hesabın var mı? giriş yap

  • bence daha fazla vakit kaybetmeden bilim sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık'tan yardım istenmelidir.

    bu karmaşık durumu çözse çözse o çözer. ben kendisinin hislerine güveniyorum.

  • takvim yaprakları 10 kasım 1999'u işaret ettiğinde michael jordan, utah jazz'la oynanan efsanevi finalden sonra ilk kez berto center'a yani bulls imalathanesine adımını atmıştı. majesteleri, 98 finalinin altıncı maçında mormon diyarını derin çöküntüye soktuktan sonra lokavt, jerry krause ve birtakım başka etkenlerden ötürü basketbolu bırakmış, işsizlikten ötürü sağa sola salça olmaktaydı. on yedi ay sonra bulls'un idman tesislerine gelmesinin sebebi ise bulls'un 1998 draftı ilk turundan seçtiği corey benjamin'in bir iddiasından başka bir şey değildi.

    jordan, bir yardım turnuvasında golf oynamak için atlanta'dayken şehre bulls gelmiş ve o da hawks-bulls maçını izlemeye gitmişti. chicago tribune yazarı fred mitchell'ın yazısında belirttiğine göre, michael jordan maç sonrasında soyunma odasına inip oyuncularla konuşurken corey benjamin, mj'e onu bire bir maçta yenebileceğini söylemiş ve muhtemelen olayın orada gülüşmelerle kapanacağını sanmıştı. jordan'ın bu tarz düellolarda geri adım atmadığı hepimizce bilinen bir gerçek.

    #59177663

    öyle ki kendisi her şeyin üstüne iddiaya girişen ve kazanmak adına her şeyini ortaya koyabilen manyak biri. bulls, hawks'a yenildikten sonra chicago'ya dönmüş, corey benjamin adlı veled-i zina ise çok büyük bir ihtimalle ağzından çıkan lafı söyledikten beş dakika sonra unutmuştu.

    atlanta'da şakayla karışık dönen o muhabbetten sadece birkaç gün sonra, yani 10 kasım 1999 tarihinde bulls oyuncuları büyük bir sürprizle karşılaşırlar. michael jordan, eşofmanı ve her zamanki gibi havalı ayakkabılarıyla hazır bir şekilde berto center'a gelir ve corey benjamin'e istediği şansı verir.

    bire bir maç yaparlar; genç corey fazla varlık gösteremez, 1.5 senedir emekli olan jordan, benjamin'in içinden geçer.

    video: https://www.youtube.com/…6n6etbo8&feature=emb_title

    not: ron artest'in ve elton brand'ın utangaç bakışları dikkatimi çekti. resmen çocuk gibiler. ayrıca tony kukoc'un gülümsemesi de pek manalı. jordan'ın idmanlarda takım arkadaşlarına neler çektirdiğini okuyanlar, bilenler ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirler.

  • - evet arkadaşlar bu maçta da turan taktiği ile oynayacağız. orta saha ve forvet, baskıdan bunalmış gibi yapıp defansa gelecek, adamları üstümüze çekip sonra hep beraber saldıracağız.

    - reis her maç turan taktiği uyguluyoruz, artık rakipler bizi çözdü. 4-4-2 oynasak olmaz mı?

    - olmaz lan... turan taktiği ile kazanacağız maçları. bolca ver kala girmenizi istiyorum sizden.

    - ver kaç olmasın o reis?

    - kaçmak yakışmaz ülkücüye, verip yerinizde kalacaksınız. o yüzden ver kal diyorum bu taktiğe.

    - reis sen teknik direktörlük lisansını nerden almıştın?

    - başkoymuşuuuum türkiye'min yoluuuna... ırmağının akışınaaaa ölürüm türkiyem ölürüüüm türkiyeemm...

    - ne zaman bu soruyu sorsam böyle yapıyorsun reis ya...

    - sus lan!!! sen de söyle, siz de söyleyin lan, maç öncesi motivasyon şeysi olsun... mavi boncuuuk takışınaaa ölürüüüm türkiyeem, ölürüm türkiyeemmm..

    --- spoiler ---

    fanatik: "fındık mideye oturdu: türkgücü ülküspor: 0 - fındıklı idman yurdu: 9." teknik direktör baybars: "futbolcularım maalesef taktik anlayıştan uzak bir oyun sergilediler. yenilgi kaçınılmaz oldu. türkgücü olarak iyi yerlere geleceğimize inancım tam. teşkilattaki arkadaşlara çok selamlar sevgiler.."

    --- spoiler ---

  • ulan hep tıraş. kültür önemliymiş de, iyi adam kalmamış da, ailesinin onaylaması lazımmış da, salla babam salla. çok düzgün arkadaşlarım var okumuş, kültürlü, iyi niyetli ama aileleri varlıklı değil. gariplerim hepsi yolda yürürken kaldırım parkelerini sayıyorlar.

    ülke çok ciddi bir ekonomik krizde ve erkeklerin yalnızca %5-10'u ekonomik olarak iyi durumda. onları match ettiğimizde kadınların %90-95 civarı da otomatik olarak eşleşemiyor işte.

    ne kadar meraklısınız la yalan söylemeye...

  • yemek masasında ufaklığa yemek yedirirken;

    anarch: hadi koçum son bir kaşık daha...beşiktaşım oley beşiktaşım oley beşiktaşım oleeeeeyyyy...oooooo
    gariban anne:yahu şu çocuğa adam gibi bir şarkı söylesene...sabahtan akşama beşiktaş marşı dinliyor çocuk...
    a: ne var söylüyoruz işte...yemekleri sıyırmaya geldik..bir lokmada hepsini ham yapmaya geldik..ıspanak seni biz yemeye geldiiiik...ıspanaaaaakkkk...(bkz: gücüne güç katmaya geldik)
    g.a: hah işte şöyle...
    a: laralaralaylay laralaylay laylaralaylay laralaylay laralaralaralay laralaylaralay.....doyduk mu... (bkz: koyduk mu)
    g.a: ya valla pes ya...