hesabın var mı? giriş yap

  • malatya/ arguvan’dan net görülen doğa olayı, yaklaşık bir saat kadar önce düşmeye yakın yeşil bir renk alıp düştükten sonrada gökyüzünün çeyreğini kızıla boyadı. traktörle çift sürerken görmek de ayrıca güzeldi benim için. ve fakat umarım kimseye zarar vermemiştir. zira tepelerin ardında epey büyük bir ışık çıktı düşünce.

    bu arada babam traktörleri durdurtup “ daha yeni iyi aydınlandı ortalık böyle devam ederse sabaha kadar tarladayız“ dedi. hangisine şok olayım bilemedim.

    edit: yıllardır yazmıyorum sözlüğe, bir takım tenekeler mesaj atmış, çok güzel troll ehe ehe diye. o troll dediğin ben değilim, sabah mazotu 5,87 den bize kaktırtanlar troll. avukatım, adliye kapalı diye geldim adama destek olsun bazı seneleri zararla kapatıyor işçi tutmasın, hem bizde de iki aydır ofis kapalı yardım edeyim adama deyip sen fosur fosur yatarken ben bu mevsimde 6-7 derecede tarla sürüyorum. ben 15 sene önce burda yazmaya başlayınca çift sürmek nedir bilen adamlar vardı. ne ara buralarda demirin tuncu insanın .... hüküm sürmeye başladı ona şaşırdım. göktaşı falan hikaye, asıl göktaşı çiftçiye çoktan çakıldı biz şimdi ışığını görüyoruz.

  • çikolata alıyosun çikolata değil. domates alıyosun, ilaçlı. 2. sınıf kalitede bal alıyosun şurup. zeytinyağı alıyosun, karışım. dondurma alıyosun, aromalı boyalı.

    dünyanın en kalitesiz ürünlerini yiyoruz
    parasını verip iyi olsun diyosun ama değil. 2. sınıf yaşıyoruz hayatı

  • toplu taşıma aracında ön kapıya çok yakın bir amca, inmek için orta kapıya yanaşmaya çalışıyor.

    x: amca ön kapıdan inersin acele etme.
    amcadan cevap : ön kapı yasak. ben sadece devletin koyduğu kuralları çiğnerim. halkın koyduğu kuralları çiğnemem, çünkü onlar halkın iyiliği içindir.

  • kardeşimin yaşadığı bir olaydan örnek vereyim. internetten ayakkabı bakıyoruz, bir camper modeli beğendi, sonra gidip mağazada bakıp denemiş. 'pek beğenmediğini' söylediğinde tezgahtar hayretle bakarak 'daha önce camper kullandınız mı?' diye sormuş, kardeşim kullanmadığını söyleyince tepeden bakan bir tavırla 'belli' diye yanıtlamış.
    ne demek belli lan? mecbur muyuz yani camper'ı beğenmeye anlamadım ki ya da camper giymediysek ayakkabı konusunda fikrimiz geçersiz mi oluyor..
    hayır bir de camper yani, lüks mağaza sayılmaz, pahalıca ayakkabılar satan bir dükkan..velev ki armani olsun, gucci olsun..velev ki tezgahtarı değil, dükkan sahibi olsun, marka üzerinden birini aşağılamak görmemişliktir, kekoluktur, kimse kusura bakmasın..

  • anayasa cumhurbaşkanlığını bütün siyasi ideolojilerin dışında, üzerinde tarafsız bir statü olarak tanımlıyor.bunun için de ‘seçildikten sonra, eğer varsa partisiyle bağı kesilir’ diyor.

    tayyip erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sırasında yaptığı tüm açıklamalar, mitingler anayasaya aykırıdır.akp'ye oy isteyerek anayasaya göre tarafsızlığını yitirmiş olup bulunduğu makamdan ihraç edilmesi yasal olarak gerekmektedir.

  • çift dil bilmenin beyne yararları nedir

    filmleri alt yazısız izlemenin yanı sıra, iki veya daha fazla dil bilmek beyninizin tek dil bilen birinin beyninden daha farklı görünüp daha farklı çalıştığı anlamına gelir.

    dil becerisi tipik olarak iki aktif bölümde, konuşma ve yazma, iki pasif bölümde, dinleme ve okuma, ölçmektedir. durumlarına ve her bir dili nasıl kullandıklarına bağlı olarak, üç sınıfta genelleme yapılabilir.
    karma çift dil bilen bir insan örneğin üç yaşında yerel dilin farklı olduğu bir ülkeye göç eden bir çocuk iki dilsel kodu da aynı anda geliştirir. etrafındaki dünyayı deneyimlerken iki dille deneyimler.

    eşgüdümsel çift dil bilen biri iki kavram setiyle çalışır. örneğin okul çağında farklı ülkeye göç eden bir çocuk evde başka, okulda başka dil konuşması gibi.

    ikinci dereceden çift dil bilmek göç eden ailenin ebeveynleri ise önce kendi ana dilleriyle düşünüp filtreden geçirip sonra ikinci dile çevirirler.

