hesabın var mı? giriş yap

  • otobüse beraber bindik. taksime doğru gidiyoruz. ayakta ortadaki direğe tutunuyorduk. çok koşmuştum peşinden belli ettim hislerimi ama açılamadım. en azından ayıkken. geldi elimi tuttu. tutuş o tutuş.

    hiç konuşmadık yüzümüzde bir gülümseme ile galata kulesine kadar yürümüşüz. bir banka oturduk. nasıl bir mutluluk bendeki. etraftaki binaların pencerelerine bakıyorum. mayıs ayı böyle baharın da serin mi sıcak mı belli değil havası. dünya gözümde kocaman bir yumak gibi. ben çeviriyorum o dönüyor.

    o an hayatımın en güzel anı idi. çok sonra, o banka yolumuzu düşürüp evlenmek istediğimi söyledim; ağladık. pano'ya gidip sarhoş olduk. seneler geçti hala sarhoşum.

  • bu vesileyle artık şu köy güzellemelerini de bırakalım artık, köy cehalettir, dedikodudur, körlüktür. küçük yerlerde insanlara nasıl acımasızca lakaplar takıldığını hatırlayın.

  • dün gece yatarken 208 dolar olan maaşım bu sabah uyandığımda 193 dolardı. evin her tarafını kontrol ettim, giren çıkan yok, evde tek başımaydım. uçmadı ya bu para! kim aldı ulan emeğimle tırnağımla bir ay boyunca sabah akşam çalışarak kazandığım 15 dolarımı?

  • yeni şarkısının reklamı için bile eski sevgilisine muhtaç olan müzisyen. ayşe arman'a verdiği röportaj o kadar sahte, o kadar kurgu ki okurken acıdım haline...pr cısı da bir hevesle ayşe arman'ı aramışta herşeyi anlatacakmışta aklınca adamı aklayacak. anlattıkları nereden tutsan elde kalıyor. empati yapayım diye zorluyorsun, olmuyor. sanki kadınla silah zoruyla birlikte oldun. sen 18 yıl bu kadının her türlü imkanını kullan, sömür; sayesinde prodüktör ol, inşaat şirketi sahibi ol, şan şöhret sahibi ol, sonra maddi manevi alacak hiç birşeyin kalmayınca, " panik atak oldum de, beşik kertmesi gibiydik" de. hastir len derler adama... biz senin ezik olduğunu zaten biliyorduk ama senin ağzında da duymayaydık keşke.

    hep kadınları suçlarlar ya," ünlü zengin adamı buldu, artık ona ihtiyacı kalmayınca bıraktı " derler. işte bu adamında o kadınlardan hiçbir farkı yok. ulan biraz adam olun be, aşk bitti de, sıkıldım de, başka birine aşık oldum de eyvallah... sana yıllarını vermiş sevgilini yermek, "ama o da ruh emici kadındı ühühühü, ayrılmasam ölecektim" demek nedir len??

    edit: kendisi hakkında yapılan yorumlara çok sinirlenip akıllara ziyan bir açıklama yayınlamış.* bu röportaj tam bir pr fiyaskosu olma yolunda ilerliyor, iletişim fakültelerinde ders olarak okutulmalı. öncelikle kendi adıma demir demirkan'dan nefret etmiyorum, niye edeyim? sertab erener fanı değilim, hiç olmadım. pazar kahvaltısında gazetelere göz gezdirirken okuduğum bir röportaj üzerine yorum yaptım. zaten bu röportaj herkes okusun diye değil miydi? o zaman yapılacak eleştirilere de açık olacaksın.
    sertab-demir birlikteliği başladığında bende 16-17 yaşlarındaydım. nasıl başladı devam etti, yaptıkları işler vs bize yansıtıldığı kadarıyla biliyoruz. hatta kendisinin 2000lerin başında göçmen şarkısının olduğu albümünü almışlığım bile vardır. az çok bizde türk rock müziğini takip ettik, 2000lerin başındaki türkçe rock patlamasındaki konser seyircisi bizdik. yani kendisinin itham ettiği gibi pür cahil halimle minik odamda, sınırlı internetimle, aşağılık fakir bir magazin manyağı olarak burdan kendisine nefret kusmuyorum. burada olay senin müzik dehan değil, ayrılıktan sonra nasıl bir adama dönüştüğündür canım kardeşim.
    olaya sertab-demir ilişkisi olarak değil herhangi sıradan bir çiftmiş gibi bakınca da sonuç değişmiyor. iyi-kötü birşeyler yaşandı bitti, bir taraf yoluna devam ederken, diğeri egosuna kibrine yenilip 18 yıllık ilişkisini bir kalemde harcayıverdi.
    aslında herkesin bu kadar olumsuz tepki vermesinin sebebi, yıllardır çizilen demir demirkan imajının yaldızlarının dökülmesiyle birlikte ortaya çıkan adamın yarattığı hayal kırıklığıdır. demek ki sertab'la birlikteliği gerçekten çok iyi bir projeymiş ki, bir adamı yıllarca son derece başarılı bir pr çalışmasıyla olduğundan iyi gösterebilmişler.
    ayrıca yaygın düşüncenin aksine demir'le müzikal birliktelik eurovision dışında sertab'a hiç yaramamış, özellikle "turuncu" albümüyle beraber sertab'ın kariyeri düşüşe geçmiştir. soner sarıkabadayı şarkısı "bu böyle" ye kadar da sertab ın 2000li yıllarda esamesi okunmamıştır.

