ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insan hayatındaki izi silinmeyen kişi
-
ayrılmışsındır, 9 sene olmuştur, görmeyeli de 7 sene, herhangi bir iletişim olmayı 6 sene. ilişkin vardır, nişanlısındır, evli, belki 50 yaşındasındır, coluk cocuk sahibisindir. ama bir şarkı çalar eskilerden, aklına o gelir, tatildesindir, denizi izlersin, bir bira söylersin, birden aklına gelir yine. ayıptır lan dersin, acaba akıl hastası mıyım? değilsindir, tutkudur o, özlemdir, yarım kalan seydir, tamamlamak istersin, koymustur pis.
hep sonradan gelir aklın başına, hep sonradan..
pınar ketçap'ın heinz ketçap'a nal toplatması
-
adam 3 tabak makarna yediğini, buna rağmen 4.yü de yiyeceğini yazmış. midesine ne derece güvenebiliriz?
turgut uyar
-
"düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz." turgut uyar
luis figo'nun 1992'de giydiği ceket
-
programdaki asıl konuktur. her an kendi kendine çıkıp gidecekmiş gibi bir hali var. bu dünyaya ait değil.
sabah aç karnına kahve içmek
-
etçil bir insansanız yapmamanız gerekir.
mideniz aç karnına içeceğiniz kahve nedeniyle hydrochloric acid (bkz: çamaşır suyu) üretecektir. bir süre sonra mide çeperine zarar vermeye başlayacak olan bu asiti gitgide daha az salgılayacaktır ki mideniz delinmesin.
fakat mideniz hydrochloric acid salgısını az az kullanmaya alışmaya başladığında midenizde yemeklerde yiyeceğiniz özellikle orta veya az pişmiş dana etini yeterince sindirememe sorunu baş gösterir. her et yediğinizde sindirilemeden atılan etler yüzünden karnınız ağrır.
böbrek üstü bezlerinizde fonksiyonel bir bozukluk yoksa başka bir sakıncası yoktur. böbrek üstü bezlerinizde sıkıntı varsa kahve yüzünden demir, çinko ve magnezyum mineralleri yeterince kana karışamadan atılır. hatta sıkıntı büyükse koca koca böbrek taşları sizi bekler.
tüm bunları bilmeme rağmen her sabah 2-3 kupa kahveyi aç karna içerim. genelde kahvaltı yapmam, öğle yemeğine kadar pek bir şey yemem. her et yediğimde karnım ağrır. böbreğimde de sorun var.
italya'ya gitmemiş türk kızı
-
hac ibadetini yerine getirmemiş 70'lik müslüman gibi göze batar.
barış manço şarkılarında geçen mükemmel sözler
tarsus amerikan kolejinin agd'yi okula almaması
-
amerikalılarla araplar arasında geçen olay.
biz türkleri ilgilendiren tek yanı bizim topraklarımızda cereyan etmesi.
1 gramı 62 trilyon dolar olan madde
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
-
bitmiş tuvalet kağıdının yerine yenisini koymak.
ankara bşb'nin mülakatta 69 kişiye sıfır vermesi
-
şeffaflık ne güzel şey değil mi? melih gökçek zamanı eminim bu puanlara hepiniz ulaşıyordunuz.
bakın bu mülakatları yapan kişiler adildir değildir bilmem. dikkat çekmek istediğim nokta şu: şeffaflık ne güzel kontrol mekanizması sağlıyor ibret al. ülke böyle yönetilse keşke paralarımız nerelere gidiyor bilsek, liyakat var mı takip edebilsek.
kedilerin gariplikleri
-
benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.