ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 ağustos 2019 sinagog'da zafer bayramı kutlaması
-
vatandaşlık, hakim çoğunluğun sınırlarını belirlediği bir durum değil anayasal bir haktır ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı kimliği taşıyan herkes bu ülkenin yurttaşı, sahip olduğu değerin esasıdır. bu görüntülerden hoşlanmayan hatta üzülen gidip başka ülkelerin vatandaşı olabilir. gördüğüm kadarıyla türk museviler oldukça mutlu.
yaran diyaloglar
-
teknik destek elemanı olarak bir bilgisayar firmasında çalışan elemanımız gün boyu çöken windows'ları düzeltmekle uğraştığından kafası ambale olmuş bir biçimde kısa winston almak üzere büfeye gider:
- kardeş bi kısa windows verebilir misin?
- tabi abi, 95 mi olsun 98 mi?
- ha, ney? puhahahaaa!
conjunction
-
hepsi tek tek ezberlenmeye kalkışıldığında başa çıkılmaz fakat belli başlı gruplara ayırdığınız zaman iş çok daha kolaylaşır. bu konuda youtube'de videolar izleyerek yaklaşık 10 sayfa kadar not çıkartmıştım.
conjunctions
(bkz: because grubu)
- because
- as
- since
- inasmuch as
- insofar as
- seeing (that)
- seeing as
- for
- now (that) (present perfect)
- in that
- on the grounds that
- in view of the fact that
- so ____ that
- such ____ that
so + adj/adv + that
such + adj + noun + that
anlamları -den dolayı/-dığından dolayı/sebebiyle/bakımından olup, bunlardan sonra cümle gelir.
not: in that cümle başında asla kullanılmaz.
gibi:)
fenerbahçe'nin gol yemeden içeri kaçamaması
-
olm isteseydiniz icardi'nin golünü paket yapıp size gönderirdik niye bu kadar zahmet ettiniz de şanlıurfa'ya geldiniz adamlar icardi'den gol yedi kaçtı gitti ahaha
de broglie deneyi
-
elektronların hareketini incelemeyi amaçlayan deneylerden biri. işin iyice kafa karışıtırıcı olan yanı; elektronların nasıl bir yol izleyerek ya da ne şekilde etkileşimlere girerek bu dalgalı görüntüyü oluşturduğunu incelemek için, yarıkların başına elektron hareketlerini detaylı olarak yakalayabilecek bir gözlem cihazı konulduğunda, elektronların yarıklardan normal bir seyirde geçerek tam yarıkların arkasında iz oluşturmasıdır. yani gözlem cihazı yokken dalgalı bir sonuç elde etmemize rağmen, gözlem cihazı olduğunda elektronların tam yarıkların arkasında yanyana iki iz oluşturduğunu görürüz. sanki elektronlar bilinçli varlıklarmış da gözlem cihazından bir şeyleri saklamak isterlermiş gibi.
kaybolan norveçli kızların mersin'de yakalanması
-
intikam olarak beni norveç'e gönderin ben de kaybolayım. hı?
ösym'nin yeni sınav sistemi
-
alenen ve göstere göstere sınav sisteminin içine torpil ve ayrımcılık yerleştirilirken, hala bu yeni sistemi oldukça "güvenilir" ve "emeğinin karşılığını sonunda alabileceği güzel bir sistem" olarak gören mallar, allah'a olan inancımı arttırıyor.
gerçekten abi, bu kadar büyük bir beyinsizlik, böylesine bir gerizekalılık, bu muazzam aptallık kendi kendine oluşmuş olamaz.
imdb top 250'den tarkovski filmlerinin çıkarılması
-
dünyanın koca bir ülkü ocağına dönüştüğünü gösteren olay.
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü
-
bir ülkenin göz göre göre içine sürüklendiği rezilliğin bayram olarak kutlandığı gün. şahsım olarak ben, tiyatrolar günü olarak kutluyorum.
aynı şehirde doğmuşların egemen olduğu sektörler
-
hatay - casino
rize - inşaat
sivas - taksi
bolu - restaurant
malatya - kuruyemişçi
diyarbakır - torbacılık
albuquerque - metanfetamin
sokak köpeğine tavuk döner ısmarlamak
-
dönercinin başında kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış mahzun mahzun bakan kulağı sarı küpeli güzel köpeğe kıyamayıp tavuk döner almaktır.
o kadar aç insan varken köpeğe de döner mi ısmarlanırmış diye böğüren tüm yaratıklara kulağımı tıkayıp dönercinin gözü önünde yaptım bir de bunu.
insanlar ister, insanlar çalışır, insanlar derdini anlatır ama onlar anlatamaz.
onları gören herkes yolunu çeviriyor. kimse başlarını okşamıyor.
evet aynı durumda olan insanlar da var ama bu demek değildir ki bu hayvanları görmezden gelelim. of of efkarlandım yine. :/