    büdüt: istek üzerine demir demirkan'ın resmi sitesindeki açıklamanın linki eklendi.

  • ne güzel lan işte, adam zenginmiş zaten, iktidara gelir gelmez benim hiç param olmadı, futbolculuk yaptım güzel yaşayamadım hevesi yüzünden oğlanlara gemicikler, kızlara restaurant zincirleri ve evler, eşi hanımefendiye fırın ve hastane zincirleri almak için bir motivasyonu olmayacak.

  • mümkündür.
    senede ancak iki kere yaşadığı muhitten çıkabilen, onda da ya nicedir ağrıyan beli için doktora, ya da yeğeninin düğününe giden, kendi iradesiyle markete ya da mağazaya girip birkaç parça şey almaya dahi imkanı olmayan milyonlarca kadın yaşıyor şu ülkede.

    hatta benim teyzemdir bu. köyden neredeyse hiç çıkmamıştır, öyle başlığı açan arkadaşın annesi gibi tavuk döner yemeye dahi gidememiştir oğlunu yanına alıp. bir akşamüstü çıkıp eşiyle kahve içmemiş, bir mağazadan kendisi beğenerek etek seçememiştir hiç. hazır satın alıp yiyebileceği her şey lükstür onun için; bir poğaça versen eline, yolda yemez öyle, eve gelene kadar saklar da yanına çay demler...

    nerede doğdunuz, nerede büyüdünüz bilmiyorum ki...

  • davayı açan savunma yapmaz. dava açılan yani davalı savunma yapar.
    "ya ne önemi var bir kelime hatası yapmışız işte" diyecekseniz hiç de öyle değil. davalar tek kelimeyle kaybedilebiliyor. bence bu işe hiç girmeyin.

    örnek: bir müşteri çalıştığım bankaya borcunu ödüyor ama bir şekilde sistemde ödeme görünmüyor. tekrar ödetiyorlar. ikinci defa ödediği tutarı iade almak üzere dava açıyor. dilekçesine parayı "defaatle" (tekrar tekrar) ödedim yazacağına "defaten" (tek seferde) ödedim yazıyor.

    mahkemede hakim soruyor:

    - borcun 5000 lira mıydı?
    - evet.
    - yani borcu kabul ediyorsun.
    - evet.
    - sen bu 5000 lirayı defaten mi ödedin?
    - evet.
    - tamam o zaman. davanın reddine...

    edit1: çalıştığım değil, yıllar önce çalıştığım banka.

    edit2: müşteri davayı kaybetti ancak yıl sonu kontrollerinde kayıp para bulundu. para iade edildi.

    edit3: bence de sistem kötü. ama hukuk sistemleri genelde böyledir. mesela suits dizisinde de vardı. göçmen bir eleman forma "asylum" yazacağına "refugee" yazdığı için sınırdışı ediliyordu. çünkü hukuk sistemlerinde kelimeler önemlidir.

