hesabın var mı? giriş yap

  • çok ilgi çekmemiş konu ama 11 yıldır 2 polis koruması ve koruma aracı olmasıyla vergilerimizden kaç milyon tl'nin buraya gittiğini düşünebiliyor musunuz? kim abi bu ne tehditi 11 senedir koruma verecek kadar. kocaları tarafından alanen tehdit edilen kadınlara verin bu korumaları. bu şahıslar da çok tehdit hissediyorlarsa özel güvenlik şirketlerine gitsinler. 1 sene falan neyse de 11 sene nedir ya yazık...

  • -öncelikle alacağınız kitapları yayınevlerine göre listeliyoruz.
    -ardından kitapları internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerden bulup yapılan indirime ve kargo ücretine bakarak bir hmm çekiyoruz.
    - sıra en önemli kısım olan hangi yayınevinin satış yerinin nerede olduğunu bulmaya ve kendi kitaplarında ne kadar indirim yaptıklarını öğrenmeye geliyor ki, bu işi burada ben üstlenerek sıralıyorum:

    iletişim yayınları:
    cağaoğlunda, s. ahmet durağında indikten sonra beyazıt yönüne doğru çıkarken adliyenin paralelinde uzayan yokuştan yukarı çıkıyoruz ve karşımıza bir park çıkıyor. parka girip tam karşımızdaki çıkıştan değil de sol taraftaki çıkıştan çıkınca karşımıza iletişim han'da bulunan iletişim yayınevi çıkıyor.
    indirim: %35 - defolu kitaparda % 50

    ithaki yayınları:
    cağaloğlundan gülhaneye inerken yurtiçi kargonun olduğu sokaktan aşağıya doğru sol kaldırımdan yürüyerek iz yayınlarını geçiyoruz, hemen sonraki binada karşımıza çıkan hana girip 3. kata çıkıyoruz. aynı zamanda ilk nokta adıyla da satış yapan ithakinin satış yerini bulduk.
    indirim: %35

    ayrıntı yayınları:
    bab-ı ali, diğer adıyla cağaloğlu yokuşundan (iran konsolosluğunun aradan fıydırarak) sol kaldırımdan aşağıya doğru devam ederken göreceğimiz ilk ya da ikinci sokağın köşesinde bulunan ayrıntı yayınlarının esas yeri karşımıza çıkıyor.
    indirim: % 35 ile kimi zaman 50'ye kadar çıkabilir. hatta çok iyi ve yardımsever sahibi sayesinde bazı kitapları ücretsiz bile alabilirsiniz.

    yapı kredi yayınları (yky):
    eh bunu bilmeyen yoktur zaten, istiklal caddesinde galatasaray lisesi'nin karşısında.
    indirim: % 25

    ötüken yayınları:
    istiklal caddesine gelmişken galatasaray'dan taksim meydana doğru caddenin sağ tarafından gidiyoruz. benetton'a kadar gelince hemen sağımızda (yerini tam hatırlamadığım ama kime sorsan söyleyecek olan) ötüken yayınlarını görüyoruz. zaten tabelamsı bir şeyi de var.
    indirim: % 35 -40

    kabalcı yayınevi:
    beşiktaştaki şubesi zaten kocaman ve ortada duruyor ama gene de bilmeyenler için: ıhlamurdere caddesinin girişinde garanti bankasının yanında, ya da alkım kitabevinin hemen çaprazında, 2. noterin tam karşısında.
    bakırköy şubesi için: capacity'nin bulunduğu cadde üzerinde.
    indirim: kendi yayınlarında % 50

    imge yayınları:
    gene cağaloğlundaki cağalolu yokuşundan değilde hemen paralelindeki ankara caddesi üzerinden aşağıya inerken hemen solda.
    indirim: bunlar cimriler en fazla % 20

    yordam kitap:
    ithaki yayınlarının bulunduğu sokağın en üst kısmında sol kaldırımda. kafayı yukarı kaldırırsanız anında görürsünüz.
    indirim: %35, kapital (marx) için ise cilti versiyonda en son % 50 indirim yapıyorlardı.

