ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hoşlanılan erkeğe açılmak
-
şu an evli olmamı sağlayan 7 sene önceki davranış. tabii yüz yüze cesaret edemediğimden sms yolu ile
hatırladığım kadarıyla;
- uzun süredir beni bu kadar heyecanlandıran kimse olmamıştı, sence bunun adı ne? cilekli sut
yaklaşık 2-2,5 saat ses seda çıkmaz? ben sms attığıma bin pişman, aklımdan bir sürü şey geçerken
- nasıl inanacağım sizin olduğunuza? tatile nereye gitmiştiniz? (çok garanticidir de kocam, inanmaz ben olduğuma, müdürünün onu sevindirmek için attığı bir sms sanır)
- erdek (bu ne biçim adam ya, şaka mı?)
- beni de uzun zamandır kimse bu kadar heyecanlandırmamıştı, bu mesajın gerçek olduğuna ancak yarın servise bindiğinde göz göze geldiğimiz zaman inanacağım.
hala hayatta yaptığım en doğru şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. sürekli gelen mesajlar üzerine edit: kimilerine bir cesaret örneği oldu bu entry, kimileri imrendiğini ama olumsuz geri dönüşten korktuğunu söyledi kimileri de inanamadı bu duruna nedense. 3 gün önce 12. evlilik yıldönümümüzdü, eşim ve kızımızla birlikte kutladık.tabii ki her şey her zaman güllük gülistanlık olmuyor, tartışmalar, kırgınlıklar, küslükler... ama bütüne baktığımda sevgi her şeyin üstünde. siz de kalbinizin sesini dinleyin gençler..
6 eylül 2015 türkiye hollanda maçı
-
hedef grupta üçüncülük olunca beşiktaşlı oğuzhan özyakup affetmedi...
debe edit: (bkz: nida için yardım kampanyası) destek olalım, beraber yaşatalım.
aşti
-
esenler otogarı'yla karşılaştırınca sidney opera binası gibi kalan yer.
500t
-
yaklaşık bi 15 dakika sonra yine binicem 500t'ye... kurbanlık koyun gibiyim şu an, çok çaresizim ve acayip yalnız hissediyorum kendimi.
sırf 500t'ye binmemek için 3 vesait değiştirdim dün (metrobüs dahil). değdi mi? değdi abi... olm iş çıkış saatinde durak rio karnavalı (kalabalık baabında) gibi oluyor diye yarım saat mesaiye kalan adamım. gören de vay be ne çalışkan adam işini bitirmeden hayatta çıkmaz, der. ne işi be kardeşim... of ben çıkayım bari geç kaldım. kendinize iyi bakın.
deniz baykal ford mondeo benzerliği
-
yıllardır kafamı kurcalayan benzerlik. trafikte ne zaman arkadan bir ford mondeo görsem aklıma deniz baykal geliyor. tasarımcıların ilham aldığından şüpheleniyorum.
1- mondeo
baykal
2-yandan mondeo
yandan baykal
çok yıllar sonra editi: bugün deniz baykal hayatını kaybetti, kendisine allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
22 nisan 2015 tsk'nın roboski operasyonu
-
tam da chp ve hdp zihniyetinin seçim beyannamelerini açıkladığı, chp'nin iyi bir rüzgar yakaladığı ve hatta koalisyonların gündeme geldiği bir dönemde başlaması ilginç operasyon. ha yok oranın adı uludere, yok bokdere diye tartışmak güzelse siz oradan devam edin ağalar.
xbox series s
-
indie oyunlara ilginiz varsa, keseniz için mutlaka tercih etmeniz gereken konsoldur. ps5'de indie oyunlar büyük bir lüks iken, xbox tarafında sakız parasına oynayabiliyorsunuz. pc tarafından bile daha uygun fiyatlar hatta. gün itibarı ile fiyatlar üzerinden bir kaç örnek vereyim.