  • nasa'nın bir sonraki ay keşif programı. ay'da uzun soluklu bir insan mevcudiyeti yaratmayı amaçlayacak.

    dünya ile ay arasındaki yaklaşık 240 bin millik mesafe 3 günde katedilecek. bu yolculuğu orion isimli üç parçadan oluşan uzay aracı gerçekleştirecek. 4 adet astronotun yolculuk boyunca içinde yaşayacağı ve çalışacağı crew module, astronotların hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli olan sistemlerin, motorun ve yakıt deposunun yer aldığı service module ve son olarak da kalkışta bir şeylerin ters gitmesi durumunda devreye girecek olacak fırlatış iptal ünitesini barındıran launch abort system. orion, içinde kargo bölümü, yukarı keşif kısmı, çekirdek ve destek roketleri barındıran fırlatış sistemiyle birlikte dünyanın en güçlü roketi olacak. 1967 ve 1973 yılları arasında apollo programlarını desteklemek için kullanılan efsanevi saturn 5 roketini bile gölgede bırakacak. fırlatış bölümü üzerinde sabitlenmiş ve depolarının tamamı yakıtla dolu olan roketin ağırlığı yaklaşık 2700 ton (2350 tonu yalnızca yakıt ağırlığı). ateşlendikten sonra bu roketi durdurmanın imkanı yok. ateşlemeden yaklaşık iki dakika sonra roket destekleyicileri ayrılıyor, sekiz dakika sonrasında ise yalnızca tayfanın yer aldığı bölüm yukarıya tırmanmaya devam ediyor.

    crew module bu şekilde dünyanın yörüngesi etrafında turlamaya başlıyor. bu süreç boyunca astronotlar, yolculuğun geri kalanı için modülün yeterli olup olmadığının kontrolünü (ateşleme sistemi, güneş panellerinin devreye alınması vs.) yapacaklar. her şey hazır olduğunda ise dünya'daki görev kontrol merkezinden gelecek onay beklenecek, bu onay geldiğinde de astronotlar modülün üst bölümünde yer alan ateşleme ünitesini devreye alıp dünyanın yörüngesinden çıkmak için gerekli olan kaçış hızını aşmaya çalışacaklar. bu olayın zamanlaması oldukça önem arz ediyor, çünkü buradaki hedef tek başına dünyanın yerçekimsel kuvvetinden kaçmak değil, aynı zamanda roketin doğrultusunu ay'ın yörüngesi ile kesiştirmek.

    modülün bir sonraki hedefi ise ayın yüzeyine başarılı bir iniş gerçekleştirebilmek. insan kontrollü sistemlerin bu inişi gerçekleştirmesi için sağlam bir iletişime ihtiyacı var. bu iletişim de bu görev için adanmış sabit bir ay uydusu -gateway- tarafından organize edilecek. gateway sayesinde modül, ay'ın üzerinde istenilen her yere iniş yapabilecek (apollo görevinde iniş yapılabilecek bölgeler kısıtlıydı.)

    astronotları taşıyan modülün gateway ile birleşmesi için modülün gateway uydusunun yörüngesine girmesi gerekli. modül, ay'a iniş yapacak olan bölümle birleşince önceden seçilmiş olan astronotlar (bir erkek bir kadın) aya iniş modülüne geçiş yapacak, diğerleri ise istasyonda kalıp aya inmeyecek.

    ay'a iniş, üç bölümden oluşacak. iniş modülü öncelikle gateway uydusundan ayrılıp daha aşağı ay yörüngesine ve daha sonra da ay yüzeyine gidecek. üçüncü kısım ise ay görevinin sonlandırılmasından sonraki geri dönüş yolculuğu için ay'ın yüzeyinden yükselme olacak. iniş modülü, yörünge etrafında dolanan gateway ile bir kez daha birleşecek. ay görevini tamamlayan astronotlar crew module'a tekrardan geri dönecek. gerekli hesaplamalar yapılıp dünya'ya geri dönüşü başlatacak ateşlemeler yapılacak. modül dünya'ya yaklaşınca havadaki sürtünmeden dolayı hızı yavaşlacak. fakat aynı zamanda saatte 25000 mil hızla yapılan bu yolculuğun ortaya çıkardığı sürtünme, modülün dış yüzeyinin sıcaklığının 5000 santigrad dereceye kadar çıkmasına neden olacak.

    modülün hızı saatte 300 mile kadar düştüğü zaman, modülün hızını saatte 20 mile kadar düşürecek olan özel üretim paraşütleri açılacak ve modülün denize yumuşak bir şekilde iniş yapmasına yardımcı olacak.

    bu görevin başarıya ulaşması halinde insanoğlu, limitlerinin ay'dan daha ötesine gitmek için hazır olduğunu kanıtlamış olacak.

    kaynak: nasa.