hesabın var mı? giriş yap

  • verilen linkteki yorumları okuyunca türk halkının okuma yazma özürlüsü olduğunu gösteren video.

    yorumlarda yavaş'a atıp tutmuşlar, bu kadar zaman niye çürümesine izin verdiniz demişler. gerizekalı olmasa zaten videonun başında adamın 18 temmuz 2022'de devraldık dediğini ve öncesinde belediyenin yapabilecek bir şeyi olmadığını anlayacak.

    şunların oyu da 1 oy olarak sayılıyor ya, böyle demokrasinin çarkını siksinler.

  • palahniuk'un türkiye'de sorgulanmasıyla taçlandırılması gereken olay. al getir chuck'ı buraya, sorgula, neymiş derdi öğrenelim bakalım:

    - nedir bu dövüş kulübü anlat bakalım çak efendi.

    - dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmama...

    - kes lan it!!!! nerde bu külüp söyle!

    - teşvikiye caddesi yüzotuzbeş, gülbahar apartmanı a blok, kat 4: no :12.

  • fransa'dan almanya'ya doğru araç ile gidiyoruz. kongre vs derken yorulduk ve sınıra yakın bir kasabada gece konaklamak için mola verdik.
    ev sahibine market var mı dedik. 1 tane var dedi. tarif etti.
    gittik tarif edilen bakkal - manav karışımı markete. 1 tane personel yok. kapandı mı acaba dedik ama ışıklar yanıyor. alacaklarımızı aldık bekliyoruz sahibi gelsin ödeyelim. neredeyse yarım saat sonra biri geldi alışveriş için. sahibi sandık ama değilmiş. ürünleri aldı, masanın üstündeki ahşap kutuya para attı ve para üstü aldı.
    hemen sorduk sistemi.
    markette personel yokmuş, 24 saat açıkmış. fiyatlar zaten yazıyor dedi. kutuya atın dedi.

    ben böyle ahlaksızlık görmedim. müşteriyi siklemiyor bu avrupa. git kutuya kendin para at yok efendim para üstünü say ve al.

  • popülist ülkemin yeni popülist söylemlerinden biri.

    evet, depremde binaların yıkılmasını önleyen güzel mühendislik örneklerinden biridir.
    fakat
    bina yönetmelikler dahilinde yapılıp denetlemeleri düzgün yapılırsa binanın yıkılmaması için bu izolatörlere ihtiyaç yoktur.

    ama popülist ülkemde göreceksinizki binlerce sismik izolatör firması türeyecek. bu türeyen firmalar standartlarda olmayan ucuz izolatörler satacak. ahlaksız müteahhitler bu ucuz izolatörleri binalarında kullanarak binanın depreme dayanıklı olduğunu öne sürecek.

    ve sonuç olarak gene depremde bu binalar yıkılacak.
    umarım ben haksız çıkarım.

  • çocukluğuma ışınlanıyorum hemen. dünyadaki en huzursuz evde büyüdüm ben. alkolik bir baba en önemli detay. alkol almadan ağzından kelime çıkmayan bu adamın işten eve gelme saatleri yaklaştıkça gerilimin artması. o anahtarın kapıyı açma sesini hiç unutmuyorum mesela. nefes bile alamazdık. masanın başına oturup iki kadeh yuvarlamadan kalp çarpıntılarıyla beklerdik. acaba bugün neden kavga çıkacak diye.

    ev aşırı düzenliydi hiçbir şey oynamazdı yerinden. oysa ben dağınık olsun isterdim birazcık.

    kahvaltılar kaldır kondur kurumuş peynir ve zeytin tabağından oluşur ve keyiften alabildiğine uzaktı. insanların börekler çörekler sıcak omletlerle kahvaltı ettiklerini anlatması bana çok ütopik gelirdi.

    anne mutsuz, anne sinirli, anne sevgisiz, anne yorgun, anne kırgın.. konuşmazdık hiç, çıt çıkmazdı. yanlış bir şey söyleme korkusundan bugün bile konuşmaktan, kendini ifade etmekten çekinen bir insanım.

    hayvan yoktu, çiçek yoktu. çok yoksulluk çekerdik. çeşit çeşit kıyafetlerim ayakkabılarım olmadı hiç. duygusal şiddet de vardı anneme uygulanan fiziksel şiddet de.

    ama başlık detaydı değil mi. sessiz konuşan ya da konuşmayan çocuklar. kırık dökük eşyalar. soğukluk elle tutulacak kadar hissedilen soğukluk, kasvet.

    teşekkür editi: çalakalem yazdığım satırlarda pek çok gönülde yer tutmuşum. birçoğunuzla aynı hikayeyi farklı zamanlarda farklı mekanlarda paylaşmışım. üzülenler, çocukluğuma dönüp saçımı okşayıp beni sevgiye boğmak isteyenler olmuş. yani bazen insanın nutku tutulur ya. yaralı olduğumu biliyordum ama bu denli alaka beni çok duygulandırdı. bazı yaralar geçmiyor ne kadar iyileştim deseniz de küçücük bir kaşıntıyla yine kanamaya devam ediyor. hayat devam ediyor, etmeli de. zamanın bir yerinde korkuyla ağlayan o çocuğu iyileştirebilmelisiniz. zor olsa da umarım bunu yapabilecek gücü bulabilirsiniz. babam öldü. annem hayatta. annemle öz eleştiri yapabiliyoruz, konuşabiliyoruz. bu benim kazancım. herkese teşekkür ederim. yüreklerinize sağlık..

