ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
whatsapp'ta last seen'i kapatan insan
-
nasıl ki bir insana telefon numaranızı vermek ona size günün her saatinde ulaşma hakkını tanımıyorsa onun günlük hayattaki rutinlerini takip etme olanağını da tanımaz.
16 yaşındaki kıza tecavüz eden 5 uzman çavuş
-
(bkz: türkiye'nin dexter ihtiyacı)
18 aralık 2021 edirne'deki migros şubesi yağması
-
bulgarlara neden kızıldığını anlayamıyorum. ucuz bulmuş alıyor. biz de zamanında hopa'da aynısını yapardık. kızılması gerekenler bulgarlar değil..
türk filmi replikleri
-
- kurt babanı kim öldürdü ?
+ hav hav hav
- hain kostok.
ışid öldürüyor ama işkence yapmıyor
-
adamlar yiyor ama çalışıyor mantığı ile söylenmiş söz.
9 ağustos 2018 dolar kuru
-
aynı gemidecilere bi lafım var.
niye lan?
şimdi siz seçim sonrası dışarıda ateş ederken birikimlerini dolara yatıran ben, kurun yükselişine sevinmeyeyim çünkü aynı gemideyiz öyle mi?
ahahhaa yarrağımın başı aynı gemideyiz.
siz eşşşek gibi çalışacaksınız, beni besleyeceksiniz bundan sonra.
kilosu 3 liradan 2 kilo patates pişirin, bi hafta yiyin.
işiniz ne?
alışıksınız nasıl olsa.
tanım: svihs
28 aralık 2014 thy istanbul los angeles uçuşu
-
(bkz: sourlines iyi uçuşlar diler)
türkler deveye biniyor zannetmek
-
merak etmeyin 10 seneye kadar türkler deveye binmiyor ya da biz arap değiliz diye anlatmanıza gerek kalmayacak.
edit : ne demek istiyorsun diye mesajlar geliyor şaka gibi hahaha. 10 yıl sonra ülkedeki arap nüfusu ve arap kültürünün yayılma hızı göz önüne alınarak yapılmış ufak bir mümin latifesi sadece.
edit 2: deve sever çaylak arkadaşlar tarafından saldırı altındayım. bakın arkadaşlar benim deveye binen arkadaşlarım da var. lütfen.
yeni şifreniz son 5 şifrenizden farklı olmalıdır
-
ebesinin amı artık.
akbank internet’in kurumsal mobil girişinde az önce şifre değiştirirken karşıma çıkan uyarı. bireyselde de böyle mi bilmiyorum.
bu kriteri tutturacağız diye şifreleri sağa sola yazıyoruz daha büyük güvenlik açığı oluyor.
küçük çocukların çıldırtan soruları
-
iki sinek pencerinin camında iş üzerindedirler; bunu gören evin küçük çocuğu elinde sinek teliyle başlarına dikilir ve annesine seslenir:
"annea! sineklerin erkeği olur mu?"
"olur evladım..."
"annea! peki bu sineklerin dişisi olur mu?"
"(bir sonraki soruyu tahmin eden anne cevap verir) olmaz yavrum..."
sanki bu cevabı bekleyen küçük çocuk sinekleri bir hışımla öldürür...
"ibnelerrr!!!"
hadise
-
avrupa görmüş kezban.
türk cazcıları veritabanı
-
(bkz: tuna ötenel)
(bkz: muvaffak falay)*
(bkz: durul gence)
(bkz: ayferi)
(bkz: emin findikoglu)
(bkz: erol pekcan)
(bkz: sibel köse)
(bkz: volkan öktem)
(bkz: kerem görsev)
(bkz: askin arsunan)
(bkz: aydin esen)
(bkz: genco ari)
(bkz: kamil erdem)
(bkz: murat ulus)
(bkz: kürsat and)
(bkz: atilla özdemiroglu)
(bkz: fatih erkoç)
(bkz: önder focan)
(bkz: bilgehan erten)
(bkz: gürol agirbas)
(bkz: ilhan ersahin)
(bkz: cengiz baysal)
(bkz: sarp magden)
(bkz: mehmet ali sanlikol)
(bkz: yahya dai)
(bkz: neset ruacan)
(bkz: nükhet ruacan)
(bkz: cem aksel)
(bkz: imer demirer)
(bkz: levent altindag)
(bkz: ercüment ates)
(bkz: eylem pelit)
(bkz: eray zikgus)
(bkz: serkan özyilmaz)
(bkz: aycan teztel)
(bkz: meriç demirkol)
(bkz: erol duygulu)
(bkz: kamil özler)
(bkz: senova ülker)
(bkz: süheyl denizci)
(bkz: özgün arin)
(bkz: serdar barçin)
(bkz: erhan seçkin)
(bkz: kudret öztoprak)
(bkz: oguz durukan)
(bkz: ayhan öztoplu)
(bkz: atilla sentin)
(bkz: haldun özsakar)
türkiye'de evlerde veranda olmaması
-
öncelikle, veranda ne amk diyecekler için; (bkz: veranda)
ya ben köy evlerinde bile çok az gördüm bunu. geçenlerde bi çiftlik evinde görür gibi oldum onu da pimapen ile kapatmışlardı amk. bir de teoman kafası iyiyken bir kır evinde görmüş bunu ama nası uçuyorsa orada bi rüzgar gülüne rastlamış konuşmuş falan. yani o da görmemiş..
her neyse bence amerika'yı amerika yapan şey aha bu verandadır arkadaşım. babanla bir sorunun mu var, otur veranda da konuş. ananla mı var gel verandaya bağır çağır, düşmanın mı var al silahı verandaya otur...
sen bildin onu filmlerden, beyaz boyalı, sallanan koltuk var orada en yaşlı insan oturuyor. 20 sene sonra gelmiş evlat hesap soruyor,şurada bana tokat attın, orada beni mahçup ettin burada bok ettin diyerek.. tanıdın tabii.
türkiye de veranda olmayınca ne oluyor, salon var babaya hesap sormaya geliyorsun altı ay sonra ( bizde öyle 20 sene 25 sene ayrılık olmaz en babası bi bayram arası) ülke tv açık. salondaki büfe enerjini alıyor kafadan, büfe ne amk diye düşünürken az yumuşuyorsun, koltuk örtüsünün üstündeki kırlent, bardakların üstündeki dantel, ülke tv spikerinin naif ve mıymıntı sesi derken odaya girdiğinin 10. saniyesinde yumuşuyorsun. bir de anan poğaça viriyim ayrana katık eden mi diye sorunca ne oluyor, hesap soramıyorsun. ömrünce taşıyorsun o ağırlığı.
amerikalı o verandadan zıpkın gibi çıkıyor. sorunlarını halletmiş, herkes bir diğerini bağışlamış diyor ki sorunum yok madem gideyim afganistan'ı işgal edeyim diye süper güç oluyor, uzaya çıkıyor adam. onun için veranda mecbur tutulmalı. 38 katlı apartmanın hemen giriş kapısının yanında bi veranda olsa fena mı olur?
neyse bi şarkı ile bitireyim, bir kır evinin verandasında bir rüzgar gülüne rastladım, insanmışçasına konuşmaya lay lay lay..