hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 1998-1999 arası yer: istanbul

    okula yeni başlamışım. tam anlamıyla bir solak olduğumdan her işimi sol elle yapıyorum. kalem tutmak, çatal kullanmak vs.

    öğretmenim geldi kalem tutarken sağ elini kullan sol el şeytanın elidir falan dedi. ulan daha yeni okula başladım bi' sakin aq.

    bu mevzu böyle devam ederken olay sınıfta patlak verdi. adım şeytana çıktı. daha 1. sınıfım. ilk aylarım. kimse benimle takılmıyor, konuşmuyor. öğrenci velileri falan okula geliyor; bizim çocukta solak olur onun yanına oturtmayın falan diye.

    yaşadığım travmayı ben bile düşünemiyorum şu psikolog halimle.

    sonra ailem okula geldi baya bi' olay olmuştu. sınıfım falan değişti. işin güzel tarafı gittiğim sınıfın sınıf öğretmeni solaktı. beni aldı, yetiştirdi. bugün bir şeyler olduysam, başardıysam onun sayesinde. mekanın cennet olsun hocam.

  • tamam, bu bir şekilde kabul edilebilir, ticari amaçla bunları kullanan ve şarkıları üzerinden para kazanan varsa tabii ki hakkıdır.
    amma velakin söylemek istediğim bir şey var.
    erkin koray'ı çok severim, hemen hemen tüm 45liklerini de topladım, yani öyle böyle değil ilgim.
    pandeminden önceki yıllarda iki kere de konserine gitme şansım oldu.
    her iki konserde de zırt pırt durup " telefonla çekmeyin, beni videoya almayın, kameraları kapatın, güvenlik kameralara müdahale edin" demesi canımı sıktı.
    akabinde bir 33lüğünü ( benden sana) imzalatmaya yanına gittim, imzaladı ama "bu korsan" dedi. ahah, "yav 82 baskısı" bu dedim, " haa ben yenilerden sandım " dedi.
    bunadın mı abi sen? bırak çeksin çocuklar, seni ileriki yıllara aktarsınlar. bilsak günlerindeki erkin baba nerede, şu hallerin nerede.
    az sal ya.

  • --- spoiler ---

    "uyuşturucu batağına sürüklendim."
    --- spoiler ---

    gören de arap çarşafına bonzai sarıyor sanacak. ulan lüks otomobilin içinde kokain çekiyorsun, gelmişsin 1 lira için adam bıçaklayan tinerci edebiyatı yapıyorsun.

  • dünyada bir milyardan fazla sigara içicisi bulunur ve her gün 15 milyardan fazla sigara satın alınmaktadır. bu sayının ise artması beklenmektedir.

    sigara filtreleri, doğada bozunması birkaç yıl alan bir tür plastik olan selüloz asetattan üretilir. sigaralar yalnızca abd'de her yıl 90.000 yangına neden olmaktadır ve orman yangınlarının önemli bir nedenidir ancak sigaranın okyanus üzerindeki etileri daha da büyüktür.

    atılan sigara izmaritleri kanalizasyonlara oradan nehirlere ve en sonunda denize taşınmaktadır. sigara izmaritleri, plaj temizliklerinden toplanan en yaygın çöp kalemidir. sigara izmaritleri dünya çapında yıllık 845.000 ton çöp anlamına gelmektedir.

    sigara izmaritleri balıklar, deniz kuşları ve kaplumbağalar tarafından yiyecek sanılır yenir. sahile vuran ölü hayvanların midelerinde sıklıkla bulunur. izmaritlerinin suda serbestçe yüzerken yaydıkları kimyasallar da (özellikle nikotin ve etilfenol) deniz yaşamı için zehirlidir.

    bir litre suya atılan tek bir sigara izmaritinin yaydığı toksinler, suda bulunan küçük balıklar ve su piresi gibi planktonik organizmalar için öldürücü dozdadır. her yıl atılan beş trilyon sigara izmariti, çin'deki üç boğaz barajı'ndaki (dünyanın en büyük barajı) tüm suyun, su yaşamı için tamamen ölümcül hale gelmesi için yeterlidir.

    tüm bu zararların haricinde, sigara filtreleri, sigaranın insanları bile tam olarak azaltmadığı gibi yarattığı koruyuculuk algısı ile sigara kullanmaya teşvik etmeye ya da bırakmaya daha az istek duyma gibi etkileri olduğu görülmüştür. filtrelerde bulunan 12.000 selüloz asetat lifi, doğrudan akciğerlere solunabilir ve solunum hastalıklarını tetikleyebilir.