    can yayınları:
    istiklalde aslıhana giderken, yani nevizadeye bağlanan sokaktan bir önceki sokakta sol kaldırımda.
    indirim: bu kendini biraz fazla beğenmiş yayınevinin indirimleri pek işe yarar değil. yok denecek kadar az.

    sosyal yayınlar:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin tam karşısında.
    indirim: kendi yayınlarında % 50. mükemmel çevirilerle hazırlanmış kitapları klasikler için çok iyi bir kaynak oluşturur. öneririm.

    dergah kitabevi:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin karşısında bulunan köfteci ramiz'in bulunduğu sokağa giriyoruz. dümdüz ilerleyince zaten karşımıza çıkacak.
    indirim: kendi yayınları ya da başka yayınlar farketmeksizin % 20 - 35 arası süper indirimler yapıyorlar. eğer ki istediğiniz kitabevinin yayınevine uzaksanız buradan alabilirsiniz.

    -eh şimdi sıra gidip kitapları internette % 15 - 20 gibi saçma indirimlerle satan sitelerden değil de çok daha hesaplı olan yayınevlerinin kendi yerlerinden almaya geliyor, ki üzerine cebinizde kalan paralarla yayınevlerinin bulunduğu genelde gezilesi olan s. ahmet, taksim, cağaloğlu gibi yerlerde bir güzel çayımızı kahvemizi içerken kitaplarımızı kurcalıyor ve mutlu oluyoruz.
    bonus: nerede kaldı bu kargo vs. gibi sinir bozucu durumlarla uğraşmadan, anında ve kitabı inceleyerek satın alma güzelliği.

    not: aklıma geldikçe yeni entryler ile yeni yayınevleri ve yaptıkları indirimlere ilişkin bilgiler vereceğim. ayrıca ders kitapları nereden alınır nasıl ucuza getirilir gibi ipuçlarından da bahsederek günümüz öğrencilerinin bütçesini dengeye sokabileceğimi düşünüyorum.
    not 2: benim yazdıklarım istanbul için geçerlidir. diğer şehirlerde bulunan yazarlar da kendi şehirleri ile ilgili yardımda bulunurlarsa herkese büyük faydaları dokunacaktır.

    (bkz: kişisel kitap festivali)
    (bkz: paramızı kaptırmıyoruz)

  • beni şaşırtmamış, ve şaşırtmadığı için gelecek adına korkutmuştur.

    kimse kusura bakmasın hayatta bi halt olamamış daha sakalı bıyığı terlememiş, eline silahı verilmiş, her yaptığı yanlışta sırtını sıvazlanan gençlerin olduğu bi kurum artık emniyet.

    geçen piknikte bi tanesi de ailesiyle gelmiş. belli genç, kara kuru, aptal bişey. silahı takmış beline. t-shirt ten görünsün diye takla atıyo. karşı masada kızların olduğu bi grup var. bi ara seslenecektim kızlara, gördük diye bağırsınlar da bu salak kendini vurmasın yanlışlıkla diye. ya dedim biz başımıza bişey gelince polis diye aslında bunu mu çağırıyoruz? bi karete figürleri falan yapıyo. bak mahalle arası kurslarda bile sarı kuşak vermezler o kadar berbat. o kadar saçma, anlamsız, gereksiz. baştan ayağa cehalet bi genç.

    sivilde değil eline silah, ağaç dalı vermeyeceğimiz bi çok genç işsize emanet edildik. mini mini seçim yatırımlarımız canımızı ve malımızı koruyor, bu da beni korkutuyor.

    son bir şey daha berkin elvan hala uyuyor.

