ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ateist
-
iclerinde bo$luk falan yoktur aksine ateistler muminlere gore daha doludur. cunku onlar hayatla ilgili sorularini basit cevaplara indirgeme luksune sahip degillerdir. haliyle varolu$ sebeplerini rasyonalize edemezler. her ortaya ciktiginda oldukten sonra yokolacagini bilmenin ya$amsal icguduleriyle carpi$masindan dogan depresif ruh halleriyle de mucadele etmek zorunda kalirlar.
oysa ki din bizim varolu$sal kaygilarimizi ya$am dongumuzden soyutlayan bir ara bolmedir. hayatla ilgili cozemediginiz $ey mi var, atin dine, allah bilir. her sifat gibi etiketleme ve gutmeye kurban gitmedigi surece de guvenlidir.
bizim toplum olarak dini sadece bu amacla kullanip, ickisiydi kumariydi karisiydi be$ vakit namaziydi pek takmiyor olmamizin sebebi de tek derdimizin aidiyetin yumu$ak pembe tasmasini takmak, ondaki huzurun bize yetiyor olmasidir.
(bkz: ignorance is bliss)
(bkz: hayati cozmek)
bir kangala en çok yakışacak isim
-
(bkz: sucuk)
bbc'nin halka her yıl 150 pound vergi kesmesi
-
bbc reklamsız olarak yayın yaptığı için kesilen vergidir. türkiye'de trt hem reklam alır hem de vergi alır. yine de maçlarda bir senkronu bile tutturamazlar. zaten maç dışında da izlenmez.
avrupalının işe ihtiyacı varsa türkiye'ye gelsin
-
(bkz: beraber arariz)
kortizol
-
stres hormonu olarak da bilinir (ben öyle biliyorum yani). ıssız bir sokakta yürürken karşınıza aniden silahlı bir adam çıktığında, karnınızdan sırtınıza ve tüm vücudunuza yayılan hissin müsebbibidir (çok güzel okunuyor bu kelime, müsebbibi, müsebbibi). hiç böyle bir tecrübeniz olmadıysa, sizin için hayati önemi haiz bir sınava mutlaka girmiş, o sınav öncesinde bu hissi yaşamışsınızdır belki.
selene et.al.'in açıkladığı üzere, glikojen yapımını uyarır. yani, karşılaşılan, stres yaratıcı unsur, tehdit her neyse, onunla baş etmek için gerekeceği düşünülen enerjinin üretimini sağlayacak glikojenin üretimini.
stresli çalışma ortamları kadar bu hormonu da severim.
kemal sunal filmlerinde natuk baytan ekolü
-
70'lerde arzu film ile sayısız efsane filme imza atan kemal sunal'ın 1976 yılında natuk baytan'ın yönettiği sahte kabadayı'da oynaması ile başlayan ekoldür. daha önce cüneyt arkın'la tarihi filmler çeken natuk baytan birdenbire kemal sunal ile komedi filmleri işine girmiştir. bu filmler tam olarak şunlardır:
1976 sahte kabadayı
1977 sakar şakir
1978 avanak apti
1979 korkusuz korkak
1980 gerzek şaban
1981 üç kağıtçı
1982 yedi bela hüsnü
1983 tokatçı
1984 atla gel saban
1986 tarzan rıfkı
bu filmleri diğer kemal sunal filmlerinden ayıran özelliklerden bazıları:
- bir kere her filmde ilginç lakaplı bir kötü adam bulunur.
(bkz: gardrop fuat) (bkz: ayı abbas) (bkz: sansar selim) (bkz: gerzek hamdi) (bkz: malik) (bkz: dikiştutmaz sabri) (bkz: karbonat erol)
- akıl ve mantık sınırlarını zorlayan absürt sahneler bol bol vardır.
yedi bela hüsnü'de malik ve adamlarının armutları kaldırarak şerefe demeleri.
korkusuz korkak'ta yazı tura atarken paranın dik gelmesi.
sakar şakir'de şapkaya işeme sahnesi ve bakkalda çıkan yangının istanbulun yarısını kül etmesi.
atla gel şaban'da atın ters ters koşması.
- bu filmler ayrıca bir çok kült objeyi hayatımıza sokmuştur:
(bkz: bombalı armut)
(bkz: şiki şiki baba kasedi)
(bkz: papağan ziya)
- bu filmlerin hiçbirinde kemal sunal'ın en iyi rol arkadaşları şener şen ve halit akçatepe yoktur.
ben bir suriyeli'yim
-
"o halde ülkene dön" şeklinde seslendiğim kişi söylemi.
(bkz: evet barbar türküm)
gelen cv'leri çöpe atıyorum
-
kendisi ceo olmus ama ceo olmak isteyene mudur olmak isteyene hadi lan diyen bi adamin beyani. sen aradigin binlerce ara elemana ne kadar maas verceksin pasam? ben soyleyim asgari ucret. insanlar bir kere dunyaya geliyor tabi ki en iyisini olmak isteyecek, kendin 3 haneli maaslar+promosyonlar alirken omur boyu senden alacagi asgari ucrete boyun egmiyor diye kimseyi suclayamazsin. evet ara eleman ihtiyaci var ama ara elemana asgari ucret verip sonra da "is begenmiyorlar" diyen ceo'lara ihtiyac yok.
bakamayacaksan doğurmayacaksın saçmalığı
-
her sözün söylenmesi gereken doğru yer vardır. otobüste ağlayan bebek için söylenmez "bakamayacaksan doğurmayacaksın" diye. diyen halt yemiş.
ama karın tokluğuna yaşayıp hala dördüncü beşinci çocuğu zorlayan, sonra da aç kalınca yardım dilenen yarım akıllılara denir. "bakamayacağın çocuğu niye doğuruyorsun biz bilmiyor muyuz çocuk yapmayı" da denir.
ibareleri doğru kullanmak önemlidir.