  • ''futbolcuların saha içinde neler yaşadığını kimse bilmiyor. oraya çıkışımızı, maç içerisinde neler yaşadığımızı, stresi, her şeyi...'' demiş paşam!

    çok yanlış anlamışız biz seni! şu açıklamayı görünce vallahi içim acıdı lan!

    belçika güzeliyle evlen, lamborghini'ye bin, zikin taşağına denk gez, muhabirleri evinden aldır, sahada ve saha dışında her türlü çirkefliği yap, takımına, takım arkadaşlarına ve taraftarına saygı duyma sonra çık 'neler yaşadığımı bilmiyorsunuz' de!

    gerçi suç sende değil! şu karaktersizliğine rağmen sana forma verip arkanda duranda... müptezel seni...

    edit: dünün en beğenilen entry'leri'nden volkan'a sevgilerle...

  • 615.9 milyonluk vergi borcunu bir kalemde 7 milyona düşürebilen hükümetin bir kalemde öğrenim kredilerini silmesi kampanyasıdır.

  • daha onu tanımayan hiçkimseye rastlamadım, herkes tanıyor. ama tabi herkes arkasından ağlamıyor.
    arkadaşlarım artık alıştı, babamlar gülüp geçiyorlar, bir tek kardeşim anlıyor beni, neden ağladığımı...

    5 yaşında sahneye babası tarafından dövülerek zorla çıkartılmış, çocukluğunu yaşamasına asla izin verilmemiş, 50 küsür yaşında bile çocukluğuna özlem duyup, çocukluğunu yaşamaya çalışan bir insan.
    çocuklara olan aşırı sevgisi yüzünden adı pedofiliye çıkmış, hiçbir zaman kanıtlanamayan (ancak öldüğünden sonra iftira olduğu itiraf edilen) iddialarla boğuşmuş bir insan.
    hastalığıyla dalga geçilmiş, burnunun büyüklüğüyle dalga geçilmiş, dalga geçmesinler diye burnunu küçültmesiyle dalga geçilmiş bir insan.
    ve tüm bunların üstüne, o yaşayamadığı çocukluğunu dünya üzerinde rengine, ırkına, dinine bakmadan bütün çocuklar yaşayabilsin
    ve o çocuklar gitgide daha da kötü bir yer olan bu dünyayı kurtarabilecek kişiler olarak büyüsünler, umudumuz olsunlar diye ömrü boyunca bütün gücünü, parasını, vaktini, popülaritesini harcamış bir insan.

    bakın sanatından ve dünya üzerinde şu ana kadar gelmiş geçmiş en büyük eğlendirici (saçma biliyorum ama entertainer'ın daha mantıklı bir türkçe'sini bulamadım) olmasından falan bahsetmiyorum. doğuştan gelen yeteneklerinden falan bahsetmiyorum. 35 yıl boyunca her çıkardığı albümle farklı farklı insanlara hitap edebilmesinden falan bahsetmiyorum. aynı anda "pop, rock & soul"un kralı sayılabilmesinden bahsetmiyorum. aldığı ödüllerden ve rekor kırma rekortmeni olmasından bahsetmiyorum. yaşarken dünya üzerinde yaşayan en ünlü insan olmasından bahsetmiyorum. 10 milyon satıştan aşağı düşmüş albümü olmamasından bahsetmiyorum. dünya üzerinde "ölün" dese ölecek milyonlarca insan olmasından bahsetmiyorum.

    kendisine, kıçının üstünde klavye başında cahilce ama küstahça "pedofili" demekten, "rengini beyazlattı" demekten başka hiçbir vasfı olamayan insanlar daha fazla eğlensin diye yarım asıra yakın yaptığı şeylerden bahsetmiyorum.

    onlar bile daha güzel bir dünyada yaşayabilsinler diye yaptıklarından bahsediyorum.

    bugün, dünya üzerinde eğer hala umut varsa, bu dünya daha güzel bir yer olsun diye didinen insanlar varsa, hala çocukları seven insanlar varsa, ve onların geleceği için çalışan insanlar varsa; bunun nedenlerinden biri de senin bu insanların yapabilecek güçlerini farketmesini, bir şeylerin farkına varmalarını, iyi çocukluk yaşayıp iyi birer insan olmalarını sağlamandandır.

    o yüzden, rahat uyu michael!

    fans love you! your majesty, my king!