ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dar omuzlu erkekler
-
geçilen dalgalardan sözlükte nerdeyse hiç olmadığını anladığım erkek gurubu ha tabi sözlükte 1.75 in altında kız 1.90 nın altında erkekte yok kelde yok kıllı göbekli erkek te yok kara kaşlı kara gözlü zaten hiç yok vay anasını hitler yıllarını boşuna harcamış ari ırk sözlükte yaşıyor
sen kadınsın yerini bil fıtratını zorlama
-
ben de bir öğretmen arkadaşıma yazdığım bir şiiri bu vesile ile paylaşmak istiyorum:*
şiirine ve sana ben bir selam çakayım
seni öğretmen yapanın fıtratına sokayım
yarışamaz seninle narin fıtratlı kadın
hıyarlık tarihine övünçle yazılmış adın
sana ne lan milletin elindeki yüzüğü
bakmıyorlar mı sana, sevdiğimin büzüğü
keşke çalışsaymış da seni doğuran ana
salmasaymış çayırlara bön fikirli bir dana
bir de hiç utanmadan değer, hak, hukuk diyor
bir gramlık aklı da, kalemden akıp gidiyor
böyle bir zihniyetin gözünde olacaksa eğer
varsın, batsın yok olsun, kadın adında değer!
mersin lisesinde çekildiği iddia edilen görüntü
robert de niro'nun hiç türk filmi izlemedim demesi
-
bir zamanlar anadolu'da 64. cannes'da büyük jüri ödülü aldığında jüri başkanı olduğunu unutan dede beyanı.
yalnızlık
-
"anladım ki; hayatında birinin olmaması değil, birinin hayatında olamamakmış yalnızlık." *
sabah sabah işe starbucks kahvesiyle gelen kız
-
oglum bir kahveden de insan tespiti yapmayin artik. nedir ya, 4 liralik 300ml sividan bahsediyoruz. milletin isi gucu yok sabahtan aksama kadar milletin yedigine ictigine, giyinimine bakip "haci bu soyle bir kiz, su boyle bir erkek" hayat bu mu simdi? birak starbucks icen tikky, kahve dunyasi icen kezban.
ne rahatsiz milletiz ya biz.
üç kez seni seviyorum diye uyandım
-
ilhan berk'in bir siiri
üç kez seni seviyorum diye uyandım
tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.
cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
karanfil sakız kokan soluğun üstümde duydum.
eskitiyorum, eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
belgeseller için yaratılmış aşırı tipsiz hayvanlar
-
isim verip de rencide etmek istemiyorum ama, dünyaya geliş amaçları sadece national geographic'te yayınlanan belgesellerde gözükmek olan hayvanlardır. hayır bakıyorsun, tip desen yok; dünyaya bi' faydası desen, o da yok. ama bakıyorsun ayda en az üç defa belgeseli yayınlanıyor. yemin ediyorum bu belgesellerden elde ettiği kazanç benim kazandığım paradan daha fazla. kıskanmıyorum desem yalan olur. evet.
çok sevip çok özlediği halde aramayan insan
-
gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
içten içe merak eder durur;
''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..
korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..
türbanlı bacımıza shut up diye bağıran turist
-
bunu bir avrupa ülkesinde yaşamış biri olarak söylüyorum , eğer avrupa da oranın vatandaşına bir turist böyle davransa, o ve sülalesini tüm avrupa birliğine almazlar neredeyse isterse kişi başı 100.000€ bıraksınlar, ülkemiz ve itibarımızı rezil ettiler.
ek: arkadaşlar avrupa da öğrenci olarak 3 yıl bulundum, iş için bir çok kez gittim.
konuyu şöyle gerçek bir örnekle açıklayalım; bir arkadaşım tramvaya biletsiz binmiş öğrenciyken, ardından oranın vatandaşı bir kadınla evlilik yaptı yedi yıl sonra vatandaşlığa başvurduğunda, sen yedi yıl önce tramvaya biletsiz binmişsin, buradaki insanların hakkını gasp edemezsin ve saygısızlık yapamazsın o yüzden senin vatandaşlık hakkını bir müddet daha erteliyoruz diye önüne çıkarmışlar, bence de haklılar ve açıkçası bu duruma da saygı duydum. bu örnek canlı olarak yaşadığım şahit oldum bir örnektir. yukarıda yazmış olduğum durum çok acayip gelmesin kimse.