    beyin görüntüleme teknolojisi (bkz: nörobilim) çift dil bilen beyin için şu gelişmeleri görmemizi sağladı:
    beynin sağ lobu duygusal ve sosyal alanlarda aktifken; sol lobunun mantıksal süreçlerde daha aktif olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. kesin bir bölünme olmamakla birlikte beynin fonksiyonları yaşla gelişirken, dilin iki lobu da geliştirmesi bazı hipotezleri doğurdu. bu teoriye göre çocuklar daha kolay dil öğrenir, çünkü gelişen beyinlerinin esnekliği onların dil öğrenirken iki küreyi de kullanmalarına izin verir. ama çoğu yetişkinde dil tek bir kürede ( genellikle sol lobda) öğrenilir.
    bu yüzden daha küçük yaşlarda dil öğrenmek: dilin sosyal ve duygusal kavrayışını kazandırabilir.
    diğer taraftan son araştırmalar gösteriyor ki: yetişkinlikte ikinci dil öğrenen insanlar, ikinci dillerini kullanarak problemleri çözdüklerinde kendi dillerinde çözdüklerinden daha az duygusal ve daha mantıklı bir yaklaşım gösteriyorlar.
    hangi yaşta ikinci dil öğrendiğinizden bağımsız olarak : beynininiz çoğu nöronu ve sinapsınızı barındıran gri madde daha yoğundur.
    alzeimer ve bunama gibi hastalıklara akalanma ihtimali daha azdır.
    çift dil bilmek sizi daha zeki yapmasa da beyninizi daha sağlıklı, karmaşık ve aktif kılar.

  • "kendini pikaçu zannedip 7. kattan aşağıya atlayan gavat çocuk sen ve senin gibilerden nefret ediyorum senin yüzünden pokemonu yayından kaldırmışlardı , zaten pikaçu uçamayan pokemondu amk."

  • at the end of my life, geriye dönüp baktığımda para, ev, araba vb. değil, dünyayı gördüğümü, ne çok farklı kültürden insanla tanıştığımı, ne çok yaşanmışlığım olduğunu ve ne çok yaşanmışlığa tanıklık ettiğimi, ne çok yeni şey denediğimi görmek istediğimden hayatım ile ilgili koyduğum hedeflerin son basamağını oluşturan hede.

    ilki abd'de bir düzen ve konfor yaratmak, ikincisi kabarık bir savings hesabı oluşturmak, üçüncüsü sevmeyerek yaşadığım bir east coast şehrinden severek yaşayacağım bir west coast şehrine taşınmak ve böylece hem doğu hem de batı yakasındaki yaşamı deneyimlemiş olmaktı. hepsini gerçekleştirdim.
    şimdi sıra dn olmaya geldi. çok büyük bir aksilik çıkmazsa en erken 2024 başında, en geç 2024 sonunda olmuş olmayı planlıyorum.

    abd'deki eşyalarımı bir storage'a koyup veya satıp, önce birkaç yıl colombia, mexico, costa rica, argentina, guatemala, peru, brazil, chile ve panama'dan oluşan latin america ülkelerinde yaşamak planımın ilk ayağı. schengen ülkelerinde 90 gün kalıp, ordan schengen olmayan ülkelere geçiş yaparak bir seneyi tamamlamak planımın ikinci ayağı. dn visa veren ülkelerin birkaçında birer sene harcamak da planımın son ayağı.

    üç ayaktan oluşan bu göçebe hayatından yorulduğum ve/veya sıkıldığım noktada abd'ye kısa/uzun vadeli geri dönmek de tabii ki seçeneklerim arasında. üç ayağı tamamladıktan sonra döneceğim yerin neresi olacağına o gün geldiğinde karar vericem.

  • akıl ve mantık yoksunu bir bünyenin metrobüsleri korumak adına uydurduğu saçmalık olsa gerek.

    ulan dallama bu otobüsler günde 18 saat çalışmak ve binlerce insanı taşımak için dizayn edilmedi mi? yani görevleri bu... uçaklar da günde 14-18 saat uçuyor. hatta hiç durmadan 18 saat uçan uçaklar da var. çalışma şartları da ağır. kaç bin metreye çık, bilmem eksi kaç derece, basınç düşük, in çık in çık... e iyi o zaman onlar da bozulsun, en fazla düşerler ne olacak ki. böyle mantık olur mu?

    günlerce, aylarca ve hatta yıllarca hem de oldukça ağır şartlar altında hiç durmadan çalışan makinalar var... ama çalışıyorlar... çünkü bu iş için dizayn edilmişler. doğru ekipmanı doğru işte doğru bir şekilde kullanınca arızalar da iyice azalacaktır. ama sen o iş için dizayn edilmemiş makinayı al getir, bozulunca da şartlar ağırdı, hiç durmadan çalışıyordu de... olacak iş mi?

    dediğim gibi bu otobüslerin işi bu. günde 18 saat çalışıp binlerce yolcu taşımak... şartlar bu... ve otobüsler bu iş için dizayn ediliyor. ve onun için 2-3 milyon lira ediyorlar... sağlam olsun, dayanıklı olsun, bozulmasın, ekonomik olsun diye o kadar para veriliyor.

    yahu ortadaki salaklık karşısında dilim tutuluyor... ne mantıksız insanlar var be!

    hastanede yangın çıkar, yoğun bakımdaki hastalar ölür, sağlık bakanı çıkıp zaten öleceklerdi diye açıklama yapar. aynı mantık, daha da doğrusu aynı mantıksızlık...