    sigara üreticileri insanlar için daha güvenli ve doğayı daha az kirleten filtreler üretmek için denemeler yapsa da henüz pazarda yaygın bir şekilde kabul gören bir filtre türü üretmeyi başaramamışlardır.

    kaynak: science focus

  • 12 yıllık viskisinin tadı muhteşem olan enfes viski markası. 15 yıllığı da şahanedir. diğerlerini tatmak henüz nasip olmadı.

    dufftown'lu bir terzinin oğlu olan william grant tarafından kurulmuştur. mortlach içki fabrikasında damıtma sanatını öğrenen grant yıllık 200 sterlinlik maaşından biriktire biriktire kendi fabrikasını kuracak sermaye elde etmiştir. cardhu içki fabrikasından 120 sterline ikinci el olarak aldığı alet edevatla robbie dhu kaynak suyunun yanında "geyiklerin vadisi" anlamına gelen glenfiddich yöresinde fabrikasını kurmuştur. 1887nin noel gününde fabrikanın imbiklerinden ilk glenfiddich viskisi akmaya başlamıştır.

    çok olmadan 9 çocuğunu da işe dahil eden grant'ın torunları hala şirketi yönetmektedir ve şirket hala eski üretim metodlarına sadık üretim yapmaktadır. (ikinci el alınan o ilk kazanların üzerindeki her çentik veya yumruyu yeni alınan/yenilenen kazanların üzerine de yapmak dahil. bu kadarı da biraz abartı artık, ama adamlar viskinin tadında o çentik ve yumruların pay sahibi olduğuna inanıyor.)

    viskileri 12, 15, 18, 21, 30, 40, 50 yıllık olarak satılıyor. 12den 21e kadar, kalitesine göre, makul fiyatlarda bulunabilmekteler. 30, 40 ve 50 yıllık olanları ise uçuk fiyatlara sahip olmalarına rağmen sapır sapır satılmaktalar yine de. örneğin 40 yıllık olanın fiyatı 1000£, 50 yıllık olanın ise 5000£!

    bunların dışında üretilen 61 şişeden tamamı satılmış olan glenfiddich rare collection 1937 ve glenfiddich vintage reserve 1977 isimleriyle iki özel seri viski de üretilmiştir efenim. rare collection 1937, 1937 yılında fıçılanmış ve, 64 yıl sonra, 2001de şişelenmiştir. vintage reserve ise halen daha yıllanmaktadır. serinin şişelenmesi viski camiasında heyecanla beklenmektedir.

    o vintage reserve'nin zamanı geldiğinde bir şişesine bütün paramı vermeye hazırım. yine 61 şişe çıkarsa imkansız olur o gerçi ama, neyse.

  • tanım: çok delikanlı bir kardeşimiz olan insan.
    3 yıllık ilişki boyunca neredeyse 2.5 yıl beraber yaşadığımız bi sevgilim vardı abi. 2.5 yıl boyunca geceleri bilfiil sarılarak uyurduk. tabi ciddi şekilde alışkanlık olmuştu o yüzden rahatsız olmuyodum. öyle uyanmasın diye kıpırdamadığım falan olmuyodu hiç. kaldı ki uyurken kımıl kımılımdir, hiç rahat durmam.baktım kaşıkta kolum ağrımaya başladı hop alıyorum göğüse, göğüse yatış sarmadı tak ben giriyorum onun kolları arasına. bi kere sarılmadan uyumadık yani. "sevince oluyo"'ya bağlamak istemezdim ama öyle galiba. neyse hafız sonuç olarak 2.5 yıllık alışkanlığımin yerinde artık yastıklar var.

  • o hızda neden mi ölmüş? bariyerler beton da ondan. çok yüksek g kuvveti, esneme sıfır.

    - bariyerler uygun materyaller ile üretilmeli
    - plastik çubuk direkler ile gişe hat 50 metre öteden başlamalı
    - ogs/hgs ayrımı kaldırılmalı
    - en temizi, uzun vadeli olanı gişeler tamamen kaldırılmalı, gişesiz yönteme geçilmeli

  • tokat değil muşta ile vuruyor oevladı.

    3-5 kekonun bir genci sıkıştırıp öldürmesi olayı. arkadan kızlar da geliyor büyük ihtimalle kız mevzusu. uzak durun diyeceğim ama şansa yaşıyoruz memlekette, her yerden ölüm fırlıyor.

    edit: sinirimi alamadım amk vitaminsiz piçleri.