ruiner: xbox 56,25 tl, ps 499tl
the messenger: xbox 56,25 tl, ps 499 tl
dead cells: xbox 59 tl, ps 629 tl
celeste: xbox 57,81 tl, ps 499 tl
cuphead: xbox 66,38 tl, ps 499 tl
hades: xbox 178,48 tl, ps 629 tl
outer wilds: xbox 71,25 tl, ps 629 tl
tunic: xbox 195 tl, ps 749 tl
return of the obra dinn: xbox 66,38 tl, ps 599 tl
frostpunk: xbox 85 tl, ps 749 tl
üstelik sık sık indirim geliyor ve bu güzel oyunları 10-15 tl gibi komik fiyatlara alabiliyorsunuz da. şu anda da var güzel indirimler.
ek: ps tarafında bazı oyunlar indirime girmiş. ben yukarıda her iki kütüphanedeki indirimsiz fiyatları kıyasladım ama hadi ps tarafının indirimli fiyatını kıyaslayalım. bahsedilen oyunların xbox kataloğundaki indirimsiz fiyatının 2 (yazıyla iki) katı fiyatta, ps kataloğundaki mevcut indirimli(!) halleri. oyuncu dostu sony'e kocaman bir alkış.*
bir de ps kataloğunda şu bu bedava denmiş de, zaten yukarıda yazdığım oyunların büyük bir kısmı + daha taze yılın indie oyunu ödülünü alan cocoon dahil pek çok indie oyun gamepass tarafında var. karşılaştırdığım şey o değil. o olsa zaten duramazsın "omo god of wor" diye biter yine muhabbet.
cumhurbaşkanına tayyip diyorlar
yunan başbakan klitoris
-
sert bir dille uyarılmayı hak ediyor.
kötü günlerde kişiye güç veren sözler
-
"ne demek yalniz kalmak istiyorum abi, nerdesin soyle geliyorum"
mehmet demirkol
-
az önce muhtemelen uzun zamandır ettiği en güzel laf çıktı ağzından:
" "türkiye'de ırkçılık yoktur!" türkiye'de ırkçılık olup olmadığına sen karar veremezsin kardeşim. bunu git çingene'ye, ermeni'ye sor, onlar söylesin sana türkiye'de ırkçılık olup olmadığını."
helal olsun.
hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak
-
öyle bir anda gelen hissiyattır. aslında bu durumun vuku bulması için onlarca neden vardır ortada. bakmak zorunda olduğunuz bir anneniz, ilerlemek zorunda olduğunuz bir kariyeriniz kısacası vermek zorunda olduğunuz bir hayat mücadeleniz vardır. her şey darma dağınıkken hayatınızda, bir kişiye daha yer yoktur dünyanızda. içiniz burkulur ilk anladığınız anda. insanız sonuçta sevilmek istiyor egomuz. bir de... bir de çocuk mevzusu var tabi. serde kadınlık var ya illa tadılmak isteniyor o duygu. her bir arkadaşınız doğum yaptığında bu ihtimalden daha da uzaklaştığınızı anlıyorsunuz. velhasıl kelam kabullenilmesi zor bir iştir. kim ne derse desin erkekle kadın birbirine muhtaçtır. gelin görün ki bazıları için tek kişiliktir yaşamak.
meraklısına 5 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim.
7 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim. iyi ki evlenmedim modundayım. bekarlık gerçekten sultanlıkmış. tavsiye ederim.
9 sene sonra gelen edit: hala bekarım. hayat çok güzel. aynen böyle devam :))
10 yıl sonra gelen edit: bu entryden sonra neler olduğunun resimli arşivi için instagram hesabımı bırakıyorum buraya :)
https://instagram.com/…q5zdc2odk2za==&utm_source=qr
şu an geldiğim noktada iyi ki de evlenmedim diyorum. 37 yılda 5 ülkede yaşadım, sayısız ülke gezdim. evlenmiş olsaydım bunların hiçbirini yapamazdım muhtemelen. bundan sonra ne olur bilemem ama bugün dönüp baktığım dolu dolu bir hayat yaşamış olduğumu görüyorum. iyi ki diyorum, iyi ki… :)