ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 farklı makinenin çalışma prensibi
-
dikiş makinesinin çalışma prensibini anlatan gif'in sözlük yazarları tarafından üç farklı debe'ye sokularak ne kadar beğenildiğini gördükten sonra yapmaya karar verdiğim amme hizmeti. şu şekilde:
anahtarın kilidi açması (açık ara en etkileyicisi)
radyal uçak motoru
bozuk para yerleştirme makinesi
saatin kontrol mekanizması
araçlardaki vites sistemi
top cephanesi yükleme sistemi
vantilatör
fermuar
bahçe teli üreten makine
dipnot: makine isimlerinde ağır hata olması mümkündür, linç etmek yerine doğrusunu söyleyin düzelteyim.
edit: 9 farklı makineyle yola çıkmıştık, sözlükçülerin ilgisini görünce 32 farklı makineyle devam ettik.
çemberin çevresi ve pi
kardan kavraması
ilaç baskı makinesi
buhar lokomotifi
alfa stirling motoru
planet dişli
buhar makinesi
ak-47'nin çalışması
benzinli motorun çalışması
içten yanmalı motor
yay üretimi
kurşun kalemi sivrileştirmeye yarayan makine
metal parçalarda delik açmaya yarayan makine
trambona şekil veren makine
borderline cadı'dan gelen ekleme: krank kam mili
hesaplama yapan eski nesil bilgisayar
el bombası
oval regülasyon
eski nesil çamaşır makinesi
ferforje (merdivendeki süslü demirler)
zincir yapımı
wankel motoru, bu da değişik bir versiyonu
boksör tipi motor
ben buyum abi ya'dan gelen ekleme: step motor
derin mermerci
-
üç gündür yemek veremediği üşüyen çocuğunu ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştırdıktan sonra kendini asan bir annenin yaşadığı ülkede yaşamaktadır. ben böyle ülkenin, böyle sistemin, bu sistemi destekleyen bütün liboşların, buna gözünü yuman apolitiklerin topunun.........
en kötü ilk randevu tecrübeleri
-
ah sizin derdiniz dert midir, benim derdim yanında?
çıktığım ilk kızdı, ilk ve son randevumuz oldu...
danışman göreviyle midir, bodyguard niyetiyle midir bilmem, yanında çam yarması gibi bi kızla çıkageldi. davet benden gelmişti, serde de centilmenlik var, hayatta hesabı ödetmem ama bu üçüncü şahıs yoktu ki gündemde? bütçe desen kısıtlı, finans nanay o günlerde...
sonradan öğreniyorum yemek işini halletmişler; benimle buluşmadan önce ikisi kadıköy’ün ara sokaklarından birinde bişeyler atıştırmak istemişler, abla da orda dört tane kıymalı gözlemeyi gömmüş. yarasın.
ama yaramamış işte... biz oturduk kafeye, bişeyler içtik, lakin iki lafın belini kırmak ne mümkün? abla devamlı karnını tutup inliyor. ben o an gözleme olayından bihaberim, regl sancısı diyorlar bana. abla gözlerimin önünde boncuk boncuk terliyor, titreme de var hafiften, durum iyi değil...
derken bi hışım kalkıp tuvaletin yer aldığı ikinci kata yöneliyor, fakat döner merdivenin metal basamağına attığı ilk adımla beraber tökezleyip düşüyor ve düştüğü yerde bildiğin altına sıçıyor abla.
çıkmaya çalıştığım kızla kafeden çıkıyoruz, karşı sokağa geçip cebimdeki son parayla alış veriş yapıyoruz, uygun bi don seçip ablaya getiriyoruz. özürler, kusura bakmalar, mahcup oldumlar... ya gözleme dokundular, ya açık ayran bozdular...
ne demek canım diyorum, insanlık hali. apar topar vedalaşıyoruz çıkmaya çalıştığım kızla, artık kafam nasıl allak bullak olduysa bilek güreşi tutuşu gibi bi tokalaşmayla ayrılıyorum mekandan. bir daha ne o beni arıyor, ne ben onu soruyorum...
2.5 litre coca cola'nın 7.5tl olması
-
almanya’da yaşayan bir arkadaşıma “2.5 litre coca cola 7.5tl olmuş” dedim. “1 € ‘ya alıyorsunuz işte başka ne istiyorsun burada 2 €, ülkenin kıymetini bilin ve bu pahalılık psikolojisinden kurtulun” dedi. cevap vererek kendimi yormadım şu ramazan gününde. bu hastalığın tedavisi yok.
insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
-
eğer karşıdaki insan ya da insanlar sizden kendilerine bir zarar gelmeyeceğini anlarsa yaprağı sapıyla beraber yediniz demektir.
mutlaka bir azı dişiniz olmalı. bu zenginlik olur, kanunlara hâkim olmak olur, iri ve adaleli bir beden olur, akıcı ve ikna edici bir üslup olur, sosyal statü olur; muhakkak karşı tarafta "bana bir zarar verebilir" intibaı uyandırmanız gerekiyor.
aksi takdirde ezerler..
onay bekleyen çaylak
-
ara sıra bu arkadaşların entrylerine bakıyorum da, lan olum sizi o entrylerle yazar falan yapmazlar. bu yazarların %80 nin formattan haberi yok. gelişigüzel entryler döşemişler. yazık la bir de 1,5, 2 yıl bekleyecekler yazar olmak için. size tavsiye gençler o entryleri hemen düzelt butonuna basarak düzeltin. tanım yapın tanım. hee bir de online olmaya bakın, oylama yapın. şahsen ben 30 binli sıralardayken bir baktım yazar olmuşum. sebebi belli online olmam ve oylama yapmam. son şey; siz şimdi '' ah bir yazar olsam neler yazarım neler '' diyorsunuz ya. valla hiç öyle değil yazar olunca görürsünüz. hadi öptüm sizi k.i.b a.e.o. b.y.e.
berna laçin
-
sıradan insanın sıradan insana yaptğını kimse yapamaz bu dünyada.
kadın soruyor bu vergiler n'oldu diye. bu deprem vergileri amacında kullanıldı mı diye soruyor. sorduğu için linç ediliyor.
perihan savaş'ın oğlunun askerden dönüşü
-
bence "tam zamanında gittin yoksa bize 80 bin girecekti" minnet sarılmasıdır.
sabri sarıoğlu
-
-son okuduğunuz kitap?
-dostoyevski'den şut ve feza.
aşk-ı memnu
-
şöyle bir karşılaştırmaya malzeme olmuştur...
çocuklarim için seve seve diyorsan, binbir geceyi
çocuklarım küçük yaşta versin diyorsan, küçük kadınları..
çocuklarımın hepsi bir kişiye versin diyorsan, yaprak dökümü'nü..
çocuklarım kankalarına versin diyorsan, kavak yellerini..
bütün sülale birbirine versin diyorsan, aşk ı memnu'yu izle !!
(: