hesabın var mı? giriş yap

  • yalnız olmadığımı düşündüğüm insanlar topluluğu.

    kocaman adam oldum, her siren çaldığında ve hayat durduğunda, 9:05'i gösterdiğinde saatler gözlerim doluyor.
    insanları görebilmek adına cama koşuyorum, sirenleri dinliyorum. ve evet bunu her seferinde can-ı gönülden isteyerek yapıyorum.

    allah rahmet eylesin.

  • burdan anne babalara küçük bir tavsiye vereyim. bebeğiniz doğduktan sonra annesini emmek için 2 saate bir uyanacaktır hatta ilk zamanlar bebek uyanmazsa sizin onu uyandırmanızı söylerler ki bebek beslenebilsin. bebeğiniz uyandığında kesinlikle ışıkları açmayın, bebeğinizi sevmeyin, onunla konuşmayın, öpmeyin koklamayın yani kısacası bebek uyku modundan hiç çıkmasın emsin ve uyusun emdikten sonra başka bir şey yapmasın. bebeğin uyku ortamını değiştirmezseniz gece uyansa bile tekrar uyuyacaktır. biz yaptık ve çok rahat ettik üç buçuk yaşına geldi daha bir kere bile gece uzun süre uyanık kaldığını bilmem ki her gece mutlaka bir iki defa uyanan bir bebektir. yeni anne baba olacaklara tavsiyemdir mutlaka deneyin yoksa gece uykunuz belli bir süre piç olur sabah işe zombi gibi gidersiniz.

  • yıllıktan anlaşılıyor ki o dönemlerde çağdaş üniversite öğrencileri siyasi baskılara sadece sözlü olarak ve başlangıç seviyesinde maruz kalıyorlar ve bu baskıları sadece tiye alıyorlarmış.

    o insanları değil, tüm insanları kastederek söylüyorum ki; bu tiye alma tavrının bedelini çok ağır ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.

    yapamazlar denilen her şeyi yaptılar ve yapılamaz denilen diğer tüm şeyleri de yapmaya devam edecekler.

    yobazlar yıkmadan, yok etmeden pes etmezler. binlerce yıl kin güder ama yine de yakıp yıkmak için örgütlenir, geri gelir, kaldıkları yerden devam ederler.

    tiye alıp eğlenirken unutulan şey de bu olsa gerek...

  • başlık: milli içkideki sübliminal mesaj

    beyler başbakan "milli içkimiz ayrandır" diye bir kez daha bu ülke için olan hain emellerini inceden sezdirmiş oldu. amacı resmen ülkeyi bölmek. atalarımızın bi lafı var "ayran içtik ayrı düştük" diye. başbakanın amacı da işte bu. baktı ülke bölünecek gibi değil şeytanın bile aklına gelmeyen bu yöntemi buldu. hepimize ayran içirip dostu dosttan kardeşi kardeşten ayıracak.

    (aynstayn benim ?, 26.04.2013 18:51)

  • enver paşa'nın napolyon olma kompleksi, napolyon'un da doğunun fatihi yani iskender olma kompleksi vardı. napolyon doğu üzerine yürüyerek ingiliz sömürgelerini fethettmek istemiş ve toulon limanından başlayan yolculuğunda malta, iskenderiye, kahire, suriye seferinde ise el ariş, gazze ve yafa'yı da işgal etmiş kuzeye ilerleyişinin önündeki engel akka kalesi ve cezzar ahmet paşa'nın ordusu olunca önce tatlı dille kaleyi teslim etmesini istemiş cezzar ahmet dede kaleyi vermeyince kaleyi günlerce toplarla dövmüş ancak kaleyi alamayarak geri çekilmiştir. bu askeri deha napolyon'un tarihteki ilk yenilgisidir.

    kuşatma savunması denilince akla cezzar ahmet paşa gibi bir osmanlı paşası daha gelir;

    (bkz: gazi osman paşa)

  • genetikçi, biyolog ve istatistikçi ronald fisher'ın eseri the design of experiments'ta ele aldığı bir deney tasarımıdır. detaylı açıklaması kitabın ikinci bölümü olan the principles of experimentation: illustrated by a psycho-physical experiment'ın başlangıcında okunabilir. (link için martinheidegger'a teşekkürler)

    deneyde bir kadın bir fincan sütlü çayı tadarak sütün mü yoksa çayın mı ilk önce bardağa koyulduğunu anlayabileceğini beyan eder. amaç, 4 tane sütün ilk önce koyulduğu, 4 tane çayın önce koyulduğu fincanı kullanarak kadının sadece şans ile doğru tahmin edebileceği fincan sayısını hesaplamak ve iddianın doğruluğu üzerinde bir çıkarım yapmaktır. kadının görevi fincanları 4'erli olarak, çay ve sütün koyulma sırasına göre iki gruba ayırmaktır, bunun için de aynı gruptan 4 fincanı doğru sınıflandırarak seçmesi gerekir.

    burada null hypothesis kadının böyle bir yeteneğinin olmadığıdır ve deneyde istatistikteki p değeri üzerinden akıl yürütülerek bir çıkarım yapılabilir. bunun için, kadının bu tür bir yeteneğinin olmadığını varsayıp tamamen rastgele bir biçimde ortaya çıkabilecek olan olası başarıların tüm olasılıklara oranını hesaplamak gerekir.

    toplamda 8 olmak üzere doğru seçilmesi gereken 4 bardağın olduğu düşünülürse, kombinasyon hesabı:

    8!/ (4! x 4!) = 70 sonucunu verir.

    matematiksel olarak kadının 4 fincanın hepsini de yanlış gruba koyma olasılığı 1/70, 3 fincanı yanlış gruba koyma olasılığı 16/70, yarısını yanlış gruba koyma olasılığı 36/70, yalnızca 1 hata yapma olasılığı 16/70 ve hepsini doğru sınıflandırma olasılığı 1/70'tir.

    elde edilen hipergeometrik dağılımda önem arz eden olasılıklar:

    kadının hiç hata yapmaması -> 1/70 = 0.01428
    4 bardaktan en az 3'ünü tutturması -> (16+1)/70 = 0.2428

    şeklinde görülür.

    p değerine göre: (bkz: p değeri/@highpriestess)

    0.01428 < 0.05 iken, 0.2428 > 0.05 olduğundan kadının 4 bardaktan 3'ünü tutturması istatistiksel olarak önemsiz kabul edilir. bu da kadının yapacağı tek bir hatanın performansını anlamlılık seviyesinin altına düşüreceği mânâsına gelir.

    peki kadın bu durumda "yine de çoğunu doğru bildim." diyemez mi?

    diyebilir.

    böyle bir durumda da deney ya tekrar edilir ya da elemanlar genişletilir.

  • herif bilmem kaç milyona verilen ihaleyi neredeyse onda birine ihale etti.

    belediye arazilerininin toki ye devredildiğini öğrendik.

    şahsa tahsis edilen 4x4 araçlar var mesela.

    ....

    daha nasıl bir yolsuzluk lazım sana

    edit: internethaber’i kaynak gösterip mesaj atanlar var. güldürmeyin kendinize.