı için her şeyi yapan bir babanın öldüğünü anladı. para pul için çocuklarının fotoğraflarını satmadı, paparazzilerle anlaşıp üzerlerinden para kazanmadı, sahneye sürmedi, kendi çocukluğuna verdiği sözü tutabildi, aşkolsun.