15 nisan 2020 covid-19'u atlatarak iyileşmem
-
üst edit: * isimli çaylak arkadaşımızın bir duyurusu var.
bahçelievler medical park hastanesinde tedavi görmekte olan menşure çeçen için covid 19 tedavisi görmüş iyileşmiş kişilerden çok acil b rh(+) kan ihtiyacı vardır. iletişim 05359394343
---------------
yaklaşık 2 haftalık süreç sonunda gerçekleşendir.
şiddetli öksürük, boğaz ağrısı, üşüme-titreme, şiddetli bel ağrıları, koku ve tat kaybı semptomlarını yaşadım. covid-19 pozitif olduğuma emindim aslında. çünkü daha önce yaşadığım hiç bir hastalığa benzemiyordu. ilk günler bel ağrılarım için ağrı kesici kullandım. bana gerçekten iyi geldiğini söyleyebilirim.
covid-19 sonucumdan emin olmak ve resmi ilaç tedavisine başlayabilmek için 2 nisan günü devlet hastanesine gittim. tomografi yapıldı ve sonucunda herhangi bir virüs bulgusuna rastlanmadı. aynı gün burun sürüntüsü alındı. 7 nisan'da covid-19 pozitif olarak test sonucum çıktı.
8 nisan günü sağlık bakanlığı benimle temasa geçerek ilaç tedarik ettiler. aynı zamanda ailemin diğer üyelerini, temas durumunu soruşturdular. gün içinde bütün aileme evde test yapıldı.
getirilen ilaçlar (bkz: tamiflu) ve (bkz: plaquenil)
ilaç tedavi süresi 5 gün. ilaçlar bittikten sonra eğer semptomlar devam ediyorsa tekrar test yapılması öneriliyor. hasta kendini iyi hissediyorsa teste ihtiyaç duyulmuyor. doktorumun dediğine göre kişisel izolasyon yeterli oluyor. ben bunu bilmediğim için tekrar hastaneye gidip test yaptırdım. kendimi iyi hissediyordum ama iyileştiğime emin olmak istedim. böylece 14 nisan günü yaptırdığım test sonucu negatif çıktı.
not: yaşım 26. erkeğim. istanbul'da yaşıyorum. sigara kullanmadım, kullanmıyorum. düzenli spor yaptığım söylenemez. 65 kilo, 176 boyundayım.
soru oldukça editleyerek bilgi vereceğim.
edit1: * temaflu olarak yanlış yazdığım ilacın adını tamiflu olarak düzeltti. teşekkür ederim.
edit2: test sonuçlarının açıklanma algoritmasını bilmiyorum. ilk testim 5 gün sonra açıklanmışken, ikinci testim aynı günün akşamında açıklandı. diğer aile üyelerimde de durum böyle. kardeşimin testi 2 gün sonra çıkarken, babamın testi 7. gününde hala sonuç bekliyoruz.
edit3: * nick'li arkadaşımız ilaç isimlerini yazmamam gerektiğini, stokçuların suistimal edebileceğini söylüyor. bildiğim kadarıyla bu ilaçlar hükümet yetkilileri tarafından söylendi. konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşlar yol gösterirse memnun olurum.
bir kardeşim pozitif, bir kardeşim negatif çıktı( ki bizimle aynı semptomları yoğun bir şekilde yaşadı. bu sebeple test sonucunun hatalı olduğunu söyleyebilirim. doktorumun belirttiğine göre hata oranı yüksek). annem, babam ve diğer kardeşimin test sonuçları hala çıkmadı.
yazdığım iki ilaç dışında başka ilaç veriliyor mu bilmiyorum. bize sadece bu ikisi verildi. bende herhangi bir yan etki olmadı. ama kardeşimde mide bulantısı, ishal, mide sancısı yaşandı.
edit4: (bkz: #105430288) ben aralık ayından beri işsizim. vaktimin çoğunu da evde geçirdim. özellikle türkiye'de vakalar görüldükten sonra sürekli evdeydim. ancak evde çalışanlar olduğu için, onlardan bulaştığını düşünüyorum.
edit5:(bkz: #105430550) yaşadığım apartmanda 15 yaşından büyük herkese test yapıldı. toplam 23 kişi. 10 kişi pozitif, 4 kişi negatif olarak açıklandı. diğer 9 kişinin sonucu henüz çıkmadı.
edit6: (bkz: #105431173) henüz testim negatif olarak açıklanmamışken aile hekimime kan bağışı yapabileceğimi söyledim. sadece ben değil, hastalığı atlatan bütün ailemin kan vermesini sağlayacağım.
kilitli pizza kutusu geliştiren pizza ustası
-
videoya saçma sapan bir icat çıkacak diye tıkladım. ama son derece basit, kullanışlı ve ekstra maliyet getirmeyen bir çözüm olmuş. tebrik ettim.