  • sebze satışlarından sonra başkan recep tayyip erdoğan'ın kastamonu mitinginde dile getirdiği karar:

    "marketlerde neler varsa, onların da belli bir kısmını buralarda biz satmaya başlayacağız. çünkü bunlar terör estirdiler, terör. gıdada terör estirenlere gereken dersi verdik, veriyoruz. bakalım bundan sonra sırada ne var? hep birlikte yaşayıp göreceğiz"

    kaymak

    edit: milleti istanbul, izmir, ankara'ya istifle, üzerine 6-7 milyon suriyeli, pakistanlı, afgan, ıraklı yığ. bu büyük şehirlere giden otoyol ve köprü ücretlerini 5 katına çıkar, millete senelerce yerli tohumu yasakla, masa başı işlere ve yan gelip yatmaya özendir ve sonra da sebze fiyatlarına zam gelince şehir merkezlerinde icadı belki milattan önce 10.000 yılına dayanan "çadırda satış" yöntemiyle fiyat düşürmeye çalış.

    koskoca ülkeyi 3-5 tane holding ve balinanın insafına bırak, onlar da senelerdir lüks ve ithal tüketime alıştırdığı vatandaşı bir güzel sömürsün.

    sömürülmek sadece ingiltere, fransa, abd'ye sömürülmek değildir. sömürülmek üretmeyen holdinglere, üretmeyen para balinalarına, finans balinalarına ve spekülatörlere sömürülmektir. bizim ülkemiz maşallah büyük baş hayvan gibi bu dominant varlıklarca sağılıyor ve bizi yönetenler maalesef bunların bilincinde mi değil mi onu bile bilmiyoruz.

    geçen seneden beri beyaz eşya fiyatları en az %300 zamlandı, sebze fiyatları %300-700 arası zamlandı. açıklanan enflasyon oranı ise dalga geçer gibi %15-20 lerde.

    bari hakaret etmeyin bu millete, hepimiz enflasyon ve fiyat artış oranından haberdarız. çünkü kıt-kanaat geçindiğimizden her şeyin fiyatını artık çok sıkı takip ediyoruz.

  • "aşkım" yazmış. tabi bizim bünye öküz olunca, açarsın telefonu ve "mesajın yarım kalmış. ne yazacaksan söyle" denir.

    işte kadın ve erkek arasındaki en büyük farklardan biri budur. onun aşkı kabardığı için sms atar, sen ise tüm iletişim araçlarını fonksiyonel olarak kullanırsın.

    kadınlar mı zor, biz mi danayız bu yaşıma geldim halen anlayamadım.

  • vakti zamanında kaygı ismindeki bir grupta harikalar yaratan gitar ustasıdır. kanımca ülkemizde fender stratocaster isimli tasarım harikasını en iyi kullanan iki isimden birisidir. bulunduğu yerde blues, rock, müzik, gitar meraklısı herkesin canlı canlı izlemesi şarttır. yavuz çetin'i izleyemedik diye üzülenlere peşin söyleyelim üstün yetenekli insanlar ülkemizde de dünyada olduğu gibi az sayıda, kaçırmadan bu ustayı izlemek lazım.

  • maç sonrası röportajıyla beni güldürmüş genç yetenek.

    spiker: türk milli takımını seçme süreci nasıl gelişti?

    hakan: ben zaten u16-u17'de de milli takım forması giydim. sadece 1 defa almanya milli takımında oynadım. orada da kendimi hiç iyi hissetmedim. arkadaşlık yoktu, kimse birbiriyle konuşmuyordu.

    "insan yemekten sonra bir çay-kahve içer, sohbet eder."

    sen istesen de yapamazmışsın orada, iyi ki geldin.

    edit:facia yasadim uyarmış, imla.

  • yunan akut'u emak, hatay'a yardım amaçlı gönderilmişti. bugünkü çalışmalarda bir kızı enkazdan canlı kurtarmaya çalıştılar ancak başaramadılar, daha sonra kızın 6 yaşındaki küçük kardeşini kurtarmayı başardılar ve gözyaşlarına boğuldular.

    bu hayatta insan hayatından daha değerli bir şey yok. aylardır saçma sapan konulardan birbirlerine atıp tutan iki ülkenin siyasetçilerine bu manzarayı göstersek umarım yeter.

    https://twitter.com/…kis/status/1622956410555232257